Kuralların yazılı olduğu kağıdı yırtmıştım ama sen, önce kuralsızlığımı çaldın sonra yeni bir kural ekledin. Ve o kural, yırtılan parçaların arasında yine de tastamam duruyordu.
Kedi Kadın çekildi Batman, tek devam edebilecek misin...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[Seni yeni bir yoldan yönlendireceğim, bana yaslan.]
06.05.2016 Kim Taehyung,
İşimi erken bitirebilmiş olmanın rahatlığıyla koca mutfağa ilerlerken içerdeki müşterilerin sesleri daha da artıyordu. Muhtemelen şu an en yoğun olduğumuz zamanlardan biriydi. Herkes koşuşturma içerisindeyken ben bu yoğunluğun işime yarayacağı farkındalığıyla süzdüm etrafı. Bugün için bizimkilerin aksine benim farklı planlarım vardı esasında. Bu yüzden işimi çabuk bitirmiştim ve Jennie gelmeden kaçmayı hedefliyordum.
"Usta Jisoo'nun gösterisi başlamış bakıyorum, kolay gelsin." Jisoo bana öpücük atarken aynı zamanda önündeki yemekle uğraşmaya devam etmişti. Ardından üzerimdeki önlüğü çıkarttığım sırada Jin'in cıklama sesini duymuştum.
"Pis yalaka, hyunglarına kolay gelmesin ama değil mi?"
"Kolay gelmesin hyung, sizi hala mutfağa yakıştıramıyorum. Belki Yoongi hadi neyse de, sen ve Jimin zorlamayın bence." Yoongi'yle uğraşma riskini almadan Jimin ve Jin'in sinirlerini bozmak istercesine mimiklerimle küçümserken amacıma ulaşmıştım.
"Sen hemen gitsene? Biraz dayak ye falan." Jimin kestiği sebzelerle ilgilenmeyi bırakıp bıçağı bana doğrultmuştu.
"Gideceğim ve size yaptığım gibi onları da bozacağım." Jisoo dediğimle bir kahkaha savurduğunda ona göz kırptım. Ardından bir şey demelerini beklemeden dışarı çıktım.
Süratla yürürken arada bir odalık mesafe olan müşterilerin bulunduğu yeri süzüyordum dikkatle ve bu yüzden olmalı ki ayağıma takılan bir ayak yere düşmemi sağlamıştı. Hoseok'un yine beni düşürmeye çalıştığını düşünüp hızla kafamı kaldırmıştım ki yerde bir ayağını kendine çekmiş diğerini boylu boyunca uzatmış olan Jungkook'u görmüştüm. Elindeki telefonuyla yarım ağız sırıtıyordu. Masalarda olması gereken menülerse boylu boyunca yerde duruyordu.
Yerimden kalkıp ellerimi belime yerleştirdim ve ayağımla onu dürtmeye başladım. Israrla ben yokmuşum gibi davranıp parmaklarını hızla ekranda oynatmaya devam ediyordu. Yine Lisa ile mesajlaşıyordu tabii.
"Menüye baktım da, şunları yapar mısınız garson bey." İstekerimi saymaya başlamadan önce boğazımı temizleyip sanki uzağımdaymış gibi yüksek sesle konuşmuştum. "Önce Lisa hanıma benden bir selam iletin ve üzgün olduğumu söyleyin. Sonraysa son duanızı edin. İsterseniz Lisa hanıma son kez onu sevdiğinizi söyleyebilirsiniz çünkü belki elleriniz kopar ve mesajlaşamazsınız falan." Sonunda dikkatini çekebildiğimde bana altan altan ne boş konuşuyorsun der gibi bakıyordu birazdan başına geleceklerden bir haber beni dikkate almayarak. Arka tarafa doğru eğilerek çokta uzağımda kalmayan mutfağa doğru bağırdım. "Yoongi, Jimin, Jisoo elinizdeki bıçakları hiç bırakmadan iş başındaki Jungkook'un icabına bakın benim gitmem gerek. E tabii hangi işin başında olduğunu biliyorsunuz!"
