4| ölü barmeni kimse merak etmez.

2.5K 480 679
                                    

     

 "Kusursuz bir cinayeti kusursuz yapan silah nedir?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kusursuz bir cinayeti kusursuz yapan silah nedir?"

***

"Anlamıyorsun Seçkin! Hedefimin en yakın arkadaşı cinayet masasında çalışan bir polis." Telefonun başında kendimi açıklamaya çalışıyordum ama nafileydi, her zamanki gibi çok rahattı.

"Sadece hedefine odaklan, gerisi eminim ki kolaylıkla çözülür." Sinirle gözlerimi yumdum. Sakin olmamı gerektirecek hiçbir durum yoktu ve bunun tek suçlusu bendim! Apartmana taşınmak için bir hafta, bir ay daha bekleyebilirdim ama sabırsızlandım. İlk hatamı yapmıştım ve yapılan bir hatadan sonra devamı çorap söküğü gibi gelirdi. Dün akşam, göğsünü gere gere polis olduğunu söylerken kendimi hiç bu kadar savunmasız hissetmemiştim. Kerem de elbette zamanla benden şüphelenmeye başlayacaktı ve bu şüphelerini arkadaşıyla paylaşacaktı.

"Emre ölecek, ya Kerem'den önce ya da Kerem'den sonra." Telefonu kapattım. İki gündür telefonu yüzüne kapatıyordum. İstanbul'a dönünce beni boğazlayacaktı. Bir de polis adamla cinayetler hakkında saçma sapan konuşmuştum, o bunu kitap okurlarının istişaresi olarak görebilirdi ama ileride şüpheli durumuna düşeceğim kesindi. Bir sivili öldürmekten daha zor olan tek şey devlet adamını öldürmekti. Ama benden zeki değildi, etrafımda olan hiçkimse benden daha zeki olamazdı.

İkisinin ne kadar klasik adamlar olduğundan bahsedip duruyordum ama Emre gibi birinin polis olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Onları fazla hafife alıyordum, Kerem ve Emre güler yüzlü,mutlu, tasasız insanlardı. Emre çok kitap okuyan cinayet masasında görev yapan bir polis, Kerem ise on beş yıl önce cinayet işleyip üstünü örtmeyi başaran kurmaz bir adamdı. Düz hayatlarının olduğunu söylerken yanılmıştım, sadece ben onları biraz fazla küçümsemiştim.

Kapı zilinin çalmasıyla kapıcı Raif Bey'in geciktiğini fark ettim. Raif Bey orta yaşlı, muhtemelen doğulu olan bir adamdı. Nazik biriydi, daha önce yaşadığım yerlerde asla kapıcımdan bir şey rica etmemiştim ama Raif Bey bana lazım olabilirdi. Apartman genelinde - özelliklede 3 numaradaki öğrenci evi - kendisini çok fazla market alışverişi ile yoruyordu. Ben ise benim için bir sokak ötedeki nalbura gitmesini istemiştim. Nalbura gitmekten, uyanmaktan daha çok nefret ederdim.

"Teşekkürler Raif Bey, harikasınız..." Kendi kendime mırıldanırken bir yandan da Raif Bey'in getirdiği poşetteki isteklerime bakıyordum. Halat ip almıştı, şu an aklımda kullanmak yoktu ama ne zaman neyin işe yarayacağını tahmin etmek zordu. Yaklaşık on tane de çivi istemiştim, kasamın önünü kapatması için bir tahta koymayı düşünüyordum. Elime çekici aldım, sıkı bir şekilde kavradım. Raif Bey ise beni izliyordu.

"Çekicin boyutlarını vermiştim oysa." Fazla büyüktü, saklamam zor olurdu. En kısa zamanda kendim gidip bakmalıydım. Daha küçük ve daha az etkili olması daha iyiydi. Öldürmezdi.

7 Ölümcül GünahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin