Creatures of the Night ◈ the Marauders

2.8 | baykuşun gizli haberi

Leona, Sirius'un yanından geçip Lily'i tebrik etmek için elini uzatmıştı ki Lily, hüzünlü bir bakışla kızın elini tuttu ve kendine çekip sarıldı. "Ah, Leona. Gerçekten senin adına çok üzüldüm. Bu sabah haberlerde öğrendim ve- onu çocukluğundan beri tanırım- Tanrım- Buna rağmen geldiğin için minnettarım."

Leona neler döndüğünü hiç anlamamıştı. Lily onu bıraktığında çevresindeki herkesin kendisin endişeyle baktığını gördü. Bu sabah haberleri mi? Leona haberleri okumamıştı ki!

"Pardon, ben anlamadım-" dedi Lily'e bakarak. Kızıl kadın dudaklarını büzdü. "Prior'dan bahsediyorum elbette." dedi.

"Prior mu? Anlamıyorum, Prior'a ne oldu?" Başından aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissediyordu Leona. Daha bir hafta önce görüşmüştü ve sapasağlamdı.

"Dün gece ki saldırı? Ölüm Yiyen'ler?" dedi Lily bocalayarak ve yardım istercesine diğerlerine baktı. Ölüm Yiyenler'i duyduğunda Leona baştan aşağı titremeye başladı ve hiç geçemeyecek gibi gelen bir ürperti vücudunu kapladı. Eğer biri onu tutmasa yere bayılacaktı.

Sıcak eller, belini ve omzunu kavrayıp onun ayakta kalmasını sağladı.

"O iyi mi?" dedi kendine gelmeye çalışarak. Fakat cevap alamadan onu tutan eller masalardan birine yöneltti Leona'yı ve onu sandalyeye oturttu. Ancak Leona oturmak istemiyordu! Cevap istiyordu.

"O iyi mi, Lily?" dedi karşısında elini tutan kadına. "Lütfen iyi diyin, lütfen." Sesi yalvarırcasına çıkıyordu dudaklarından. Yaşlar gözlerinden boşalmaya başlamıştı.

"O öldü, Leona."

Sert ve gerçekçi olan bu sesi iyi tanıyordu Leona. Yanında durup diğer elini tutan genç çocuğa baktı. Ah, bir yıl geçmesine rağmen hiç değişmemişti. Hiçbir çizgi, hiçbir karışıklık yer etmemişti yüzünde. Elbette, konuşan Sirius Black'ti. Söyledikleri Leona'nın yüreğine bir kor gibi düştü. Daha felaket şekilde ağlamaya başladı. İçinde asla geçmeyeceğini düşündüğü dev bir boşluk hissi vardı.

Leona, elini Sirius'un avuçlarından çekip alnına koydu. 'O öldü.' cümlesi kafasında yankılanıyordu adeta. Daha yeni görüşmüşlerdi ve o zamanki neşeli hali gözlerinin önünden gitmiyordu. Araştırması hakkındaki heyecanı, Leona'yı ikna çabaları, saçlarını kestirmemek için olan ısrarı... Ona yine geleceğini söylemişti Leona çünkü Prior hep geri dönerdi.

Fakat bu sefer... Bu sefer geri dönemeyeceği gerçeği Leona'nın aklını bulandırıyor ve karşı çıkma hissini kuvvetlendiriyordu.

"Onu içeri götürelim." dendiğini duydu ancak sesleri tam ayırt edemiyordu.

"Ben götürürüm." dedi daha sonra bir ses.

"Hayır, Sirius." diye karşı çıktı biri. "Ben yardımcı olurum. Sen gelme."

Ardından biri Leona'ya destek olarak onu ayağa kaldırdı ve evin içine doğru götürdü.

* * *

"Harikasın, Lily. Gerçekten, muhteşem." dedi Sirius Black hızlı ama sessiz bir tonda. Konuşurken Lily'e baş parmağını sallamıştı. Sonra, sinirli adımlarla içeriye Leona'yı götüren Maureen'e yetişti.

Kendisine gelmemesi konusunda ne kadar ısrarcı olursa olsun, Sirius onu dinlememekte daha fazla ısrarcıydı.

Maureen, Leona'yı oturma odasına götürdüğünü görünce arkalarından oturma odasına girdi.

"Sana gelmemeni söylemiştim, Sirius Black." dedi Maureen bir yandan Leona'ya su içiriyordu.

"Ben de seni dinlemedim." dedi Sirius ve Leona'nın olduğu koltuğa yaklaştı.