"Hıhı anladım. Sehpanın üzerine baktın mı?" Diye sorarken Kerem'in kucağında onunla yüz yüze bakacak şekilde döndü.

"Yoo bakmadım. Seni rahatsız etmemek için ışığı açmadım. Ne var?"

Arina'nın yüzü asıldı. Hayatında ilk defa sürpriz yapacaktı. Uyuya kalmıştı ve Kerem geç gelmişti. "Bundan sonra yapmayacağım."

"Bundan sonra sık sık yapmamız gereken tek şey var." Kerem'in bulunduğu imayı havada kapmıştı. Arina kıkırdadı. "Sen çok terbiyesizsin." Kerem Arina'nın burnunun ucuna öpücük kondurup onu kucağında oturtacak şekilde kanapede oturur pozisyona geldi. "Ne yapıyorsun Kerem?"

Kerem cebinden telefonunu çıkarıp , telefonunun ışığı ile sehpanın üzerindeki kutuyu ve zarfı aldı. "Ben çok meraklı bir adamım." deyip göz kırptı.

Kutuyu açıp alyansları görünce gülümsedi. "Zevkli bir model. Peki emin misin parmağıma geçeceğine?" diye konuştu alayla. Omuzuna yediği yumrukla "şaka yaptım." dedi.

Arina'nın dudağına öpücük kondurup diğer sürprize dikkatini verdi. Çünkü öpücüğün onları götüreceği uzun bir yolculuğun ilk durağı olduğunu her zaman kendine hatırlatmış ve ona göre gardını almıştı.

"Zarf ne?" Dikkatli bir şekilde açıp yine telefonunun yardımı ile okumaya çalıştı. Yüzüne yayılan kocaman gülümsemesi ile Arina rahat bir nefes verdi.

"Harita mı? Çok romantiksin karıcığım."

Arina kıkırdadı. "Eğer işlerini ayarlayabilsen bir kaç günlük yurtdışına gidelim. Bana kalırsa mutlaka Madagaskara gidelim. Madagaskar önemli, orada teşekkür etmem gereken biri var."

Kerem uzanıp Arina'nın saçlarını tokadan kurtarmaya çalışırken "Kim?" diye sordu.

"Gidince tanışırsın." İki hafta sonra küçük bir tatil diye Kerem'i peşinden defalarca kez gittiği ve bir kez olsun bile buraya birisi ile geleceğim diye içinden geçirmediği yere gideceklerdi.

Kerem o sırada Arina'nın aldığı yüzüğü parmağına takıp başına öpücük kondurdu. İçinde Arina'ya karşı hep şefkat duygusunun  hakim kesildiği duygulara sahipti.

"Bu arada yarın diğer ev için bizim mimarlıktan birileri ile konuşacağım."

"Tamam." Burnunu Arina'nın saçlarına sürtüp kokusunu içine çekti. Arina ile ayrıldığı sıralarda kaktüs diye bir parfüm çıkmıştı karşısına. Ve Arina'nın teninin kokusuna şu an o kokunun karıştığına adı gibi emindi.
Arina'ya kızıp ondan uzak durmaya çalışmak salaklıktı ve her zaman elinde kalan en büyük hataydı. "Seni seviyorum karıcığım."

Kerem'in dudakları boynundan omuzlarına doğru sanki yol çizerken rahatsızlığını belli edercesine "Fazlalıklardan kurtulalım prenses. Orda bana göz kırpan küçük bir yaramazdan farksız dövmen var. " deyip tişörtünü üzerinden yırtarcasına çıkardı.

Arina'nın sütyen giyindiğini fark edince "Evde sadece tişörtle gezen bir kadın neden sütyen giyer? Oysa ben sizin sütyenleri sevmediğinizi sanıyordum." deyip bu kez boynundan göğüslerinin arasına kadar öptü. Yine dudakları aynı yerde haraketsizce durmuştu.

"Sanırım orası senin en sevdiğin yer." Kerem'in dudakları keyifle kıvrılmıştı.

"Burası benim bölgem. Ne kadar dikkatimi dağıtsa da." diye inledi.

Arina ne olduğunu anlamadan yine Kerem'in kucağında havalandığında küçük bir çığlık attı. Sehpaya çarpmamaya dikkat edip yatak odasına doğru yürürken aynı zamanda Arina'ya takılıyordu.

Gökyüzünün yalnızlığı (GY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin