İhanet- Düzenlendi

3.6K 540 16
                                    

Namluyu Şeref'e çevirdiğim de az önce sırıtan yüzü, şimdi kireçe dönmüştü.

Alayla gülümsedim.

" Bana artistlik yapan adam gitti. Yerine korkudan sinen biri geldi. "

Şeref, elini beline götüreceği sırada silahı ayağına sıktım. Acı içinde bağırmaya başladı.

" Sen. Benim. Evime. Baskın düzenle. Bende, seni bu gösterdiğin cesaretten dolayı ödülünü vermeyim. Bir ağa ya bu yakışık almaz." Kelimelerimin üzerine bastıra bastıra söyledim.

Daha fazla ayakta duramadı. Kanlar içinde yere yığıldı.

" Ağam, ben hakkım olanı istiyorum. Kumar borcu namus borcudur.Namus borcunu ödemeyen namussuzdur."

Hışımla onun önünde durdum.

Elimi yakalarına koydum. Hafif onu yukarı kaldırdım.

" Ulan piç. Haram para kazanıp bir de namustan bahsediyorsun. Bak seni öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Yoksa şuan gelmişini geçmişini si..."

"Ağam" diye bağıran Zülfikar'ın sesini duyunca sözüm yarıda kesildi.

" Ne var!" Diye bağırdım.

" Ağam, su borularını keseni bulduk."

Elimi piç kurusundan çekip ayağa kalktım.

" Kimmiş" dediğimde korkuyla bana baktı.

Tam ağzını açıp o ismi söyleyeceği sırada Vural"benim" diye bağırdı.

Beynimden vurulmuşa döndüm. İnsan, kendi yediği ekmek kapısına bunu nasıl yapardı?

" Artık senin, insan olmadığını düşünüyorum. Topraktan ne istedin lan. Bizim geçim kaynağımızdan ne istedin."

Vural, hafif gözlerini açıp bana baktı.

Yüzünde, ruhsuz bir tebessüm oluştu.

" Benim, canıma kast edenlere karşı bir şey yapmadığından, mallarına zarar vermek istedim. Ayrıca hiç sormuyorsun? Bizimkiler nerde diye? Gerçi sormanada gerek yok. Herkesi ben, babamın konağına gönderdim. Burda, seninle hesaplaşmam gerekiyordu. Tek geleceğini düşünmüştüm. Adamlarının hepsinin gittiğini düşünmüştüm. Yanılmışım."

Kanım öfke,sinirden kaynıyordu. Söylediği sözler bir ok misali kalbime saplandı.

Aynı kandan aynı candan olan kardeşim, resmen bana tuzak kurmuştu.

" Hep düzeleceksin diye bekledim. Ben, ömrüm boyunca mecburen hatalarını görmezden geldim. Anam, önüme engel koydu. Hakkımı helal etmem dedi. Düzelir dedi. Ama nafile. Abine tuzak kuracak kadar gözlerin hırsa bürünmüş. Rahmetli, babamın söylediği her bir söz onu haklı çıkardı. Sen, para için ruhunu bile satarsın. Bu saatten sonra en azılı düşmanımsın. Sana son kez abilik görevimi yapacağım." Diyip Zülfikar'a seslendim.

"Buyur, beyim."

Parmağımla yerde baygın olarak yatan şerefsiz Şeref'i gösterdim.

" Bu itin bacağını sarıp evinin önüne atın.Vural'ın kumar borcunu ödeyin ve onu da ailesi ile birlikte babaannemin eski evine götürün. Mirastan düşen payı da verin."

Tiksinerek Vural'a baktım.

" Senin yüzüne tükürmek isterdim. Fakat tükürüğümün, senden kıymetli olduğu aklıma geldi. Sen buna değecek kadar adam değilsin."

Vural, dişlerini sıkarak bana baktı. Tek kelime bile edemedi.

Osman'a baktım.

" Ailemi buraya getirin. Şu ikisini de derhal burdan götürün. Bunları gözüm görmesin."

ZALOĞLUWhere stories live. Discover now