Jungkook beni görmezden geliyordu.
Bodrum katında kendime gelip sınıfa çıktığımda köşede oturuyordu ve göz ucuyla beni gördüğü an kafasını telefonuna gömüp birdaha bakmamıştı.
Sonrasında sıkıntılı olduğunu belli eder şekilde kafasını sıraya gömmüş güzel dalgalı saçlarının sırayı esir almasını sağlamıştı.
Birde yastığın üzerine dağılmış saçlarını düşünün...
Hani nereye kaçtı beynin Eun ji ?
Kendine gel , kendine.
Görmüyor bile seni !
Aslında bu işime geliyordu. Öğle arası yaşadıklarım ve anladıklarımdan sonra bana o amaç dışından başka bir amaçla yaklaşmadığını kafama zorla sokmuştum.
Sınıfta oturmuş hocanın gelmesini beklerken yanımdaki sıraya bakmamak için büyük çaba harcıyordum.
Jungkook ' un iki dakika önce yanına gelen kız onun narin saçlarına dokunmaya başlamıştı. Kalbimi kıran adam- şu ultra yakışıklı olan - kafasını anında kaldırmış ilk şoku üzerinden attıktan sonra kızla sulu bir konuşmaya başlamıştı ve ben yediğim tatlıları kusmamak için kalemimi avcumda sıkarak önümdeki fizik sorularını çözüyordum.
Yada çözmeye çalışıyordum.
Öğretmen sınıfa geldiğinde - ah sonunda yoksa midemde yemek uğruna birşey kalmayacaktı- jungkook kalkıp benim yanımdaki yerine teşvik edebilmişti.
Değerli kalçasını sıraya yerleştirdi ve arkaya yaslanarak çaprazında ona bakan kıza göz kırptı .
Uyg kusacağım galiba .
Ergenlikten yeni çıkmış pilincin erimesini sağlarken ben çenemi tutamadım ve yine zararlı çıktım.
" Formun yerinde yine " dedim yan yan ona bakarken
" Benim formum her zaman yerinde "
dedi egoist gülüşüyle.
Benden tarafa bakmamakta ısrar ederken , söylediklerine göz devirdim ve şansımı zorlamaya karar verdim.
" Öğle arası nerdeydin? " dedim bana bakarsa görebilmek için ona doğru dönerken.
" Bir kızla nasıl beraber olduğumu öğrenmek istiyorsan eğer anlatabilirim "
Ağzından dökülen kelimeler canımı yakarken kafasını göz kırptığı kıza çevirdi .
" Tescilli pisliğin tekisin " dedim
tıslarcasına konuşurken.
" Beni öperken öyle demiyordun ? " dedi ama ne mankenlere taş çıkaracak gövdesi ne de hayran olduğum silueti bana dönmedi .
Ne diyeceğimi bilemezken yutkundum ve bir an için benden nefret ettiğini düşündüm.
" Beni öpen sendin ayrıca unut gitsin tamamen saçmalıktı . " dedim inatla gözlerimi ona diktiğimde .
Sonunda hayran olduğum suratını bana döndüğünde yüzündeki acı ve şaşkınlık ellerimi titretti ve sınıfta olduğumuz gerçeğini bir an için unutturdu.
Fizik hocamızın tahtadan kafasını kaldırmadığına ve birazda sağır olduğuna şükrediyordum.
Yoksa çoktan müdürün yanına gitmiştik .
" Canımı sıkmaya başladın " dedi yerinden kalkıp arka sıraya geçmeden önce .
" Öpmek meselesine gelirsek , istediğim kızı öpüyorum çünkü onlar bunu istiyor ve kendilerini bana teslim ediyolar .
Senin o gün yaptığın gibi "
Jeon Jungkook beni diğer kızlarla aynı tutuyordu .
Bunu hiçbir ateist inkar edemezdi ...
***
