1

4.5K 297 343
                                    

   Hakimin gözlerinin içine baktı. Bu yaşlı adam onu ait olduğu yere tıkmak istiyordu. Kendini savunma zahmetinde bulundu.

-Ben suçlu değilim. Beni aldatan karımı öldürmem beni suçlu yapmaz.

  Hakim titrediğini hissetti. Vicdanı yok muydu bu katilin. Güldü Seokjin kelimeler dolgun dudaklarından döküldü.

-Ne yaparsam yapayım beni oraya tıkacağını ikimiz de biliyoruz. Neden beni burada dikiyorsun yargıç. Bir karara var ve beni 2 yıllığına hapishaneye at. Çıkınca senle bir çay içmek isterim doğrusu.

   Sinir bozucu kahkahası doldurdu duruşma salonunu. Gülmeyi kesmeyecek gibiydi ama zorlayarak durdurdu kendini. Sinirle konuştu hakim.

- Sen ne cürretle böyle konuşabiliyorsun. Seni müebbet hapis cezasına mahkûm ediyorum.

   Tekrardan gülmeye başladı katil. Neye gülüyordu anlamamıştı kimse.

-Ah yaşlı adam esprileriniz cidden komikmiş. Müebbet ha?

   Sonra birden ciddileşti yüzü. Gözlerindeki alaycı mutluluk yerini nefrete ve sinire bıraktı.

-Bekletilmeyi sevmem artık kararını ver ve buradan siktir olup gideyim.

  Bu sefer gülen hakimdi. Elindeki tokmağı masasının üzerine vurdu ve gür bir sesle konuştu.

- Sanık Kim Seokjin, seni müebbet cezasına çarptırıyorum.

   Polisler ince bileklere kelepçeleri takarken tekrardan kıkırdadı Seokjin.

-Beni sakın unutma yargıç. Eminim tekrar karşılaşabiliriz.

   Delirmiş gibi davranıyordu az önceki sakin ve alaycı tavrının aksine.

-Hepinizi öldürmek için geri döneceğimden emin olabilirsiniz. İğrenç varlıklarsınız! Beni aldattığı için o suçlu. Onu yatakta erkek arkadaşıyla bastığım andaki öfkemi hayal edebiliyor musun? Eminim sen daha bile kötüsünü yapardın.

   Kapıdan çıkartılmadan önce son sözlefini haykırdı hakim.

-Hayır Bay Kim. Ben sizin aksinize boşanma işlemleri başlatırdım. Sizin aksinize bir canavar değilim.

   Tekrardan kahkahası soldurdu salonu polisler onu zor zaptediyordu.

-Hapiste görüşürüz yargıç.

   Ve kapıdan çıkartılıp polis aracına bindirildi. Yol boyu kelepçelerine bakarak aynı kelimleri sayıklamıştı. "Ben suçlu değilim."

   En başından beri duruşma salonunda olan polisin tiksinti dolu sesi doldurdu arabayı.

-İki kişiyi öldürdün. Sen mi suçlu değilsin?

   Onu umursamadan kendi kendine konuşmaya devam etti Seokjin.

-Orası bana göre bir yer değil. Katillerle dolu bir yere tıkılıyorum. Can güvenliğim tehlikede. Ya bana zarar verirlerse? Onlar katil!

  Arabayı süren polis konuştu bu kez.

-İki kişiyi öldürüp nereye gitmeyi planlıyordun? Maldivlere gönderilmeyi mi bekliyorsun? Orası senin gibilerle dolu. Senin gibi canavarlarla.

   Yine umursamadı onları. Arabada sadece kendisi varmış gibi davranıyordu.

   Kendi kendine konuşup yanındakileri çıldırttığı birkaç saatin ardından onu arabadan indirip bir yerlere sürüklediler. Elleri çözüldü ve ona verilen giysileri giymesi için bir odaya tıkıldı. Giyinince elindeki eşyalar alındı ve tekrardan takıldı kelepçeleri. Bir araca bindirildi tekrardan. Artık 15 katille aynı araçta yeni evine doğru yolculuk ediyordu. Hapishane girdi görüş açısına. Onları tek sıraya sokup birkaç metre yürüttüler. Hapishanenin ağır ve büyük kapısından geçirdiler. Yüksesk bir sesle kapandı kapı arkalarında. Karşılarında alay dolu gözler ve iğrenç sözcükleriyle onları izleyen katillere baktı kısa bir süre. Kendisine doğrultun tehtitleri dinledi ve teklifleri. Yanlarına gelen gardiyanlar tekrardan üstlerini aradı nazik(!) bir şekilde. Diğerlerine göre daha iri yarı olan gardiyan konuşmaya başladı.

-Evinze hoş geldiniz iğrenç yaratıklar. Yabancılık çekmezsiniz burası sizin gibilerle dolu.

   Tek sıraya sokulup demirli pencereler ardından onlara iğrenç söylevlerde bulunan katillerin arasına yürütüldüler. Girişte onları bekleyen papaza baktı bir süre Seokjin. Eline tutuşturulan Incil'i izledi bir süre de. Papaz konuştu Seokjin'se kafasındaki düşüncelerle mücadele etti. Dudaklarını dişledi ve tekrardan katillere dikti gözlerini.

Buraya alışabilirim...






Merhabaaaaa. Birden aklıma gelen ve anlık bir istekle yayımladığım ficime hoşgeldin. İyi okumalar. Yanlışlarim varsa belirtmekten çekinme lütfen.

Interfectorem || NamjinWhere stories live. Discover now