Bölüm 8: Manipüle

713 69 121
                                    

Günümüz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Günümüz

"Nasıl?" Diye bağırmıştı genç adam odada bir ileri bir geri hareket ederken. Sinirden suratı kıpkırmızı bir hal almış, alnındaki damar belirginleşmişti. Meredith ise kapının yanında kollarını göğsünde kavuşturmuş öylece yeri izliyordu. Kaç saattir o odada durmuş azar işittiğini bilmiyordu bile.

"Nasıl böyle bir hata yapabildin? Öğrettiğim onca şey boşunaymış!"

Genç kız baş ve işaret parmağını burun kemerine bastırarak gözlerini sıkıca yummuş, derin bir nefes almıştı. Aynı şeyleri tekrar edip durması sinirlerini bozmuştu artık. Evet, bir hata yapıp işini tamamlayamamıştı. Ama Kelvin'in de fazlasıyla abartıyor olduğunu düşünüyordu.

"Altı üstü on dört yaşında bir kız! Sonuç olarak yarın tekrardan okula gidecek. Ben de gider yeniden takibe geçerim. Amma abartıyorsun!"

Kelvin duraksamış, çalışma masasına avuçlarını dayayarak bakışlarını önündeki kağıtlara çevirmişti. Daha da öfkelendiğini anlayabilmişti genç kız. Çenesini tutamadığı için içinden küfürler ediyordu.

"Abartıyorum, öyle mi?" Önündeki kağıtlardan bir kaçını nazikçe iki yana itmiş, açıkta duran bir dosyayı açığa çıkarmıştı. "Yaptığım tüm bu planlar çöp olabilir ve ben abartıyorum öyle mi?" Öfkeyle gözlerine baktığında Meredith bakışlarını başka yöne çevirmek istese de yapmamış, adamın gözlerine bakmaya devam etmişti. Belki bu yaptığına daha çok sinirlenirdi ama umurunda değildi. Yeniden bir plan yapmanın yolunu elbet bulurdu. Kendisinin üstüne bu kadar gelmesini de kabul edemezdi.

"Bu kızın planınla ne gibi bir bağlantısı olabilir ki? O kadar alakasız biri ki! Neden takip ettiğimi bile bilmiyorum ve sen bana hiçbir açıklama yapmıyorsun!"

Adam derin nefesler almış, dosyanın sayfalarını ağır ağır çevirmişti. Sonunda aradığını bulduğunda dosyayı tamamen genç kıza doğru çevirmişti.

Meredith temkinli adımlarla masanın yanına ulaşmış, ellerini tıpkı adamın yaptığı gibi masaya dayayarak dosya sayfalarına bakmıştı. Yan yana yapıştırılmış iki fotoğraf duruyordu. Biri henüz bir kaç saat önce takip ettiği kızdı. Okul yıllığından bir fotoğraftı. Kuzguni karası saçlarını parlak renkli tokalar ile geride tutturarak güzel yüzünü açığa çıkarmıştı. Parlatıcı sürdüğü dudakları minik bir tebessüm ile bakıyordu kareden kendisine. Hemen sonra yanına yapıştırılmış fotoğrafa dikmişti gözlerini. Aynı kuzguni saçlar ve aynı parlak gözler fotoğraftaki adamda da vardı. Oldukça formunda görünüyordu. Üstündekiler dikkatini çekmişti. Saldırı timi üniforması giymişti. Kaşlarını çatarak kendisini seyreden adama dikti bu sefer gözlerini. Neler olduğunu henüz kavrayamamıştı.

Friends or Enemies/Peter ParkerWhere stories live. Discover now