-2-

191 10 0
                                    

Gözlerin bana doğru yaklaştığını gördüğümde korku bütün bedenimi sardı. Ve ağzımdan sadece ''BABA'' kelimesi çıktı.

Sanki sinirden alnındaki damarlar daha da belirginleşmişti. Karşımda durdu.

-Sen o seçmelere katıldın mı ?

Diye sorduğunda şaşırmıştım. Ama bu şaşırmam fazla uzun sürmedi.

+Evet..

Birden babam bağırmaya başladı.

-Sen niye o elemelere katılıyosun! Ben sana şarkı söylemiyeceksin demedim mi! Ne yapıcan şarkıcı olup .... ya mı döneceksin! Mutlu mu olacağını zannediyorsun ha?!

+Evet ben mutlu olamaz mıyım baba, gerçekten haketmiyor muyum yoksa?

Kelimeler ağzımdan dökülürken zaten görüş açımı bozan gözyaşlarımı artık tutmadım. Ve aniden yanağımda bir acı hissettim. Yediğim tokat bütün vücudumun sarsılmasına yetmişti.

-Defol bu evden! Bir daha yüzünü bile görmek istemiyorum!

Bu sözlerle kendime geldiğimde koşarak odama gittim ve geçen sene bale kursunda kullandığım küçük spor valizin içine bulduğum önemli kıyafetleri tıktım ve gitar almak için biriktirdiğim parayı yanıma aldığım gibi evden kendimi dışarı attım.

Hıçkırıklarımı artık tutamıyordum. Serbest bıraktığım hıçkırıklar nedense dengemi zorluyordu. Kendimi evin önündeki merdivenlerde bulduğumda artık dengemi sağlayamadım ve merdivenlere çöktüm. Betonun soğukluğu içime işlerken üşüdüğümü farkettim. Ama içime geçen betonun soğukluğu veya hava yüzünden değil. İçim üşüyordu. Kendimi yalnız ve korumasız hissettim. Ben sadece hayallerimin peşinden koşmak istemiştim. Babamın bu işe neden bu kadar tepki verdiğini anlamamıştım. Anlamıyacaktım da. Halbuki ben onlar için hayallerimden vazgeçecektim. Şimdi ne yapacaktım ki. Hava karanlıktı. Nereye gideceğimi bilmiyordum ama merdivenlerden kalkıp yürümeye başladım. Sadece öylece yürüyordum. Nereye gideceğimi ne yapacağımı bilmeden...

Sabah uyandığımda ilk önce yatağımdayım zannedip yorganı üstüme çekmeye çalışırken birden yorganın hareket ertiğini anladım zorlukla gözlerimi araladığımda masmavi gökyüzünü gördüm. Her şeye rağmen insanın içine huzur dolduruyordu. Sonra bir anda kafama dank etti. Eğer ben evde değilsem şu an yorganı değil neyi tutuyordum ?! Bir anda boynumu önüme doğru eğdiğimde karşımda elimden kurtulmaya çalışan çocuğu gordüm ve

+Sen kimsin ayrıca ben seni niye tutuyorum dedim ve çocuğu bıraktım

-Teşekkür ederim abla dedikten sonra koşmaya başladı. Elindeki cüzdanı farkettim benim cüzdanımın aynısıydı. Ne aynısı benim cüzdanımdı. Bunu farkettiğimde çocuk çoktan uzaklaşmıştı. Çantama baktım. Çocuk gitar almak için biriktirdiğim paraları koyduğum cüzdanı çalmıstı. Allahtan kimliğim asıl cüzdanımdaydı. Cüzdanımın içine baktım. 50 tl mi yalnizca 50 tl mi bununla ne yapabilirim ki. Ne İstanbul'a gidebilirim. Ne de başka bir şey...

Peki İstanbul'a nasıl gidecektim. Gitsem bile nerde kalacaktim. Ne yapacaktım. Bütün soruları sonraya bıraktım ve İstanbul a nasıl gideceğime odaklandım.

Eve gidip annemin parasından biraz alsam.. Saçmalama Selin annenden para mi calacaksin yani.. Ama aslinda annem o çalmış olmuyorum ki aldıktan sonrada anneme mesaj atarım kızmaz. Yani umarım...

Bir yandan eve doğru yürürken kendimi evin içinde buldum gittim annemin parasindan biraz aldım. Ev boştu çünkü annem çalışıyor olur babamda bu saatte eve gelmez. Tam çıkacaktım ki bir ses duydum ve koşa koşa odama gidip kapinin arkasina saklandim. Eger babamsa ve yakalanırsam biterim. Kapı yavaşça açıldı. Sonra bir kaç tıkırtı sesi geldi. Ardından ayak sesleri gittikçe daha net duyuluyordu. Gözlerimi kapadım ve Allah'a dua etmeye başladım. Yavaşça odamın kapısı açıldı.

Ve ayak sesleri odamin içini doldurdu.

Yavaşça gözlerimi araladım ve...

Eveet yeni bölüm sınavlardan dolayı biraz geç geldi. Umarım severek okuyorsunuzdur. Yorum ve votelerinizi eksik etmeyin lütfeeen

Hayaller Gerçek OlursaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin