✧ante.

545 45 146
                                    

Derin bir nefes aldı ve kendini toparladı Harry.
İşleri bugünlük bitmişti Lâkin yarın için
Yapılacak işler daha vardı.Buna yanmıyordu o.
Düşünceler aklını talan ederken elleri ile gözlüğünün kenarlarını düzeltti ve merdivenleri hızla çıkan öndeki kızıl kıza
Baktı.
Baktı.
Bakakaldı.
Aklına spor salonunda yaptıkları konuşma
Geldi.Nasıl her şeyi olduğundan daha berbat duruma getirebiliyordu ki?
Aklı tekrar o anın derinliğine gitti ve merdivenin başındaki basamağa oturarak kafasını elleri arasına aldı.

****

"Ginny." Dedi Harry tekrer yutkunarak.Kızıl kız hâlâ dikkatle ona bakıyordu.
"Ben" dedi tekrardan sanki cümlenin devamı zehirli bir şeymiş gibi ve bunu söylediği an da dayanılmaz bir acı hissedecekmişcesine konuşmak da güçlük çekiyordu.Oysa onun planladığı tarz bu değildi.

"Ben o gün olanlar için üzgünüm."
Sanki üstünden büyük bir yük kalkmıştı, kuş tüyü kadar hafiflemişti Harry.

"Hangi gün?" Dedi Ginny anlamamazlıktan gelerek.Hem tam bir açıklama istiyor.Hem de tahmin ettiği  açıklamayı duymak istemiyordu.

Harry afalladı.Ne yani, onun için önemsiz bir şey miydi ki şu an o anı hatırlamıyordu?
"Yağmurlu gün," Diyerekten başladı.
"Seni öptüğüm gün." Yutkunarak devam etti.
"Öpüştüğümüz gün."ve cümlesini bitirdi.
Ginny şimdi tek kaşını kaldırmış ona bakıyordu.Bu hâlâ yeterli bir konuşma değildi.

Harry anlamış ola ki devam etti.Ama bu sefer kendinden emin bir şekilde.Çünkü karşısındaki kişinin rahatlığı onun sinirini bozuyordu.

"O gün için üzgünüm.Aklım karışmıştı.Ne yapacağımı bilemedim ve şaşırdım.Üzgünüm."

"Üzgün müsün?" Dedi Ginny sakince.Şu an Harry'nin yüzüne bakmıyor, yere bakarak konuşuyordu.

"Ne yani, Potter?"
Harry, onun ismi yerine soyadını söyleyince  garip hissettiğini hissetti.

Ginny ona bakmayarak devam etti.
"Önce sana masum hislerini açan bir kızı öpüyorsun...daha sonra ise ona garip davranıp, şu anda da bunun bir hata ve akıl karışıklığı olduğunu mu söylüyorsun?"

Kahvelerini ona çevirmiş, keskinlikle zümrüt yeşili gözlere bakıyordu.
"Ginny, bak-"

Ginny onun sözünü kesti.
"Sen bana bak, Potter.Asıl sen bana bak."
Gözleri dolmuş gibiydi.Ama sorsan...asla ağlamazdı.Ağlayamazdı.

"Önce bir kızı istediğin gibi öpüp, daha sonra "akıl karışıklığı" diyemezsin sen.Öyle bir lüksün yok."
Çöktüğü yerden ayağa kalktı Ginny.Şimdi oturan Harry'e yukarıdan bakıyordu.

"Zaten haksızsın.Hislere bağlı dokunuşların akılla işi olmaz." Dedi Ginny sesi titreyerek.

Neden böyle olduğunu bilmiyordu ama Harry kendini şu an inanılmaz suçlu ve çaresiz hissediyordu.

"Üzgünüm Harry, o gün söylediklerim için.
Anlarsın ya...Akıl karışıklığı."

Harry yutkundu ve oturduğu yerden kalktı.
Şu an sanki kalbi yavaş yavaş atıyor, zorla nefes alıyordu.Biri tarafından bu sözleri duymak ona acı gelmişti.Hele ki ne hissettiğini dahi bilmeyen birisinden.

➤Cʜᴏᴄᴏʟᴀᴛᴇᴇʀs       passion for orange★Kde žijí příběhy. Začni objevovat