Tüccarların Piri Hûd (عليه السلام)

80 11 3
                                    

HAZRETİ HUD’UN (عليه السلام) KISACA HAYA

Hazreti Hud (عليه السلام) Ahkaf diyarında doğup büyüdü. Hz. Hud (عليه السلام) geçimini ticaretle sağladı.

Hz. Hud (عليه السلام) , Ad kavmi içinde soyu şerefli bir kişiydi. Orta boylu, esmer tenli, gür saçlı, güzel yüzlü idi. Hz. Adem’e (عليه السلام) benzerdi. Zahid, müttakî ve ibadete düşkün idi. Cömert ve şefkatli idi; yoksullara bol bol sadaka verirdi.

Ad kavimi verimli toprakları, güzel bağ-bahçeleri ve gösterişli evleri olan, yüksek binalar inşa etme yarışına girmiş insanlardan oluşan “İrem Bağları" ile ünlü bir kavimdir.

Ad Kavmi, Nuh Tufanı’ndan sonra putperestliğe dönen ilk kavim oldu. Hz. Hud (عليه السلام) da sapkınlık içindeki Ad Kavmi’ne peygamber olarak gönderildi.

Hz. Hud (عليه السلام) Ad Kavmi’ne Allah’ın birliğine iman etmeleri ve dinine uymaları için ilahi ikazları tebliğ etti fakat onlar doğru yola gelmediler.

Ellerindeki nimetlerin çokluğuna aldanarak kibre kapılan ve böbürlenen bu kavim önce kuraklık ardında da büyük bir kum fırtınası ile helak oldu.

Ad Kavmi helak olunca Hz. Hud (عليه السلام) kendisine inananlar ile beraber Mekke’ye gitti ve vefat edinceye burada yaşadı.

150 sene yaşadı. Mekke’de, Kabe ile zemzem arasında Hicr’e defnedildiği rivayet edilir. Kabrinin başka yerde olduğuna dair rivayetler de vardır.

Kur’an-ı Kerim’de adı 10 defa geçer. Kur’an’da 11. surenin adı Hud Suresi’dir. Ayrıca Kur’an’ın 46. suresi olan Ahkaf Suresi Ad kavmi’nin yaşadığı yerin adıdır.

Nuh Tufanı’ndan sonra kavmi ilk helak edilen peygamber Hz. Hud’un (عليه السلام) ayrıntılı hayatı…

HZ. HUD’UN (عليه السلام)
HAYATI


Hz. Hûd -aleyhisselâm-, Sâm’ın torunlarındandır. Âd kavmine peygamber olarak gönderilmiştir.

İslâmî kaynaklarda Hûd’un (عليه السلام) İrem’in çocukları arasında babasına en çok benzeyen, esmer, gür saçlı, güzel yüzlü olduğu nakledilir. (İbn Kuteybe, s. 28) Bir rivayete göre Hûd Bâbil’de yaşamıştır. İnsanlar arasında farklı dillerin doğması üzerine Âd, Semûd ve diğer bazı kabileler amca oğulları Âbir ile birlikte Arapça konuşmaya başlamışlar, Âbir’in çocukları diğer insanlara kötü davranınca Allah onlara Hûd’u peygamber olarak göndermiştir. İlk Arapça konuşanın Hûd olduğu nakledilir. Sâlih ve Hûd Güney Arabistan’a gönderilen peygamberlerdir. Daha sonra çeşitli kavimler Bâbil’den değişik yerlere göç etmiş, bu arada Âd’ın çocukları da Yemen’e göçüp yerleşmişlerdir.

Gördüğü bir rüya üzerine Kâbe’yi ziyaret eden Hûd (عليه السلام) , daha sonra Yemen’deki Ahkāf bölgesine giderek burada Âd kavmini hak dine davet etmişse de bir sonuç alamamıştır.

Yıllarca süren kıtlık neticesinde Ahkāf halkının kendisinden yardım istemesi üzerine Allah’ın kendilerine sarı, kırmızı ve siyah renkli üç bulut göndereceğini belirterek bunlardan birini seçmelerini tavsiye etmiş, onlar siyah bulutu seçince kuvvetli bir kum fırtınası sonucunda helâk olmuşlardır.
(Vehb b. Münebbih, s. 37-52)

HUD NE DEMEK?

Önce bu soruya cevap bulalım.

Hûd;
“hevâdet” kökünden olup yumuşaklık, sâkinlik, sulh ve sükûnete vesîle olması ümid edilen mâ­nâsına gelir.

✔️Kısasun Enbiyâ (Peygamberlerin Hayatı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin