4.

15.5K 1.1K 193
                                    

Saray Ormanlık alanda ve çeşitli patikalara ayrılıyor.

********

Genç prens artık git gide umutsuzluğa kapılıyordu. Saray'ın çevresini en az 4 kere dolanmıştı ve bir sonuç elde edememişti. Şehre gitmek istemiyordu, hoş bu haliyle gideceğini sanmıyordu.

Minik kocası, Fazla uzaklaşmış olamazdı. Sonuçta yaşadıkları yer şehirden uzak, ormanın içindeydi. O yüzden kocasının şehre gitmesi, buralardan fazla uzaklaşmasına ihtimal vermiyordu, veya vermek dahi istemiyordu.

Yürüyecek hali kalmadığında kendini çimenlerin üzerine bırakmıştı. Dinlenmeli ve o kurnaz kafasını çalıştırması gerekiyordu.

Kurtlar iz sürmede, veya avlanmada oldukça mükemmel ve başarılı hayvanlardı.

Ama şu an kendini o kefeye koyamıyordu, henüz cesareti yoktu. Tüm cesaret kırıntılarını kocasını bulmaya odaklamıştı...

Minik kocasını bir av olarak düşünmeli ve onu bulması kolaylaşması gerekiyordu.

Kendine çeki düzen vermezse 1 hafta da bile bulamazdı. Eğer ki kurnaz aklını çalıştırıp plan yaparsa kocasını bulması akşama bile kalmaz bulurdu. Her şeyden önce dinlenmeli ve enerjisini toplaması gerekiyordu.

Yeterince dinlendiğini anladığında silkelenip ayağa kalktı. Sarayın çevresini son kez dolanıp, eve gitmeliydi. Adamlarıyla beraber tekrar kocasını bulmaya yoğunlaşacaktı böylelikle işi daha kolay bitebilirdi.

Ya da kendisi öyle sanıyordu...

*****

Eve geldiğinde annesi merakla önüne çıkmıştı.

- Onu bulabildin mi?

- Hayır, David ve diğerleriyle beraber aramaya çıkacağım. Böylelikle işim daha kolay olur. Tek başıma oldukça zor oldu. Muhteşem damadın(!) fazla uzağa gitmiş olamaz anne.

-Sadece kendini ve popülerliğini düşünüyorsun Daniel.

Genç prens annesine cevap vermeden odaya doğru adımlamaya başladı.

Odaya girdiğinde kocası'nın kıyafet odasına doğru yol aldı. Mutlaka bir şey bulabilirdi. Herhangi ufacık bir ihtimal bile işe yarayabilirdi.

Kıyafetleri tek tek gözleriyle taradığında, burada ki hiçbir kıyafetin eksilmediğini anlamıştı. Demek ki kocası saraya geldiği kıyafetleriyle kaçmıştı, onu bulmak daha kolaydı şimdi.

*****

-David her yere bakın. Aranmadık yer kalmayacak, birilerini görünce kendinizi gizleyin. Hiç kimseye görünmeyin. Anlaşıldı mı? Ya da doğal olun işte...

David başını hızla evet anlamında sallamıştı. Kendisi ve diğer adamlar hazır olda beklerken prensin gidin anlamda başını sallamasıyla hepsi bir tarafa dağılmıştı.

"Efendim beraber aramalıyız biliyorsunuz ki siz iz sürmede oldukça başarılı bir varlıksınız."
Genç adam patronuna nasıl hitap edeceğini kestiremiyordu. Yanlış bir cümle kurmak istemiyordu. Daniel'in çok çabuk sinirlenen bir yapısı vardı. "Eğer sizi biri görürse yaralanma riskiniz oldukca fazla. Demek istediğim ikimiz birlikte ararsak biri görürse durumu ben kurtarabilirim yani kurtaracağımı umuyorum." David mahçupça elini ensesine götürüp kaşıdı.

-Sen beni övdün mü? Gömdün mü? Belli değil. Her neyse dediğin gibi olsun dostum.

-Ben saraya gidip tasmanızı alayım efendim.

Genç prens sinirlenmemeye çalışarak başını sağ sola salladı. Ağzını açarsa david 'in kalbini kırabilirdi.

-Böyle iyiyim David kaçacak ya da birbirimizi kaybedecek değiliz.

