S.1 Ep.10 "Kalp seçer seveceği kalbi"

Mulai dari awal
                                    

"Sen peki? Sen ne hissediyorsun Yavuz'a karşı? Doğru cevap isterim ama."

Başımı kaldırıp Sinan'a baktım.

"Ne önemi var ki Sinan?"

"Ne demek ne önemi var Bahar? Sen ne hissediyorsun?"

Bir süre durup bekledim. Ardından dudak büküp konuştum.

"Bilmiyorum. Ondan hoşlandım galiba. Ama olmaz. Sevemem ben kimseyi. Yapamam bunu."

Sinan elimi tutup şefkatle konuştu.

"Bahar, canım. Yapma bunu kendine. Kendine de yapma, Yavuz'a da yapma. Sana yazık değil mi? Niye kapattın kendini bu kadar? Ozan öleli bir yıl oldu. O günden beri onun yasını tutuyorsun. Buna saygı duyuyorum elbette ama hayat devam ediyor Bahar. Bizler de yaşamaya devam ediyoruz. Ozan da senin mutlu olmanı isterdi, biliyorsun. Hem yeni birini sevmen, Ozan'ı unutacağın anlamına gelmiyor ki. O hep seninle birlikte zaten. Hem Yavuz da bunu anlayacak ve saygı duyacaktır. Zaten biliyor Ozan'ı. Nişanlını kaybettiğini biliyor. Bahar, artık kendine izin vermelisin. Şans vermelisin kendine. Ve bence Yavuz da bu şansı hakediyor."

"Anlamıyorsun Sinan. Mesela sadece bu değil. Ozan'ı elbette asla unutmayacağım. Ama sadece onun hatırasıyla yaşamak istediğim için vermedim bu kararı. Ozan benim yüzümden öldü. Benim tehlikeli hayatım yüzünden öldü Ozan. Ben askerim diye öldü benim nişanlım. Ya Yavuz'a da aynısı olursa? Ya ona da bir şey olursa? Ben daha Ozan'a olanların vicdan yükünü taşıyamazken, ya birini daha kaybedersem? Ya birinin daha vebali binerse omuzlarıma? O zaman yaşayabilir miyim zannediyorsun?"

"Ozan senin yüzünden ölmedi Bahar. O terör saldırısının hedefi sen değildin. Sizin talihsizliğiniz, o anda orda bulunmanızdı. Bunun seninle bir ilgisi yok. Kendini suçlamayı bırak artık."

"Saldırının benimle bir ilgisi yok belki ama Ozan'ın orda olmasının tek sebebi benim. Ben olmasaydım Ozan da oraya gelmemiş olacaktı. Hatta Türkiye'de bile olmayacaktı eğer benimle tanışmamış olsaydı. Ben hayatına girdim diye öldü Ozan. Bunun tek sebebi benim."

"Bahar, canım. Bak bu böyle olmaz. Bir yıldır kendini mahvettin bu yüzden. Acı çekerek vicdan yükünü hafifletmeye çalışıyorsun. Kendini cezalandırıyorsun. Kendine haksızlık ediyorsun. Çok üzülüyorum Bahar. Bunu kendine yapmana üzülüyorum. Ne olur barış artık kendinle. Bak bir yıl sonra ilk defa bir erkek sana yaklaşma cesaretini gösterdi. Üstelik sen de ondan hoşlandın. Yavuz iyi biri. Normalde bir abi olarak duruma böyle yaklaşmamam gerekiyor ama durum normal değil ki, ne yapayım? Bak sen benim kardeşimsin. Sahip olduğum tek ailemsin. Senin mutlu olmanı istiyorum artık. Kendine de, Yavuz'a da bir şans ver."

Yutkunup başımı iki yana salladım.

"Olmaz Sinan. Yapamam. Aynı şeyleri tekrar yaşamaya gücüm yok benim. Lütfen bu konuyu da kapatalım artık."

Sinan dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi.

"Tamam canım. Sen nasıl istersen. Ben gideyim. Sen de dinlen biraz. Yeni taburcu oldun, dinlenmen lazım."

Sinan kalkınca ben de kalktım yerimden.

"Sinan. Teşekkür ederim. İyi ki varsın."

Sinan gülümseyip sarıldı bana. Ben de beline sarılıp başımı omzuna yasladım.

"Sen de iyi ki varsın canımın içi."

Muzipçe gülümseyip devam ettim.

"Bu arada konu bana kaydı ama unuttum sanma. Sende de var bir şeyler."

Sinan ayrılıp yüzüme baktı. Kaşlarını çatıp konuştu.

"Ne var bende?"

Ben de gülüşümü tutup konuştum.

YansımaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang