Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bölüm şarkısı: Zeynep Bastık/Uslanmıyor Bu
İyi okumalar
.........
Baş parmağıma takılı yüksük, boynumdan aşağı sarkıttığım metre ve bileğime taktığım iğnedanlık ile dışardan bakanın "Ne yapıyor bu?" diyeceği bir halde karşımdaki Elif'e bakıyorum.
"Bel kısmı olmadı bunun."
Elif gözlerini devirirken bu işlemi koltukta oturan Yasemin'in de yaptığını fark ediyorum.
"Nehir abla farkında mısın bilmiyorum ama beli olmadı bunun diye diye sırtıma on iğne batırdın yetmedi böbreğimi delmek için kazı çalışması yaptın. Nesi olmadı ya, fıstık gibi elbise işte?"
Önemli ve detay gerektiren işler yaptığımda taktığım gözlük, Elif'i baştan aşağı bir kere daha süzdüğümde burnumun ucuna kadar kayıyor. Aramızdaki fiziği en düzgün kişi Elif olunca haliyle diktiğim elbiseleri onun üstünde deniyorum.
Ama saks mavisi derin yırtmaçlı elbisemin belindeki büzgü asla hayalimdeki gibi olmuyor. Bir saattir Elif'i ayakta tuttuğumu fark edince isyan etmesine hak vererek "Tamam bir çay molası verelim. Ama o bel olmadı." diye eklemeden alamıyorum kendimi.
Yasemin takıntılı bir kişilik olduğumu söylerken ona sadece dil çıkarmakla yetiniyorum. Kucağındaki Puding'i koltuğa bırakıyor.
"Madem ben çaylarımızı doldurayım. Nehir sen de şu telefonuna bak sabahtan beri bildirim geliyor."
Gözlerimi olabildiğince açıp Yasemin'in elinden alıyorum telefonumu. Ekrana şöyle bir bakıp umduğumu bulamamışlıkla telefonu geri koltuğa fırlatıyorum.
"Yiğit sanmıştım ya, okuldakilermiş."
Elif üstündeki elbiseye bir şey olmasın diye hızlı çıkarıp kendi kıyafetlerini geçirirken üstüne "Ne oldu o iş? Sınavlar falan derken ben uzak kaldım konudan?" diye soruyor.
Ay ne olsun? Her geçen gün daha fazla düşmek gibi sorunlarım var sadece, fazla bir şey değil.
Yiğit'i en son barınakta görmemin üzerinden iki hafta geçiyor. Ne oldu da Nehir bu iki haftada sakin durdu ve onu görmeye çalışmadı diyebilirsiniz. Ki ben de size hak veririm. Ama öyle şeyler oluyor ki Yiğit ile bir şekilde sürekli iletişim halinde kalıyoruz.
Sanırım bunu ailenin yeni üyesi Puding başarıyor. Bizim bütün odak noktamız o olmuşken onun tatlı hallerini fotoğraf çekip Yiğit'e atmamla başlayan muhabbetler her seferinde ardı sırasınca geliyor ve ben ekrana deli gibi sırıtarak bakar halde buluyordum kendimi. Melek ile kavga ettiğimizde nedenini hiçbir şekilde anlamsam da Yiğit'e şikayetlenirken buluyorum kendimi. Bana köpeği Duman'ın şapşal hallerinin videosunu çekerken arkadan Selin ile uğraşmalarının sesiyle ve sonunda kamerayı kendini çekip "Gördüğün gibi bende de bir baş belası var." demesi bütün huzursuzluğumu alıyor örneğin. Sonrasında aniden Selin'e çevirdiği kamerayla "Yaa abii!"diye bağıran kız kardeşine kahkaha atarken sonlanan videoyu bitirdiğimde yüzünün gözüktüğü kısmı açıp durdurmaktan alamıyorum kendimi.
