5.bölüm

543 20 6
                                    

Ben kuru kıyafetler giymiş saçımı elimdeki küçük havluyla kurutmaya çalışırken çocuklar bir animasyon filmi açmış onu izliyordu.Tabii hepsinin keyfi yerindeydi çünkü ıslanan onlar değildi.Beni diledikleri gibi ıslatmış,halime kahkahalarla gülmüş ve daha sonra hiçbir şey olmamış gibi eve girmişlerdi.Ben sinirle yerimde tepinirken Luke elimi tutmuş ve beni eve sürüklemişti.Ona bağırdığımda sakince hastalanmamı istemediğini söylemişti.Normalde bunu tatlı bulabilirdim ama hayır bana karşı hain planlar kurduğunda? Asla.

Şimdiyse hiçbir şey olmamış gibi oturmuş animasyon filmi izliyorduk.Saçlarımı kurularken çocukların girdikleri hallere gülüyordum.Michael ayaklarını Calum'un üzerine koymuş mor saçlarını düzeltmeye çalışıyordu -Şey ehe ehe onlar beni ıslattığında biraz hırçınlaşmış olabilirim.Ama birazcık.Miniminnacık.Sadece bir kaç tel saç elimde kalmıştı o kadar.-  Calum, Michael'ın ayaklarını üstünden atmaktan bıkmış olacak ki yastığa sarılmış dikkatle filmi izliyordu.Ashton bacaklarını sehpaya uzatmış elindeki ayıcık şeklindeki jelibonları avuçluyor ve Sophie ne zaman ondan jelibon almaya çalışsa eline vurup azarlıyor daha sonra dayanamayıp ona bir avuç jelibon veriyordu.

Luke ise...koltukta rahat bir şekilde oturuyor ve animasyonu dikkatle izliyordu.Komik sahnelerde gülerken gözleri kısılıyordu ve bu onu çok daha tatlı gösteriyordu.Göz göze geldiğimizde ben telaşlanıp önüme döndüğümde kıkırtısı içimi ısıttı.Yan gözle ona baktığımda piercingini dişlerinin arasına alarak önüne döndü ve kalbimin bir takla daha atmasına neden oldu.

......

Ertesi gün başımdan aşağı su dökülmesiyle yataktan düşerek uyandım ve ah sanırım güzel bir başlangıç degil ha? Kesinlikle top 10 a girmez.

Sophie dolabımdan kıyafet seçerken ben yastığıma sarılmış sessizce onu izliyordum.Arkasını döndü ve yüzüme kıyafetlerimi fırlatmaya başladı.Ben homurdanmaya başlamışken bileğimden tutup beni yatağımdan kaldırdı ve banyoya doğru sürüklemeye başladı.

-'Hadi ama Nikki herkes senin yerinde olmak istiyor.Tanrım 5sos un yanında staj yapıyorsun.Senin işini üstlenmek için kan dökebilecek kızlar tanıyorum' dediğinde kapıyı suratına çarptım ve -ne var yani sabahları huysuz oluyordum- aynaya baktım.Aman tanrım! Medusa'nın yeni versiyonu gibi duruyordum.

Sıcak bir duşun ardından biraz daha insana benzemiştim.Saçlarımın kabarıklığını giderdikten sonra Sophie'nin seçtiği kıyafetleri giydim ve küçük işkence merkezime doğru yola çıktım.

..........................

Ben kabloları hizaya getirmeye çalışırken -bugün çocuklar yeni bir şarkı kaydedecekti- bir el kabloları benden aldı ve daha düzgün bir şekilde sarmaya başladı.Yavaşça o kişiye döndüğümde bana tatlı bir gülümsemeyle bakan,kumral,uzun boylu bir çocukla karşılaştım.Ben ona bakmaya devam ederken düzelttiği kabloları yere koydu ve elini bana uzattı.

-'Ah şey..Merhaba adım Bailey.Burada stajerim.' dediğinde bende samimi bir şekilde gülümseyerek elini sıktım ve;

+'Tanıştığıma çok memnun oldum.Yani gerçekten çünkü burada tek stajer olmak ne demek bilemezsin.Ah bu arada adım Nicole'

-'Ah,pekala Nikki..şey sana Nikki demem sorun olmaz değil mi?' dediğinde konuşmak için tam ağzımı açmıştım ki bir ses bunu engelledi;

-'NİKKİ' dedi Luke üstüne basa basa 'Şu notaları toplamama yardım eder misin?' Hay aksi şeytan onlar ne zaman gelmişti ki? Ben dalmışken boğazını temizledi  ve;

-'Seni sabaha kadar bekleyemem küçük stajer' dediğinde tam sinirlenmiş, ağzımı açıp ona gerçekten kötü bir şey söyleyecekken Adam'ın uyarı dolu bakışları beni durdurdu fakat yıne de Luke'a yardım etmeye gitmedim.

Bailey ortamın gerildiğini anlamış olacak ki;

-'Uh ben yardım edebilirim' diyerek öne atılmıştı ki Luke onu;

-'Hayır ben ARKADAŞININ yardım etmesini istiyorum' sözüyle durdurdu.Ne yani beni Bailey'den mi kıskanmıştı?

Bailey yavaşça geri adım atarken Adam'ın bana son kez bakması duvarlarımı indirmeme yetip artmıştı bile.Ne var? İşimi seviyorum işte.

Luke ile beraber kayıt odasına girdik ve sessizce kağıtları toplamaya başladık.Tam sessizlik uzamaya başlamıştı ki Luke bunu bozdu;

-'Ee şey,,bilirsin..O yeni çocuk adı Barbara mıdır nedir-'dediğinde onu 'Bailey' diye düzelttim.Onun adını bile bile yanlış söylediğini biliyordum.Özellikle kız ismi söylemişti.Havada kıskançlık kokusu var..

Benden sonra hemen;

-'Ah evet Bailey' diye düzelttiğinde kıkırdamamak için dudaklarımı birbirine bastırdım 'Onunla çıkıyor musun?' diye sorduğunda neredeyse kendi tükürüğümde boğuluyordum.Daha sonra onun ciddi olarak sorduğunu anladığımda kendimi tutamadım ve kahkahalarla gülmeye başladım.

+'Ne biz mi? Ah tanrım Luke...Bunu nereden çıkardın?'

-'Şey siz samimi konuşuyordunuz ve ben de düşündüm ki..' diye gevelemeye başladığında yanaklarını sıkmamak için kendimi zor tuttum.

+'Ah hayır Luke henüz tanıştık' dediğimde gözleri parladı ve anında eski Luke'a geri döndü.

Bakışlarını üstümde dolaştırdığında bende üstüme baktım ve bir şey göremeyince tekrar ona soru sorar gibi baktım.

-'Tişortlerimiz aynı' dediğinde üstüne tekrar baktım ve sonra onun üstüne sonra tekrar kendime ve tekrar ona...Hay aksi şeytan Sophie bana bunu bilerek giydirmiş olmalıydı.Melek yüzlü şeytan..

İkimizin de üzerinde Nirvana tişörtü vardı ve kabul edelim onda daha güzel duruyordu.

Yine sessizlik içinde notaları toplamaya devam ettik demek isterdim ama bilirsiniz bu Luke.Asla susmaz.Ama bir sorusunu kesinlikle beklemiyordum ve bu gözlerimi kocaman açarak ona bakmama neden oldu.O ise bu halime güldü.

-'Hafta sonu Nirvana konseri için biletim var.Benimle gelmek ister misin?'

Selam arkadaşlar hem matematik hem cerrahi sınavım var ama yine de yb yayınladım.Lütfen siz de bol bol yorum atın.Siz yorum attıkça daha güzel bölümler yazıyorum inanın.Her neyse sizi seviyorum :D

Luke ve Nikki hakkında ne düşünüyorsunuz? İleriki bölümlerde ne olsun istersiniz?

STAJER//5SOS l.h.Where stories live. Discover now