-Efendim yanlış anladınız. Biri bizi görürse olacakları biliyorsunuz. Tasmanızı alırsak, görürlerse bile avlandığımızı sanarlar.

Genç prens pes ederek çimlere kendini bıraktı. Bazen zorlamaya gerek yoktu, akışına bırakmak en iyisiydi.

-Kurtla avlanmaya çıkmak akıllıca değil mi David? Her neyse getir bakalım bekliyorum. Akşam bunun hesabını vereceksin.

David başıyla selam vererek yolunu saraya doğru yönlendirdi. Genç prens ise David gelene kadar biraz aklını toplayabilirdi.

En azından plan yapabilirdi...

-Tasmayı taktığıma göre efendim, artık gidebiliriz.

******

Bu tasmadan nefret ediyordum. Resmen özgürlüğümü kısıtlıyordu. Daha aramaya çıkalı 10 dakika olmamıştı ama resmen şimdiden sıkılmıştım.

Nigel'i bulduğum zaman, yemin ederim ki bu yaptığının hesabını fazlasıyla çıkartacaktım.

Arkamızdan atlı sesleri geldiğini işittiğimde saklanmayı hedeflemiştim ki tasma takıldığını hesaba katmamıştım. Ani hareketim boynumu acıtmıştı.

-Efendim sakin olun. Ben hallederim siz rahat olun.

Gelenlere doğru baktığımbda lort Silver olduğunu görmüştüm, bir bu eksikti.

Bu adama oldum olası nefret ediyordum. Yavşak bir tipi vardı, Sinirden kanım kaynıyordu.

Yanımıza geldiklerinde durmuşlardı. Silver attan inip David i selamlamıştı.

-Merhaba David burada ne arıyorsun?

Göbek atıyoruz asalak herif, ne yapabilirdik ki?

David göz ucuyla bana bakıp dikkatini silver'e çevirmişti. Boğazını temizleyip söze başladı.

-Prens Daniel, kocası ile beraber ava çıktılar. Kocasına Avlanmayı öğretecekti onlara eşlik ediyoruz.
Biliyorsunuz ki Daniel bey avlanmayı çok sever.

Araya beni de kattığında silver'e odaklandım. Gülen yüzü düşmüştü, bakışları beni bulduğunda dikkatini toplamaya çalışıyor gibiydi.

David'e çaktırmadan baktığımda göz devirmemek için zor duruyordu.

-Ah anladım David. Ama anlamadığım şey, ilk günlerinde Nigel'i ava çıkarması oldukça garip. Ayrıca bu kurt da neyin nesi?

-Biliyorsunuzdur, Kurtlar yaklaşık olarak 200 milyon koku alma hücresine sahiptir. İnsanlar ise 5 milyon. Yani bir kurt başka bir hayvanın kokusunu 1.5 kilometreden fazla bir mesafeden alabilir.
Bu Kurt, Prensin kurt'u kendi eğitti bizzat. Şimdi de kocasını koruması için hediye etti efendim. Ayrıca normal şartlar altında kurtlar bir sesi ormanda 9.5 kilometre, açık alanda ise 16 kilometre mesafeden duyabilir. Kısacısı av üzerindeyiz.

David'in ettiği imayı anlamıştım. Silver daha çok bozulduğunda selam verip atına doğru ilerlemişti.

Git git, pis yavşak seni.

Atına bindiğinde tekrar bize döndü.

-Nigel'e sevgilerimi, Daniel'e saygılarımı ilet David.

Yanımızdan uzaklaştıklarında tuttuğum sinirimi dışa vurmuştum.

-Göstereceğim ona sevgiyi saygıyı David.

David cevap vermeyip gülmeye başladığında daha çok sinirlendiğimi hissediyordum.

-Ne gülüyorsun be?

-Gülmüyorum efendim yüzüm seğriyor, gülmüyorum.

******

Hey, keyifler nasıl?

İnşallah mantık aramıyorsunuzdur, eski zamanlarda Eşcinseller idam falan ediyorlardı o yüzden bu kitabı okurken mantık aramadan okuyun tşk

Şu an saçmaladım ama siz zaten demek istediğimi anlamışsınızdır.

Kurt Prens / bxb  (Mpreg) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin