Eski Sevgili • 30

24.1K 1.5K 805
                                    

Merhaba Katil Civcivler, deli geldi!

Çok fazla İspanyol dizisi izledim şimdi sizi bilin bakalım nereye götürüyorum? Tabii ki Sivas'a...

Neyse hadi hayal etmek beleş İspanya'ya gidelim.

Oy verdiyseniz bölüme geçelim?

İyi okumalar :))

*

*

İSPANYA / Valensiya

Geçen Yaz

Sıcak. Çok fazla sıcak. Bir yerlerde burunlarına ulaşan denizin, kumun, sahilin kokusu; diğer yanda birbirine yapışan ama kimsenin umursamadığı bedenler. İspanya'nın gözde şehirlerinden biri Valensiya... Her türde insanı buluşturabilen mucize şehir... Bu gece kapılarını farklı biri için açmıştı.

Etrafındaki heyecanlı yükselen sesleri dinledi kız. Yüzündeki sarhoş gülümseme bulaşıcı gibi herkes gülüp kadeh tokuşturuyorlardı. Yarım ay şekline girmiş kalabalıktan sesler yükselmeye devam etti. İspanya'da Valensiya'nın en iyi barlarından birindeydi, kanında dolaşan alkol ona daha fazla cesaret vermekten başka bir şey yapmıyordu.

Yükselen tezahüratlarla karşısındaki rakibine baktı. Kendisinin aksine o gerçek bir İspanyol'du ve sızmak üzereydi. Omuz silkerek masada kalan son kadehe uzandı. Havaya kaldırarak elindeki son kadehi göstermesiyle kalabalık daha da çıldırarak bağırmaya başladı. Son kadehi de içmesini istiyorlardı. Yüzündeki sırıtış büyürken onlara istediğini verdi. Elindeki son kadehi kafaya dikti ve gürültüyle diğer boş kadehlerin arasına bıraktı. Onun bardağı bırakmasıyla karşısındaki adamın başı yavaşça masaya düştü. Kazanmıştı.

Onu destekleyen bağırışlar içinde masadan kalktı ve yumruğunu havaya kaldırdı. Islıklar ve sesler daha fazla yükseldi, birbirinden farklı dilde olan insanların hepsi onu destekledi. İstediğini elde etmenin gururuyla gülümsedi ve saçlarını geriye attı. Kalabalığın arasında iki adamın seslerini duydu.

"Sünger misin kızım sen, nasıl hâlâ sızmadın?"

Ezici bir bakış atarken genç adamların yanına adımladı. Esmer olanın elindeki içkiyi kaptığı gibi fondipledi ve sırıttı. "Bunun üstüne bir şişe de Tekila içerim."

Adamların bozulan suratını izledi ve sallanarak oradan çıkmak için kapıya ilerledi. Arka cebine sıkıştırdığı telefon titrerken girişten montunu aldı ve hızla giydi. Kendini dışarı attığında soğuk yüzüne vurdu. Saatin kaç olduğu ile ilgili hiçbir fikri yoktu.

"Hey sen, bakar mısın?"

Arabasına ilerleyen adımları durdu ve arkasına baktı. Bardaki esmer adamdı.

"Ne var?" dedi ters ters, adamın anlamayan bakışlarını görünce aynısını İspanyolca tekrar etti.

"Benim adım Alfredo."

Cebindeki telefon yeniden titrerken mırıldandı. "Bu bilgi benim ne işime yarayacak Alfredo?"

"Pardon?" Tuhaf bir aksanla ona sorgulayıcı bakışlar atan adama sıkıntıyla baktı. Ona aldırmadan Türkçe konuşmaya devam etti.

"Anca Pardon dersiniz, lahmacun desem üç maymun gibi suratıma bakıyorsunuz ama."

"Lehmacun?"

ESKİ SEVGİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin