Ben denizlere aşık bir adamım kadın...
Gezdim, dolaştım. Tüm denizleri gördüm.
Her defasında sanki ilk defa görmüş gibi heyecan yaşadım, çünkü insan sevdiği bir şeyi, aşık olduğu şeyi ne zaman görürse görsün, ilk kez görmüş gibi heyecan yaşar ve ben seni ne zaman görürsem göreyim, sanki ilk defa görmüş gibi o heyacanı yaşıyorum.
Sen bana bu heyecanı her defasında karşıma çıkarak yaşatıyorsun.
Aynı heyecanı sana yaşatıyor muyum, bilmiyorum.
Ama bir şeyler hissettiğin aşikar.
Gözlerinden anlıyorum.
İnsanlar susar da gözleriyle konuşur uzun uzun.
Ben bir ömür susarım da, gözlerine dalıp giderim. Tıpkı derya deniz misali...
Yaşanmışlıklar olur veyahut yaşanmamışlıklar.
Önemli olan ne yaşadığın veya neyi isteyipte yaşayamadığındır.
Belki de onu yaşamak istersin ama yaşayamazsın senin için önemli olan budur ve o olmadığı için artık hiçbir şeyin önemli yoktur senin için.
Deniz misali sevdim seni.
İlk defa görmüş gibi heyecan yaşadım her defasında.
Ama o heyacanların sonunda yalnız kalan yine ben oldum.
Hayallerimde hep seninle oldum ama hep kendimi yalnız buldum.
