Bölüm 5

3.3K 147 43
                                    

~Daisy~
Ona sarıldığımda beni etrafında döndürünce kahkaha attım. Ve daha sıkı sarıldım.

Daisy: tanrım wil! Ne kadar özlediğimi bilemezsin.
William: birde beni düşün tonya.

Tabi bizi çeken gazetecilerden habersiz.
Ondan ayrılıp gülümsedim. Kolundan tutup onu arabaya doğru çekiştirdim. Arabaya bindik. Önce çizburger aldık ve markete geçtik. Arabadan indik.

William: hadi ama tonya!
Daisy: ona binmeyeceğim.
William: beni kırıcak mısın?
Daisy: tamam wil. Yeter ki o bakışları atma.

Market arabasına bindim. Wil'de sürmeye başladı. Önüme gelen çikolata ve cipslerden koyuyordum.

William: sen ne biçim sporcusun.
Daisy: susda şunlardanda koy.

Göz devirip koymaya devam etti. Alma işlemi bitince arabaya geri bindik. Tüm gecemiz çikolata yiyerek geçti

⚯⚯ 2 gün sonra⚯⚯

Wil ile konuşurken  telefonum çaldı. Gizli numaraydı.

Daisy: phoenix kim bu?
Phoenix: Melinda May patron.

Wil ile birbirimize baktık. O da şaşırmıştı.
Aramayı açıp hoparlöre aldım.

Melinda: Daisy önemli birşey var ve bize lazımsın.
Tabi William'da lazım.
Daisy: sizi öldürmeyerek zaten iyilik yapmıştım.
Melinda: durum ciddi Daisy.
William: gönder gelsin.
Melinda: Aaron adında bir adam Wakanda'dan vibranyum çaldı. Ve bugün bir saat sonra Agustin adında bir adama satacak. Bizi tanıyorlar o yüzden uzakta olacağız ve bize yakında olucak adamlarda lazım. Biliyorsun normalde asla böyle birşey istemem ama ciddi anlamda size ihtiyacımız var.
Daisy: tamam yarım saate orda oluruz.

Kapayıp Wil'e döndüm.

Daisy: benimle gel sana kostüm vereyim.
William: tamamdır patron.

Merdivenlerden aşağıya indik ve laboratuvarıma geldik.

Daisy: phoenix kapsülleri aç. İstediğini al ben üstümü değiştirip geliyorum.

Odama çıkıp kostümümü giydim.
Aşağıya indiğimde Wil'de üzerini giyinmişti.
Silahlarının olduğu yeri açtım.

Daisy: dondurucu silahları ve bir tane tabanca alalım. Kimseyi öldürmeden bitsin bu iş.
William: eski günlerdeki gibi.
Daisy: eski günlerdeki gibi.
Silahları aldıktan sonra evden ayrıldık.

⚯⚯⚯

Adamlar gelmişti.

William: hadi biraz eğlenelim
Daisy: beni unutma.

Adamlara doğru ilerledik. Bizi fark etmediler.
Yakınlaşınca konuşmaya başladım.

Daisy: çok ayıp hiç yakıştıramadım. Vibranyum çalmak da ne demek.

Adam silah doğrulttuğunda eline tekme atarak silahını düşürdüm. Yumruk atmaya başladı.
Suratına yumruk geçirip sendelemesini sağladım.
Bacak arasına tekme geçirip suratını dizime vurdum ve yere yığıldı. Acıyla inlemeye başladı.
Dondurucu silahı aldım ve ona ateş ettim.
Adamı omzuma alıp arkamı döndüm.
Etrafa baktığımda yerde yatan ajanlar vardı.
Ama bir adam Wil'in arkasından geliyordu.

Daisy: WİL! EĞİL!

Dediğimi yapıp eğilince arkasındaki adama ateş ettiğimde yere yığıldı. Avengers'ın önüne geçip adamı bıraktım.

Clint: kimseyi öldürmeyecektik. Özellikle bu adamı.
Daisy: adamı öldürmedim sadece bayıldı. Ölseydi üzerinde kan olurdu.
William: Tonya! Hadi gidelim acıktım.
Daisy: bende acıktım hadi.
William: o zaman.
Daisy: çizburger!

İkimizde birbirimize gülümsedik ve ilerlemeye başladık. Duyduğumuz şey üzerine Wil ile bakakaldık.

Tony: bu grupta sizinle gelebilir mi?
Daisy: ah, tabii.

⚯⚯⚯

Siparişler gelince yemeğe başladık.

Daisy: tanrım, mükemmel birşey bu.
Peter: pizza daha güzel.
Daisy: ne? Ciddi olamazsın.
Peter: hayır ciddiyim.
Daisy: lütfen sus. Lütfen ama lütfen sus. Bunu duymaya hazır değilim.
Pietro: hayır en güzeli döner.
Wanda: ilk defa ikizime katılıyorum.
Daisy: lütfen katılma. Ya çizburger gibi başka mükemmel bir yiyecek yok.
Adrien: hepsi yemek işte niye tartışıyorsunuz?
Daisy: söz konusu çizburgerse herşeyi yaparım.
Steve: tony dostum bu kız kesinlikle senin kızın.
Tony: şuan bende emin oldum.
William: lütfen saçmalamayın. Çizburger kadar mükemmel bir yemek yok.

Tabi o sırada yetişkinler bizi gülerek izliyordu.

Clint: lütfen tartışmayı kesin. En güzel yiyecek turşudur.

Hepimiz yüzünü buruşturunca gülmeye başladık.
William'ın telefonu çaldı. Ayağa kalktı ve uzaklaşıp konuşmaya başladı. Kaşları çatılınca birşey olduğunu anladım. Ayağa kalkıp bende yanına gittim. Telefonu kapatınca merakla ona baktım.

Daisy: wil kötü birşey mi oldu?
William: üzgünüm ama benim gitmem gerekiyor.
Daisy: ne olduğunu söylemek ister misin?
William: annem kötüleşmiş. Hastaneye kaldırmışlar.
Daisy: bende geliyorum.
William: Tonya gelmiyorsun.
Daisy: geliyorum dedim bitti.
William: tamam.

Masaya doğru ilerledik. Eşyalarımızı alıp oturan gruba döndük.

Daisy: üzgünüm ama bizim gitmemiz gerekiyor.
Tony: kötü birşey mi oldu?
Daisy: önemli değil ama gitmemiz gerekiyor. Bize katıldığınız için teşekkürler.

Herkes buruk bir gülümseme gönderince dükkandan ayrıldık.

⚯⚯⚯

Hastaneden çıkmıştım. William bugün orada kalıcaktı bende yarın tekrar gideceğim.
Arabama bindim ve eve doğru ilerlemeye başladım.
Evin önüne gelince arabadan indim.
Kapının önüne gelince beklediğim kişi Grant değildi.


















Heh kaostan besleniyorum.
Bundan sonraki birkaç bölüm Daisy'nin Tony ile birlikte vakit geçirmelerini göreceğiz. Bu kadarcık spoi yeter bence.
Umarım beğenirsiniz 💞





Anthonia Daisy Stark Where stories live. Discover now