1.Bölüm

110 3 4
                                    

Selam ben Carrie.New York'ta yasiyorum.En buyuk hayalim ise California'da unlu bir danscı olmak.Ama once okulumdan ve lanet olası arkadaslarımdan kurtulmam gerek.Buraya sadece babamın işi icin katlanıyorum.Babam hala benim küçük bir kız olduğumu düsünüyor ama ona kendimi kanıtlarsam hayallerime bir adım yaklasmıs olabilirim.

Hayal dediğiniz nedir ki.Herkes hayal kurar,bazıları yaşar.

Carrie:Baba lütfen.(İşte bu benim.Pek özelliğim yok.)

Tad:Üzgünüm Carrie.Ama henüz 17 yaşında sın ve California gibi büyük bir eyalette tek başına yasayamazsın.(Bu da babam.Cok koruyumcudur.Birazdan neyden bahsettiğimi anlarsınız.)

Carrie:Ama baba.

Tad:Konu kapanmıştır Carrie.Henüz bu kadar büyük bir sorumluluk alacak kadar büyümedin dedi ve yerinden kalkıp mutfağa gitti.O akşam babamın eski dostu Mike bize gelecekti.Birde oğlu Austin.Oğlunun çok burnu havada bir tip olduğunu daha önce duymuştum.Babamın arkadası ise gayet samimi birine benziyordu.İçten içe onları eleştirirken odama çıktım ve bilgisayarımı açıp arkadaşım Larissa benim çocukluk arkadaşımdı.Onunlayken her zaman eğleniyordum.Birbirimizi adeta tamamlıyorduk.Üstelik sevgililerimiz olduğunda ailemizden saklamak icin birbirimizde kaldığımızı söylüyoruz.O gerçek bir dost.

Larissa:Peki yarın partiye gelecek misin?

Carrie:Bilmiyorum.Henüz babamdan izin almadım.Zaten izin vereceğini zannetmiyorum.

Larisaa:Noldu ki?

Carrie:Tekrar California'ya gitmek istediğimi söyledim.Ama yine aynı şeyleri tekrarlayıp durdu.Ben daha küçükmüsüm ve o kadar büyük bir sorumluluk alamaz mışım.Neden bana güvenmiyor anlamıyorum.Sence ne yapmalıyım Larissa?derken gözlerim dolmuştu.Ellerimle gözlerimi silerken babam aşağıdan seslendi.

Tad:Carrie misafirlerimiz gelmek üzere .Lütfen giyin ve aşağıya gel.

Carrie:Tamam baba.dedim ve Larissa'ya hoşcakal dedikten sonra dolabıma yöneldim.Elime ilk geleni aldım,üstüme gecirdim.Saçlarıma biraz çekidüzen verdikten sonra telefonumu da alıp aşağıya indim.Mutfağa girdiğimde her yer savaş alanı gibiydi. O an içimden gülmek geldi ama babam bozulur diye kendimi sıktım.

Carrie:Baba onun yerine pizza söylesek?Hem arkadaşının pizzaya bayıldığına dair içimde bi his var.diyerek telefonumla pizzacının numarasını çevirdim.Bu sırada kapı çalındı.

Tad:Sen git misafirleri karşıla ben buraları hallemetmeye çalışırım.diyince kapıya yöneldim.Son kez aynaya baktım ve kapıyı açtım.İçeri girdiler.Babamla Mike el sıkıştı.Ben ise Austin'le.

Austin:Tamam sıkı kız.Sen kazandın normal davranıcam.Ama bir öpücük verirsen daha normal olabilirim.

Carrie:Üzgünüm ama dediğin gibi sıkı bir kızım ve benden bir öpücük almak o kadar kolat değil.Şimdi lütfen odamdan çıkar mısın?dedim sinirli bir şekilde.

Austin:Her kız başta öyle diyor ama sonunda hepsi benim oluyor.Sende öyle olacaksın.diyince sinirlendim ve yataktan kalkıp onu geri ittim.

Carrie:Sen kendini ne zannediyorsun.Her kızı altına alarak ne kazandığını zannediyorsun.Ya şimdi gidersin ya da çığlık atarim.Secim senin.dediğimde yüzünde küçük bir tebessüm vardı.Bana git gide yaklaşıyordu.Birden elini belime attı ve beni kendine çekti..

BENİM HİKAYEMWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu