3, lanet ayyaş sorunları

182 28 22
                                    

Sarışın oğlan hâlâ yüzündeki o gülümsemeyi silememiş ve içinde alevlenen heyecanını dizginleyememiş bir hâlde evinin kapısını açınca bunların hepsine anında son verecek olan bağırışı işitmişti. Yüreği bu sefer korkudan teklerken kapıyı kapatma zahmetinde bile bulunmadan kız kardeşinin çığırışını duyduğu yere doğru koşar adımlarla ilerlemiş ve gördüğü manzara karşısında kaldırdığı yumruğunu babası olacak o alçağın çenesine geçirmişti. 

"Kenny!" Karen korku içinde sindiği duvar kenarından kalkıp babasının yere düşmesini sağlayan abisine doğru koşmuş ve sarışına sarılarak dolan mavi gözlerini kapatıp gözyaşlarının önce yanaklarından aşağı kaymasına, sonra da abisinin montunda toplanmasına sebep olmuştu. Yüreği korkudan pır pır atıyor, sağ yanağındaki tokat izini göstermiyordu. Sinirleri her saniye gerilen Kenny küçük kızın ondan ayrılmasıyla ellerini tutup yüzüne baktı. Hızlı bir kontrolle aşka bir yerine zarar verdi mi diye kontrol ettikten sonra sinirini gizleyip ona güven vereceğine inandığı gülümsemesini yüzüne taktı. "Sana seni koruyacağımı söylemiştim, değil mi?" Karen abisinin gözlerinin içindeki ışıltıyı gördüğünde gözyaşlarını elinin tersiyle silip başını aşağı yukarı salladı.

"Seni orospu çocuğu..." Kenny işittiği küfürle arkasına döndüğünde şapkası yere düşen ayyaş adamın eline aldığı boş bira şişesini kafasına geçirdiğini fark ettiğinde çok geçti. Sarışın oğlanın kafasında kırılan cam şişesiyle Karen çığlık atmış, Kenny kırılan cam parçalarıyla yere düşmüştü. 

Oğlan avuçlarına batan cam parçalarını umursamayıp Karen'ı odadan çıkardığında köşedeki beyzbol sopasını havaya kaldırıp adamın elindeki kesici parçaya vurmadan hemen önce de bağırmıştı; "Kendine küfür etmekten de geri kalmıyorsun!" Kenny'nin amacı kimseye ciddi hasar vermemesi için o büyük ve kırık bira parçasını yok etmekti ama adamın elinden şarıl şarıl akmaya başlayan kanlarla dona kaldı; ikili arasında bir süre sessizlik oluştu, ardından kahverengi saçlı adam cebinden çıkardığı çakmak ile sarışına öyle bir baktı ki oğlanın bütün vücudu titredi. 

Sanki niyeti... Her yeri aleve vermekti.

"Söylesene evlat," Kenny zonklayan başıyla adımlarını ağır ağır geriletirken adam çakmağı yakmış, sarsak adımlarla sarışına ilerlemeye başlamıştı. "Hepinizi yanımda sürüklesem..."

Hep alkolikti, ayık olmaktan haberi yoktu ve hiçbir zaman kendinde değildi. Kenny ise onun böyle sorumsuz bir baba olmasındansa ölmesini istedi.

Adam elindeki çakmağı yere bırakıp alkolün ıslattığı ince halıyı saniyeler içinde aleve vermişti ve Kenny eline geçen ilk şeyle onu söndürmeye başlamıştı. Oğlanın bu oyalanışını fırsat bilen adam sarışının elmacık kemiğine sertçe vurduğunda Kenny'i yakasından tutup hızla yere yapıştırmış, üzerine çıkıp yüzünü yumruklamaya başlamıştı.

Acıdan artık yüzü uyuşmaya ve hissizleşmeye başladığında Kenny daha fazla depelenmedi -gerçi istese de üzerine oturan adamı itemezdi bu yüzden pes etti. 

Sonunda hızla açılan kapı ve içeriyi dolduran polisler, sarışının üzerinde onu yumruklayan adamın kesilmiş elinden akan kanla beraber Kenny'nin burnundan gelen kan ayırt edilemeyecek hâle gelince eve gelmişlerdi. Sinirli ve sarhoş adamı kımıldayamayacak hâle gelen gencin üzerinden çektiklerinde yardım ekibi hızla müdehaleye geçmişti.

"Kenny!" Polisleri arayan ve abisini daha da ciddi bir duruma düşmekten kurtaran küçük kız endişe dolu bakışları ile sedyedeki sarışına koştuğunda abisininin gözlerinde çok fazla duygu hissetmişti; gözlerinin ışıltısı sanki yoktu, sadece dolan gözleri bir parlaklık sağlıyordu ama mavinin en hoş tonunu taşıyan irisleri hayal kırıklığıyla yıkanmış gibiydi. "K-Kenny, b-ben çok üzgünüm..." Elinden bir şey gelmeyeceğini bildiği hâlde kendisini suçlu hissetmekten alıkoyamıyordu Karen.

Suratında çillerin yanı sıra çiziklerin yer aldığı oğlan bandajla çevrili elini kahverengi saçlı kızın kafasına koyduğunda saçlarını iyi hissetmesini umarak karıştırdı. Diyecek bir sözü; bir tesellisi yoktu o an için ama ışıltısını kaybetmiş olan gözlerinde ufaktan bir ateş hissedebiliyordu Karen, abisi ona her baktığında.

Karen, Kenny'nin bu boktan dünyaya bağlanmasında önemli bir rol oynuyordu ve ona bir şey olmasını kaldıramazdı.

Polisler alkolik adamı alıp götürdüklerinde bile yardım ekibi, annesi gelene kadar şok geçiren kızın ve abisinin yanında kalmışlardı.




youthful | crennyWhere stories live. Discover now