"Bu dünyada da bir Curtis varmış demek, aman ne hoş!" dedi Starfell yüzünü ekşiterek. Eleanor, Starfell'in ne demek istediğini anlamayınca bu sefer açıklama yapmak Bay Fend'e düşmüştü: "Bu bizim Starfell değil, Firavun'un dünyasından geldi."

"Athena gibi mi? General bana anlatmıştı onun durumunu," diye sordu Eleanor. Kristal ile ilk defa Hindistan'da karşılaşmışlardı ve ona Kristal'i takımın yeni üyesi olarak tanıtmışlardı. Nereden geldiğini ayrıntısıyla anlatmamışlardı.

Kristal kendisinin Firavun ile bağlantısının çok fazla bilinmesini istemiyor olsa da düşmanlık göstermeyen birisinden gerçeği kaçırmayı doğru bulmamıştı: "Evet, benim gibi sayılır. Ama o bir bedene sahip değil."

"O zaman bizim Starfell'in bedenini mi kullanıyor?" dedi şaşkınlıkla bu sefer Eleanor.

"Maalesef," diye başını öne eğdi Kuzgun, yaşananları kabullenmiş olsa da üzüldüğü gerçeğini değiştirmiyordu bu durum.

"Peki, bu durumda bir şey yapılamaz mı? Yeni bir beden bulunsa mesela, illa Starfell'in bedeni mi olması gerekiyor," diye öneri ortaya attı Eleanor.

"Zehra benim bedenimi ele geçirmişti, aynı şekilde sen de buradaki Starfell'in bedenine yerleştin. Belki de başka bir bedende de yaşayabilirsin," diye heyecanlandı Kuzgun...

"Etik olarak artık yaşama ihtimali pek kalmamış bitkisel hayattaki birisi olması lazım," diye belirtti Bay Fend.

"Tabi ki senin karizmatik kimliğini taşıyabilecek sana uygun bir beden olacaktır," diye öneriyi Starfell'in mantıklı bulması için teşvik edici sözler söyledi kendince Klik.

Starfell pek bu fikri onaylamamış gibiydi. Kristal'e bakıyordu, onun diyeceği şeye önem veriyordu. Kristal de düşüncelerinden ayrılamamıştı. Ne yapılması gerektiğini o da bilemiyordu. Starfell'in şu anki durumunun parazit bir yaşamdan bir farkı yoktu.

Kalıcı bir çözüm bulunmazsa Zehra'ya yapıldığı gibi kontrol ettiği bedenden ayrılması için zorlamaları yakındı. Bunun bir çözüm olarak kullanılabileceğini de gösteren Kristal'di. Kuzgun'un bu çözümü bu zamana kadar ertelemesinin tek nedeni de ona duyduğu saygıydı zaten. Kristal'in öte dünyadan gelen Starfell ile bir bağı olduğunu bildiği için zor yollara daha başvurmamıştı.

"Yapalım madem," dedi Starfell, Kristal'in diyeceklerini beklemeden. Kristal'e baktığında doğru bir karar verdiğini anladı, o da böyle bir karar vermesi gerektiğini düşünüyordu içten içe.

"Ama iki şartım var," diye hemen belirtti. Bir süre diğerlerinin onun diyeceklerini dikkatle takip ediyor gerçeğinden keyif alarak bekledi, ardından şartlarını söyledi: "Birincisi Kristal benim yeni bedenimi seçecek, ona güveniyorum. İkincisi de artık bana Starfell demeyeceksiniz. Yeni bedenimle beraber yeni bir adımın da olmasını istiyorum. Madem Athena kendisine isim belirlerken Yunan mitolojisini tercih etti, ben de kendime Savaş Tanrısı Ares'i seçiyorum. Benim adım bundan böyle Ares olacak."

Eleanor onları almaya geldiğini söylemişti. Bir süre İngiltere'de ne yapacaklarına karar verene kadar Eleanor ile kalabilirlerdi. İngiltere'nin özel insanlar konusundaki tutumu nedeniyle daha rahat olabilirlerdi orada.

Caitlin kendi ülkesine geri döneceği için pek mutlu hissedemiyordu, hatıra olarak Manuel'in çizimlerinden bir kısmını yanına götürecekti. Kristal, onun durumunu anlayabiliyordu. Caitlin, Manuel'in Kristal'e anlattığı gibi başka bir hayatından gelen birisiydi, yani bu hayatta ona bir şey ifade etmiyordu ve aynı şekilde Kristal de bir sonraki hayatında onun için anlamsız birisine dönüşecekti. Bu yüzden ondan ayrılmayı daha mantıklı bir seçenek olarak görmüştü.

SON İNSAN: AFTER CRYSTALWhere stories live. Discover now