0.9 | normalleşme çabaları

En başından başla
                                    

James, Büyük Salon'a bu düşüncelerle girerken girdiği anda ilk göz göze geldiği kişinin Lily olması nedeniyle boynundan aşağı inen bir ürperti hissetti. James'in ela gözleri Lily'nin yeşil gözlerinin içinde kayboldu bir saniye. Bu duraksamada az daha bir alt dönemi eziyordu.

"Dikkat et, Jamie." dedi Remus az daha ezecek olduğu birinci sınıfın arkasından özür dileyen James'e.

"İyiyim ben," dedi James. Tekrar Lily'i görebilmek için masayı taradı ancak artık kızlardan biriyle sohbete dalmış görünüyordu. James ondan gözlerini ayırıp Remus'u takip etmeye döndüğünden Lily'nin onun arkasından göz ucuyla baktığını görmemişti.

Remus, James ve Peter, Gryffindor masasına oturdular. Sessizce yemek yiyorlardı. James o an yemeklerdeki neşesinin çoğunu Sirius ile paylaştığını fark etti. Onsuz Çapulcular eksik kalıyordu.

Dalgın James, elini çenesine koymuş sessizce tabağındaki zeytinleri avlıyordu. Birden yanına oturan birinin sesli bir şekilde ismini söylemesiyle James yerinde zıpladı.

"Korkma, korkma, Potter." Maureen'den başkası değildi bu. "Sadece benim."

James sandalyesini düzeltti ve sonra Maureen'e döndü. "Günaydın Maureen." dedi sakin bir sesle. Sabahları enerjisiyle etrafını ateşe veren James'ten eser yoktu.

"Günaydın." dedi Maureen ve ardından Remus ile Peter'a eliyle selam verdi. "Size de günaydın beyler. Sirius yok mu?"

"Artık kahvaltılara inmeyi tercih etmiyor." dedi Remus tekdüze bir sesle Maureen'e.

"Pekalaa." dedi Maureen Remus'un cansız haline anlamsızca bakarak. "Neyse, Potter. Senin için gelmiştim. Bu akşam için hazır mısın diye sorayım dedim."

"Evet, evet, hazırım." dedi James kafa sallayarak. Yalan söylüyordu. "Bu akşam şey için-" kafasını kaşıyarak bu akşam ne olduğunu düşündü.

"Maç." dedi Maureen James'i tamamlayarak.

"Eveet!" dedi yapay bir neşeyle James. "Maç- tabi yaa. Tam formumdayım, kaptan."

Fakat yine yalan söylüyordu. James Potter, gelmiş geçmiş tüm maçlarının arasında ilk defa akşam olacak bir maçı unutuyordu. Bu büyük bir utançtı Potter için.

Maureen pek tatmin olmuş görünmüyordu. "Nedense yalan söylüyormuşsun gibi hissettim, Potter." dedi şüpheli bir sesle.

"Ne yalan mı?" dedi James kahkaha atarak. "Hiç tarzım değildir, Maureen." James hangi ara bu kadar yalancı birine dönüştüğünü anlayamadı.

"Eğer hala baş ağrıların varsa veya Sirius hakkında endişeleniyorsan oynamak zorunda değilsin. Kimse travmalarını bir haftada atlatmak zorunda değil." dedi anlayışlı sesle Maureen. Ela gözleri James'in ela gözlerine dikilmişti. James ise gözlerini ondan kaçırmıştı ve tabağına bakıyordu.

"İyiyim, Maureen. Gerçekten. Bu akşam şeylere- toz yutturacağız." dedi neşeli olmaya çalışarak. Fakat hangi binaya karşı olduklarını dahi unutmuştu.

"Ravenclaw'lara?"

"Kesinlikle." dedi James onaylarcasına. Aklından ise fena derecede acınası göründüğü geçiyordu. Bu maçta kesinlikle olağanüstü iyi oynayıp kendini kanıtlaması gerektiğini düşündü James.

"Yine de gün içinde vazgeçersen bana söyleyebilirsin, Potter. Halam bu maçta olmanı istiyor fakat bu kadar dalgın olacaksan daha odaklı birini bulabilirim."dedi Maureen James'in omzuna elini koyarak. Maureen'in kendisini bu kadar iyi anlıyor olması James'i utandırmıştı. Üstelik kendisine karşı açık sözlü olması da bunu artırıyordu.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin