Bölüm 3

3.6K 179 74
                                    

~Daisy~

Daisy: bok yoluna göndericem seni.
Tam üzerine doğru gidecekken metal kol tarafından durduruldum.

Bucky: Daisy sakin olmalısın.
Sinirle kendimi çekerek kolundan kurtuldum.

Tony: bir dakika burda neler oluyor anlatacak mısınız?!
Nick: bende onu diyorum Anthonia bize herşeyi anlatsa.
Daisy: seni öldürmemem için bir sebep ver bana!
Nick: babanı sana vermem?
Daisy: aptal sen bana babamı falan vermedin! Benim babam yok!
Nick: evindeki evraklar öyle demiyor ama.

Üzerine doğru gidecekken Grant ve Bucky tarafından tutuldum.

Daisy: evime mi girdiniz bide?! Bu kadar mı korkuyorsun benden?! Ama bencede kork burdan çıktığımda seni mükemmel bıçaklarımla delik deşik edeceğim.
Steve: Loki'nin kızı olma ihtimali var mı?
Nat: şu kızı bırakında adam akıllı konuşsun.
Phil: bırakalımda öldürsün bizi.
Daisy: güzel fikirmiş sevdim.

Nick yavaşça bana doğru yaklaştı. Yaklaş yaklaşda gör gününü. Dibime girince erkekliğine tekme atıp suratına kafa attım. İki büklüm olurken sırıttım.

Daisy: bana bunları yapmayacaktın. Kaltak!
Steve: tamam bu kadar yeter adam akıllı konuşuyoruz.
Daisy: beni bir yere bağlamayacaksanız neden olmasın?

Büyük bir ofise geçtik koltuğa oturdum. Diğerleride oturunca odada bir kaç dakika sessizlik oldu.

Daisy: hadi sorun cevaplıyayım bende.
Tony: pekala, Nick'in dedikleri doğru muydu?
Daisy: evet.
Steve: nasıl bu kadar iyi dövüşebiliyorsun?
Daisy: mükemmel olmanın yararları.
Steve: bu kız kesinlikle senin kızın.
Daisy: ben çok iyi yerlerde eğitim gördüm.
Nat: bunu biraz açmak ister misin?
Daisy: Hydra, Red Room ve Black Room.
Clint: bu kızın Hydra ajanı olmadığını nerden bileceğiz.
Bucky: değil.
Grant: olması imkansız.
Melinda: nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Grant: çünkü Hydra'dan kaçmamızı sağlayan oydu.
Carol: bir dakika sizin hep bahsettiğiniz ama ismini söylemediğiniz kız bu mu?
Daisy: ünüm buralara kadar gelmiş.
Wanda: 5 kere okul bitirmiş. Fransızca, Rusça, Türkçe, Çince, Japonca, Norveççe ve  Eski Mısır dillerini biliyor. Vay canına.
Daisy: mükemmelim biliyorum.
Tony: test istiyorum.

Nick masaya birkaç belge fırlarınca bunların benim evimdeki belgelerin olduğunu fark ettim.
Bileğimdeki tokayı alıp saçımı tepeden bağladım.
Perçemlerim teker teker düşerken gülümsedim.

Daisy: hem evime giriyorsun hemde eşyalarımı alıyorsun. Koskoca S.H.I.E.L.D'ın var ama hırsızlık mı yapıyorsun. Hiç yakıştıramadım.
Dediğime gözlerini- pardon gözünü devirdi.

Tony: üzgünüm ama bunu biraz sindirmem gerekiyor.
O sırada telefonum çaldı. O kadar kavgadan sonra nasıl çalışıyor diye sormayın ben yaptım.
Alıp açtım.

Daisy: evet?
Koç: Daisy çok önemli gelişmeler oldu.
Daisy: dinliyorum.
Koç: biliyorsun ki biz sıralamada üç deyiz. Eksik maçlarımız olduğu için.
Daisy: evet biliyorum.
Koç: ve bildiğin gibi bugün Rusya ve Polanya'nın maçı vardı. Polanya ikinci sıradaydı.
Daisy: sadede gelir misiniz?
Koç: Polanya takımdaki bazı oyuncuların geçirdiği sakatlıklardan dolayı geri çekildi.
Daisy: bu durumda ikinci biz oluyoruz.
Koç: ve Polanya yerine bugün biz maça çıkacağız.
Daisy: aman tanrım! Bu şimdi mi söylenir?! Tamam geliyorum ben sen takımı topla!
Koç: boşu boşuna en iyi oyuncum demiyorum.
Daisy: tamam kapatıyorum.

Kapatıp merakla bana bakan gruba döndüm.

Daisy: üzgünüm gitmem gerek önemli bir işim çıktı.










Nick yakındır bok yoluna gidecek dşdkdşd
Bu arada mikemmel Daisy'miz Voleybol oynuyor.
Kesinlikle bende oynadığım için değil(!)
Kısa oldu kusura bakmayın umarım beğenirsiniz 💞



Anthonia Daisy Stark Where stories live. Discover now