8. Delta ve Taehyung

9.3K 914 574
                                    

Selam!

Ve iyi okumalar!!^•^

22 yıl boyunca içerisinde olduğum bu arkadaş grubu, nadiren de olsa göremeyeceğiniz kadar özeldir. Belki de bana verilen şansın büyük bir kısmını doğar doğmaz kendimi bu kişilerin arasında bularak harcamıştım. Anne ve babalarımız zaten köklü birer dostluğa sahiplerdi. Hepimizin de en az bir ebeveyni film sektöründeydi ve ortaktı. Film şirketleri bulunan Bay Kim ve Bayan Kim'den (Taehyung'un ebeveynleri) tutun reklamcılık şirketine sahip Bayan Jung'a kadar.

Bu on dört yakın arkadaşın tesadüfen (!) aynı yıl içerisinde doğmuş yedi çocuğuyduk biz. Onlar için mucizevi bir durumdu ama sonuçta olmuştu. Hatta bazen garip resimler ile karşılaşırdık. Taehyung'un doğduğu doğumhanenin önünde doğumun tamamlanmasını bekleyen biz gibi. O zaman bile ondan nefret edeceğim belliymiş çünkü fotoğrafta göründüğü kadarıyla boğazımı yırtmak istercesine ağlıyordum.

Kendimi bildim bileli her şeye sahiptim. Para, ün, şöhret, yetenek, mükemmel ebeveynler ve şahane bir arkadaş grubu. Arkadaş grubumuz her özelliğe sahipti. Kardeşim gibi gördüğüm Jin ile Jimin, nefret ettiğim Taehyung, uyuz olduğum Namjoon, sevmediğim Yoongi ve kanatsız melek Hoseok'um... İhtiyacım olan herkes bu grubun içerisinde bulunuyordu. Diğerlerinin de böyle düşündüğüne bahse girebilirdim. hiçbir zaman sekizinci bir kişiye açık olmamıştık. Yalnızca biz vardık. Kavga olacaksa bizim aramızda olurdu, eğlence olacaksa yine yedimiz arasında olurdu. Aramıza olayın ortasında girip kaos ortamı yaratacak kimseye açık değildik. Belki de bu kibirli insanlar gibi görünmemize sebep oluyordu ama halimizden memnunduk. Kimse yoktu, yalnızca biz.

Lakin eşlerimizin de bu grubun içerisinden çıkması... Dürüst olmak gerekirse bu hiçbirimizin beklemediği ama içten içe istediğimiz bir durumdu. Küçükken Hoseok ile eş olmanın çok güzel olabileceğini düşünürdüm. Jimin ya da Jin ile olmak da hayal etmesi güzel birer ihtimaldi. Yoongi bile olurdu. Hatta Orospu Namjoon bile olurdu. Ama Taehyung...

Özellikle en nefret ettiğimiz kişilerin kader eşlerimiz çıkışı ironik bir şaka gibiydi.

Her şeyi geçiyorum, nefreti de bir kenara bırakıyorum. Asıl derdim bu her şeyden çok değer verdiğim arkadaş grubumuzdu. Arkadaşlık, düşmanlık, kardeşlik ve nefret arasında kurulmuş bu grubun nefret özelliği yok olmaya başlamıştı. Nefretimizin aşka dönüşüyor oluşu bize ne katacaktı? Düzenimizi bozmaktan başka bir halta yarayacağı yoktu.

En büyük korkularımın başında hep bu altı kişiyle olan ilişkilerimin bozulması gelirdi. Jimin ile Yoongi'yi o kadar iyi anlıyordum ki... Kafaları karışmıştı, korkmuşlardı, panik yapmışlardı. Bizim ruh eşi çıkmamızın üzerine kendilerinin de başına bunun gelişi onları korkutmuştu. İkisini de çok iyi tanıyordum, kurtları aşk itirafı yaparkenki psikolojilerini tahmin etmek zor değildi. Emindim ki çok kötü hissetmişlerdi.

En azından yabancıya gitmedik değil mi?

O anlık panikle o iki aptalın her şeyi yapmasını beklerdim doğrusu. O ikisi her daim aptallıkta zirvedeydi. Onları bir ilişki içerisinde düşünmek o kadar zordu ki... Sevişirken ikisinin de cesetlerini bulma ihtimalimiz yüksekti. Muhtemelen savaş alanına dönecekti her yer.

Eh, Orospu Namjoon gibi ben de kaos severdim.

Dediğim gibi, her aptallığı yapmalarını beklerdim lakin böylesine birden bire mühürlenmek.. üstelik Yoongi'nin de Jimin'i mühürlemesi kesinlikle aklıma gelen son şey dahi değildi. Kendi içlerinde ne yaşadıklarını çok fazla merak etmeme sebep olmuştu bu, bir insan neden nefret ettiği biri ile aniden ruh eşleri olduklarını öğrendiği anda kavga çıkarıp karşıdakini mühürlerdi? Hadi Jimin'i anlıyorum, muhtemelen alfası sinirlenmişti, de Yoongi ne alakaydı...

HatedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin