"Bu halde ne? Louis sende durma orada, odamıza geç." odamıza? "Sende bizim odaya geçmemizi bekleyebilirdin." deyip Sam'a kötü bir bakış attı. Louis'yi kolundan tutup odaya doğru çekiştirdi.

"Ne karışıyorsun çocuğa Harry? Nasıl rahat edecekse öyle yapsın."

"Senin karşında soyunmasına gerek yoktu." dedi Harry sert sesiyle. Louis pijamalarını giyerken "Sende çoğu zaman çıplak uyuyorsun, hatta yanımda çıplak dolaşıyorsun Hazza." arkasını döndüğü anda alnına vurdu.

"Şuan olduğu gibi. Şu haline bak. Üzerine bir şey giyin, evde ben dışında başka birisi daha var." deyip yatağa girdi. Harry onun söylediklerini umursamadan yanına yattı. "Harry! Yatağıma böyle yatamazsın." deyip kaşlarını çattı Louis.

"Neden ama ya? Daha önce karışmıyordun, hem az önce o çirkin çocuk iç çamaşırıyla dururken ona bir şey demiyordun. Ayrıca her yeri belli oluyordu, iğrençti." deyip yüzünü buruşturdu Harry. Louis omzuna vurup sinirli bir şekilde bakmaya çalıştı. "Ne vuruyorsun? Benim yanımda hiç şansı yok."

"Sus ve uyu Styles." deyip arkadaşına arkasını döndü Louis.

"Ama ben bu saatte uyuyamam ki." Harry'nin ilgi saati gelmişti. Şüphesiz Harry'nin en sevdiği şeylerden birisi Louis'nin onunla çocuk gibi ilgilenmesiydi.

"Beni ilgilendirmez, az önce uyumak isteyen sendin. Uyumayacaksan da ses yapma." Harry oflayarak Louis'ye arkadan sarıldı. Yatak küçük olduğu için zor sığıyorlardı. Louis o an uykusunun kaçtığını fark etti. Hadi ama, sevdiği çocuk çıplak bir şekilde ona sarılmış yanında yatıyordu. Kalp krizi geçirmese iyiydi. Tabi Harry bundan habersiz burnunu Louis'nin saçlarının arasına sokmuş, gözlerini kapatmış uyumaya çalışıyordu. Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra Harry "Louis?" diye seslendi. Louis mırıltıyla karşılık verdi.

"Ben uyuyamıyorum böyle." Louis ona doğru baktığında yüzlerinin çok yakın olduğunu fark etti. Yutkunarak biraz geri çekildi.

"Senin için ne yapabilirim Hazza?" Harry bir süre sessiz kaldı. Louis tamamen ona döndüğünde Harry bir bacağını Louis'nin üzerine atıp başını omzuna yerleştirdi.

"Şarkı söyleyebilirsin, kafede ki ilk şarkıyı." Louis tek kaşını kaldırarak ona baktı.

"Bu saatte mi?"

"Evet, sesin genelde beni sakinleştirir. Lütfen, kaç gündür rahat uyuyamıyorum." Louis başını sallayıp kollarını onun etrafına sardı. Harry burnunu Louis'nin boynuna yaslayıp gözlerini kapattı. Louis şarkıya girerken sesinin titrememesi için dua ediyordu bir yandan. Harry'nin saçlarını okşayarak söylediği şarkıyla Harry iyice mayışmıştı. Louis şarkıyı bitirdiğinde Harry burnunu onun boynuna sürtüp "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Louis kollarını sıkılaştıratak karşılık verdi.

Harry'nin uyumadan önce söylediği tek söz Louis'nin uzun süre gülümsemesini sağladı. "Seni seviyorum Lou."

~~~

Sabah Louis tüm uykusuzluğuna rağmen Harry'yi uyandırmış, onun için tost yapmış ve okula gitmişlerdi. Şimdi Harry kendi evine gitmek için yolun yarısında ayrılmıştı. Louis eve girdiğinde çok yorgun hissediyordu. Sam yatağını toplamış bir şeyler atıştırıyordu. "Selam." deyip yanına oturdu Louis.

"Selam, yorgunsun sanırım. Sana kahve yapmamı ister misin?" Louis onu onayladı. Kendine kahve yapamayacak kadar uykusuzdu. Sam ikisi için kahve yaptığında birlikte salona geçtiler. "Harry nerede?"

"Kendi evine gitti. Kıyafet getirmesi lazımmış."

"Senin yanında sık mı kalıyor?" Louis kahvesinden bir yudum alıp bir bacağını altına alarak oturdu.

Brothers? | LarryWhere stories live. Discover now