Chris ❤️

1.1K 42 163
                                    

Evinden çıktın ve arkadaşın Chris ile buluşacağın cafeye doğru yürümeye başladın.
Cafeye varınca içeri girdin. Chris'i görünce gülümseyerek yanına ilerledin.

Chris: Hey!
S/A: Selam!

Oturup konuşmaya başladınız. Telefonu çalınca ayağa kalkıp konuşmaya başladı. Yanına gelince utangaç bir şekilde sana baktı.

Chris: Elsa aradı hasta olmuşta gitmem gerekiyor. Senin için sorun olur mu?
S/A: Ah, hayır tabiki.

Sana gülümseyerek masadan ayrıldı.
Duygularınla baş başa kalınca gözlerinin dolmasını gizleyemedin. Kafeden çıkıp William'ı aradın.

William: Evet boncuk birşey mi oldu? Chirs ilesin sanıyordum.
S/A: William, sana gelebilir miyim?
William: Tabii gelebilirsin de ne oldu?
S/A: Gelince anlatsam?
William: Tamam bekliyorum.

Yolda giderken Chris'in arkadaş grubunu görmeyi beklemiyordun. Seni gördüklerinde gülümseyip yanına geldiler.

Robert: Selam güzellik.
S/A: Hey, selam!
Chirs Evans: Hey, ağladın mı?
S/A: Ne? Hayır ne ağlaması.
Sebastian: Hadi ama S/A gözlerin kızarmış.
S/A: Önemli birşey değil.

Israr etmeyip biraz daha konuştuktan sonra yürümeye devam ettin.

°°3 Gün Sonra°°
Yine Chirs ile buluşacaktın. Bu sefer bir şey olmaması için tanrıya dua ettin.
Derin bir nefes alıp içeri girdin.
Konuşmaya başladınız.
Sana sürekli sevgilisi Elsa ile yaptığı şeyleri anlatıyordu. Tabii buda senin üzülmeni sağlıyordu.
Bunu fark etmiş olmalı ki konuyu kapatıp sordu.

Chris: S/A? Sen iyi misin?
S/A : Evet, evet iyiyim.
Chris: Emin misin?
S/A: Evet. Ama sadece başka konulardan konuşsak?
Chris: Seni sıkıyor muyum?

En sonunda sinirle konuşmaya başladın.

S/A: Sana verdiğim değeri, sevgiyi görseydin bunu sormazdın! Sürekli sana yardımcı olmaya çalışıyorum ama yeter! Sürekli her buluşacağımız zaman ya bana onu anlatıyorsun yada o seni arıyor ve gidiyorsun. Senin yanında olmaya çalışıyorum ama ben daha fazla bu bitmişlik duygusuyla yaşayamayacağım. Biraz düşün. Bana onu anlatmayacağın ve onun biz buluştuğumuz zaman aramayacağından emin ol ve benimle öyle görüş. Çünkü ben artık buna dayanamıyorum.

Çantanı alıp hızlıca kafeden çıktın ve arabana bindin. Markete uğrayıp içecek ve yiyecek şeyler almıştın.

°°1 Ay Sonra°°

Bu bir ay içinde sadece Wil ile konuşmuştun.
En sonunda dışarı çıkmaya karar verdin.
Duşa girdin. Güzelce temizlendikten sonra odana geçip üzerini giyindin. Telefonunu alıp Wil'i aradın.

S/A: Selam Wil!
William: Hey boncuk! Sen bizi ararmıydın ya.
S/A: Of Wil! Neyse senin evinin ordaki kafede buluşalım mı?
William: Tabii ki!
S/A: Tamam o zaman yarım saate orda olurum!
William: Görüşürüz deli kız.

Aşağıya indin çantanı alıp içine gerekli şeyleri koydun. Dışarı çıktığında bir adet Chris görmeyi beklemiyordun. Tabii aniden dudaklarına yapışmasıda plana dahil değildi. Dudaklarını seninkilerden çekince yüzünü sana yaklaştırdı.

Chris: Tam bir aptalım. Yıllardır önümde olan güzelliği göremeyecek ve onu üzecek kadar aptalım. Üzgünüm ben çok üzg-

Cümlesini bitiremeden onun dudaklarına kapandın. Ayrılınca sırıtmaya başladı.

Chirs: Seni seviyorum.
S/A: Bende seni seviyorum.





Ühühü bok gibi oldu.
Chris ile ilgili aklıma birşey gelmiyor yazıncada böyle kötü şeyler çıkıyor.
Yoruldum hem oruç hem dersler falan kafam allak bullak oldu.
Umarım beğenirsiniz diyeceğimde çok kötü oldu.





Thor Odinson ve Chris Hemsworth ile Hayal Et  Where stories live. Discover now