* Bir yeni mesajınız var *
@x.sude_x : Antika gibi çocuksun maşallah
@x.sude_x: Seni bıraktığımda sümüklü bir şeydin, amcalara pipini gösteriyordun.
@x.sude_x : Hatta ona buna göstermeye nasıl alışmışsan bana da göstermeye çalışmıştın. Kasa sağlam d...
Bundan sonra attığım her bölüm 150 oyu geçmedikçe yenisini atmayacağım. Okuma sayısı yükseldikçe durum değişmezse yine sınır koymak zorunda kalırım. 914 okunma almış bölüme 114 oy geliyor. Bu şekilde sadece benim önüm kapatılıyor, tek bir yıldızı boyamak zor olmamalı.
Ben robot değilim ve kısa sürede bölüm yetiştirmeye çalışırken yoruluyorum. Üstelik sürekli bölüm attığım için o 400 kişilik tatlı grup "Bu keriz nasıl olsa bölüm atıp duruyor." düşüncesi ile oy vermiyorlar sanırım :')
Ayrıcaa önemli birkaç bölümün olacağı zamanlara girdik o yüzden içime sinmesi için uğraşıyorum çünkü size her şeyi aktarabilmem lazım. Bu yüzden bölüm gelme süreci uzayabilir.
İyi okumalar 💁🏻♀️
*
*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anlar iade edilemezdi, yaşanmamış gibi yapalım denilemezdi. Hiçbir anı geri alınamazdı. Yaşadıklarınız her zaman sizinle kalırdı.
Kendimle içten içe çatışma halindeydim. Doğduğum andan itibaren teyzesinin yük olmaması için yetimhanede büyüttüğü yeğeni Asya Gümüş'tüm. Daha fazlası değildi.
Ve Kaan şu an Sude Karayel'i seviyordu, Sude Karayel'i öpüyordu, Sude Karayel'e sarılıyordu.
Nasıl bir karmaşanın içine düşmüştüm. Üzülmem mi gerekiyordu sevilmem mi?
Hiç tepki vermeden öylece beni öpmesine izin verirken elim onun belimi saran koluna tutunmuştu. Geri mi çekilmem gerekiyordu?
Öpmeyi bıraktığında dudaklarını çekmedi. Öylece dudakları dudaklarımda asılı kaldı. Onun hızlı nefes alış verişleri vardı, benim tutup veremediğim nefesim. Duvarın soğukluğu daha hissedilir hale gelirken tüm vücudum buz kesilmişti. Neden geri çekilmiyordu, biraz daha böyle durursak panikten o övünüp durduğu ufaklığı ezebilirdim.
Gözüm sonunda onun suratına ulaştığında zaten bana bakan mavileriyle göz göze geldik. İçimi acıtan şeyler vardı.
Kaç kişiye daha böyle bakmıştı? Kaç kişiyi böyle öpmüştü?
"İçeri gitsek iyi olur." Hala dudaklarıma sürtünen dudaklarına rağmen normal çıkan sesime şükrederken gözlerini kırpıştırdı. O an daha yeni dikkatini çekmiş gibi gözü şapkama kaydı.
"Yine niye şapka takıyorsun? İkinci bir Yiğit kesilme başımıza, benziyorsunuz da zaten. Ama dur bir dakika." Durdu ve bana uzun uzun bana baktı, "Sen bir haftadan fazladır şapka takıyorsun. Hiç çıkardığını görmedim."
"Seviyorum diyelim." mırıltı halinde çıkan sesime cevap vereceği sırada başka bir ses ikimizi de böldü. Tiz bir çığlık kapladı önce koridoru. Gördüğüm kişiyle yerin dibine girmek isterken onu susturmak için öne atılacağım sırada o benden önce davrandı.
