QUİDDİTCH SORUNSALI

2K 139 124
                                    

Keyifli okumalar..📖... Beğenmeyi unutmayın.🙏

*****

Harry, Draco ile birlikte iksir sınıfından çıkıp, Quiddich sahasına doğru yol aldı. Sara daha ilk haftasından takıma girmeyi başarmıştı. Sara takımda kovalayıcı olarak oynarken, Draco da arayıcı olarak oynuyordu. İkisi de ne kadar ısrar ederlerse etsinler, Harry'i takıma girmeye ikna edememişlerdi. Şuan ise Draco çalışma yapmaya, Harry ise onları izlemek için sahaya giriş yaptılar. Draco giyinme odasına doğru yol alırken, Harry de tribünlere doğru ilerledi. Kendisine en iyi kısmı bularak oturdu. Gryffindor tribünlerine şöyle baktığında, oturan Stefan'ı gördü. Gülmeden edemedi. O günden beri Harry'i ne zaman görse ya yönünü değiştiriyordu yada başını yukarı kaldırıp da Harry'e bakmaya cesaret edemiyordu. Sara, Harry'nin yaptığı şeye kızsa da uzun süre küs kalamamıştı.

Harry daha fazla o tarafa bakmadan bakışını sahaya giren öğrencilere çevirdi. Draco ve Sara, Harry'nin olduğu yere bakıp kısa bir referans çektiler. Harry de onlara karşılık verince, süpürgelerine binip uçmaya başladılar. Harry, yanında bir kıpırdanma hissedip baktığında Luna'nın yanına oturduğunu gördü. Sara sayesinde Luna'ya o da alışmıştı.

''Hoşgeldin Luna.''

"Hoşbuldum Harry."

Harry, Luna'ya gülümseyip elindeki quaffle ile kaleye doğru hızla uçan Sara'ya baktı. Sara golü atıp sevinçle kendisine uçunca elini havaya kaldırıp, çakmasını sağladı. Draco da Sara'dan gaz almasıyla bir hışım snitchi yakaladı.

"Sen neden oynamıyorsun.?"

Harry, Luna'nın sorusu üzerine gözünü antremandan çekip ona baktı. ''Oynamak bana göre değil. İzlemek daha iyi.''

"Anladım, bence de öyle. İzlemesi daha iyi."

Harry, Luna'yı başıyla onaylayıp önüne döndü. Luna ile Sara sayesinde tanışmıştı. Babası dırdırcı adlı bir derginin başıydı. Luna'nın verdiği bir dergiyi okumuştu da babası sadece hayal ürünü şeyleri yayınlıyordu. Hımhımlar'ı da Luna'dan duymuştu. Gözlüğünü taktığında onları gördüğünü söylüyordu. Sara'nın arada kendisine gelip gerçekten böyle yaratıkların olup olmadığını sorduğunda ise kahkahalarla gülüyor, öyle herşeye inanmaması gerektiğini söylüyordu.

Antremanın bittiğini gören Harry, yerinden kalkıp, Luna ile birlikte aşağı indiler. Yerde oturan Sara ve Draco'nun yanına vardıklarında, karşılarında durdular.

''Gayet iyiydiniz. Bu gidişle siz hiç yenilmezsiniz. Özellikle senin Draco snitchi yakalama hızın gayet iyi.''

"Elimden geleni yaptım. Umarım dediğin gibi olur da hiç kaybetmeyiz."

Sara da Draco'yu onayladığında, Harry ''O zaman kalkın da gidelim artık. Geri kalanını ortak salonda konuşuruz. Şunların yüzünü daha fazla görmek istemiyorum.''

Draco, Harry'nin sözü üzerine yerinden kalkıp, Sara ile birlikte giyinme odasına gittiler. Harry giyinme odasının kapısının önüne gidip çıkmalarını bekledi. Luna bu süreçte binasına gideceğini söyleyip yanlarından ayrılmıştı. Harry, kendisine doğru gelen Pansy'i gördüğünde yaslandığı duvardan ayrılıp kapı önünde konuşmak istemediğinden sahanın biraz köşesine doğru ilerledi. Pansy yanına geldiğinde, konuşmaya başladı.

"Nasılsın Harry.?"

''İyiyim Pansy. Sen nasılsın diye sormayacağım. Çünkü nasıl olduğunu az çok görebiliyorum.''

"Biraz öyle oldu sanırım. Sara'dan hoşlandığını biliyorum. Yani farkediliyor. O yüzden de bir şey diyemiyorum. Tekrar eskisi gibi olabilir miyiz? Bilmiyorum ama umarım bana karşı uzak durmazsın."

HARRY POTTER VE BÜYÜYEN KARANLIK Where stories live. Discover now