Thor Odinson ve Chris Hemsworth ile Hayal Et

Thor ❤️

*Umarım beğenirsiniz*

*Normalde mutlu sonla bitmeyecekti. Ama ben dayanamadım ve mutlu bitirdim. Sonu cidden çok soft oldu bence*

*Bu arada, böyle kısa kısa seriler gelsin mi?*

*Hydra part 3*

*Okuyucu*

°°2 Gün Sonra Avengers Kulesi°°

Dönüşüm için Tony parti veriyordu. Nede olsa ölü sanılan bir Avenger geri gelmişti. Saçlarıma ve üstüme son bir kez daha bakıp odadan çıktım.
(Elbise medya☝🏻)
Aşağıdan müzik sesi geliyordu.
Aşağıya indiğimde müzik sesi daha da artmıştı.
Salona girdiğimde tanıdık yüzleri görünce gülümsedim. Tabii bu gülümsemem Thor'un yanındaki kızı görene kadardı. Ne yani benim acısını çektiğim adam başka bir kadınla mı birlikteydi?
Kalbimin sıkıştığını hissettim biran. Bu acı... Kesinlikle tarif edelemez bir acıydı. Boğazımda bir yumru oluşmuştu. İçimdeki acıyla bar bölümüne gidip bir şişe içki almıştım.
Tony beni görünce gülümseyerek ayağa kalktı.
Bende yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim.
Yanıma gelip kolunu uzattı ve kulağıma fısıldadı.

Tony: Kızı hiç sevmedim. Nat'da sevmemiş. Birşey yapmamız lazım.
S/A: Artık umrumda değil. Ne bok yerse yesin.
Tony: Beni kandırmaya çalışma sakın. İçeri girdiğinde iki dakika boyunca onları izlediğini gördüm.
S/A: Pekala, yakalandım. Patron sizsiniz siz ne derseniz o.

Oturup konuşmaya başladık. Herşey çok iyi gidiyordu.

S/A: Açıkcası çok aptaldılar. Sürekli Amerikanlardan nefret ediyorum diyorlardı. Sonra küçük bir savaş oldu. Onu durdurduğumda. Amerikanlar ile Fransızlar kesinlikle arkadaş diye ortalıkta dolaşmaya başladılar. Tanrı aşkına daha iki saat önce nefret ediyorlardı.
Steve: Nefret etmeleri saçma-
Tony: Amerikanın poposunu kızdırmayın.

Biraz daha konuştukdan sonra daralıp teresa çıktım. Derin bir nefes alıp New-york'un mükemmel manzarasını izlemeye başladım.
Kızın adı Jane'miş Tony ona 'sümüklü Jane' diyor.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama yanımda hissettiğim hareket ile o tarafa döndüm.
Gelen kişi. Thor'du, şaşırdım açıkcası.

Thor: Hey...
S/A: Hey...
Thor: S/A, ben... Ben direkt konuya gireceğim.
S/A: Seni dinliyorum Thor.
Thor: Ben üzgünüm... Yani en azından seni bırakmayabilirdim... Aptallık ettim. Seni üzerim diye düşündüm... Gittiğim zaman uzun süre gelmeyecektim ve bu seni üzeri diye düşündüm...
Seni bırakmak en doğrusu diye düşündüm... Ama ben yapamadım... Sensizlik... Sensizlik beni çok yordu. Sensiz yapamıyorum. Olmuyor. Sürekli 'acaba iyi mi? Benden nefret ediyor mu?' diye düşünürken buldum kendimi. Ve bu beni yiyip bitiriyor... Bu duyguları hayatım boyunca hiç yaşamadım... Birini hiç senin kadar sevmedim... Bu yüzden ben... Ben ne yapacağımı bilmiyorum... Seni kendimden uzak tutarsam hem sen güvende olursun hem de üzülmezsin diye düşündüm... Ama... Asıl böyle yaparak hem seni hem kendimi üzdüm... Ben... Ben özür dilerim... Seni seviyorum... Seni çok ama çok seviyorum... Lütfen beni affet... Sensiz yapamıyorum olmuyor.

Dolan gözlerimle ona döndüm. Onunda dolu mavi gözleri benim gözlerimle buluştu.

S/A: Thor...
Thor: Ben... Kendimden nefret ediyorum... Seni üzdüğüm, sana bunları yaptığım için kendimden nefret ediyorum. Seni seviyorum, seni çok seviyorum çok üzgünüm. Seni bu kadar üzdüğüm için kendimden nefret ediyorum.
S/A: Hayır... Ben seni bu kadar severken kendinden nefret etme. En azından ben severken nefret etme. Seni seviyorum Thor... Ve bende sensiz yapamıyorum. Olmuyor... Başka bir kızın yanında güldüğünü görünce ne kadar üzüldüğümü bilemezsin. Lütfen bir daha beni bırakma...

Bunları söylerken alınlarımızı birleştirmişti.
Yavaşça gözlerimi kapattım.
Onun kadifemsi sesini duyunca hiç olmadığım kadar mutlu oluyordum.

Thor: Bir daha asla... Ama asla seni bırakmayacağım. Ne olursa olsun.

Yavaşça yumuşak dudaklarını benim dudaklarıma bastırdı. Özlemle birbirimizi öpüyorduk. Sanki her an ikimizde toz olup havaya karışacakmış gibi. O an sadece dudaklarımız değil. Ruhumuz da birlikte olmuştu. Artık ikimizde yarım değildik. İkimizde birbirimizi tamamlamıştık. Hiç ayrılmamak üzere.