"Ya ne yapardın dizilerin olmadan."

"Düşünsene netflix yok! Tövbe bismillah!"diyerek boşta kalan eliyle yüzünü kapattı.

Pekmez Maral'a göz devirirken,"Hazır mı kahvaltı?"diye sordu.

"Dedemin kahvaltısını odasına yolladı Dilay sultan.Biz kölelerde kraliyet ailesini bekliyoruz."diyerek gözlerini devirip imalı nefesler veren Maral kucağındaki küçük kuzu annesine laf sokmuyormuş gibi sevip kokluyordu.

"O zaman tez kahvaltıdan önce Maral'ın kellesi vurula."dedi Pekmez espirili ses tonundan uzak bir soğuklukla.

"Sabah sabah amcamın niye odadan kaçtığı belli oldu."dedi Maral suratını buruştururken.

"Niye kaçıyormuş?"diye anlamaca sordu Pekmez.

"Buz gibi espirilerinden donuyordur amcacığım."

"Seni zevzek!"diyerek genç kızın üzerine yürüyünce;"Anne!!"diye bağırarak koştu Maral.

Mutfaktan çıkmadan pervazdan kafasını uzatan Yaren;"sabah sabah azmayın!"diye söylendi.

"Anne yengem kovalıyor."diyerek küçük Canan'ı havaya kaldırdı.

"Elimde kızın var ona göre atarım bak!"diyerek küçük kızı hava da sallandırdı.

"Kucağındaki Canan farkındaysan."

"Evet."dedi Maral kaygısızca.

"Can ağanın kızı Canan."dedi pekmez tek kaşını kaldırarak."hani doğarken Can ağanın Urfa'yı ayağa kaldırdığı Canan."dedi gözlerini cümlesinin sonuna doğru kısarak.

Maral şöyle bir yutkundu."Di mi ya!"dedi.

"Sen bilirsin,şimdi senin onu öyle özensizce tuttuğunu bir görer duyarsa..."diyerek mutfak dolaplarına yöneldi bir yandan da her şeyden habersiz gülücükler saçan küçük karagözlerine bakıyordu. İçi gidiyordu kızı kazayla düşecek diye ama Maral'ın amacının da şaka yapmak olduğunu biliyordu hem genç kızı üzmemek hemde onun bir daha Canan'ı bu şekilde tutmaması gerektiğini ona kendi bildiği yoldan kibarca öğretecekti.

"Eyvah!"derken Canan'ı kucağına çekti Maral şimdi de onu düşürmekten korktuğu için biraz sıkıştırıyor gibiydi.

Yaren sofrayı kurma telaşında olduğu için,kızını pek görmüyordu görse onu pekmeze bırakmadan sert bir şekilde uyarırdı belki ama görmüyordu.

Küçük kız huysuzlanınca;"seni çok seviyorum küçük zeytin içime sokasım geliyor ama seni düşürüp de geri kalan hayatımı karanlıkta geçirmek istemiyorum.Laf aramızda senin baban biraz deli olduğu için ben de ondan korkuyorum. Ne yapacağı hiç belli olmaz."diyerek küçük kızı biraz gevşetti.

"Söylesene yenge,bu zeytin nasıl tutulmaktan hoşlanır."

Pekmez gülümseyerek Maral'ın yanına yaklaştı.Saçlarını okşayarak omzunun arkasına bıraktı.

"Canan'ı saçların gibi düşün Maral,çok çekersen acır çok rahat bırakırsan seni rahatsız eder onun için onu küçük bir kuşu tutar gibi tutacaksın ne çok sıkıştırıp acıtacaksın ne de çok rahat bırakacaksın,yoksa düşer."

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Where stories live. Discover now