"Mutsuz birini güldürebildiğime göre ne mutlu bana."

Diyerek konuşmaya çalışmıştı kraliçe ile. Kraliçenin gülümseyen suratı yine ciddi bir hâl almıştı.

"Yoksa eşinizin piç kardeşi ile konuşmama kararı mı aldınız kraliçe?"

Taehyung'un kendine 'piç' sıfatını kullanması Irene'in sinirini bozmuştu. Sonra 8 yıldır kraliçelik yaptığı topraklarda bu durum normal karşılandığı aklına geldiği için birşey diyememişti. Kendi geldiği topraklarda bu durum asla normal karşılanmaz, herkesin tek eşi olurdu. Eşini aldatanlar ise gerekli cezayı alırdı. Bu topraklarda kadınların yetersiz bir eşya gibi görünmesi her ne kadar sinirini bozsa da birşey diyemiyordu. Ülkenin kralı bile eşine sadık kalmazken halk ne yapsın?

"Suho ile nişanlandığımda 5 yaşındaydım. 5 yaşından 20 yaşıma kadar bir odada kaldım Taehyung."

Ikisi de oldukları yerde kalmış birbirlerine bakıyorlardı. Taehyung Irene'in ağzına bakıyor, devam etmesini bekliyordu.

"Sarayda balolar yapılırdı, yapılan güzel yemeklerin kokusu bana gelirdi ya da şarkıların sesi bana gelirdi ama katılamazdım balolara."

Irene bir an genç kızlık günlerini hatırladı. Özgür bir insanın en mutlu olması gereken günler...Ağlamamak için bir süre gökyüzüne odaklandı. Bu konu her açıldığında ağladığı için kimse ile konuşmazdı ama ilk defa kendini Taehyung'a açmıştı.

"Kendi kendime danslar ederdim, karşımda abimi hayal ederek."

Hiç erkek görmemiş bir kızın erkek hayal etmesi zordu, Irene'in de hayatında o zamanlar tek gördüğü erkek abisiydi.

"Ben erkeklere karşı kendimi ister istemez kapattım Taehyung. Şimdi istediğim kadar konuşabilecek olsam da beceremem ama teşekkürler."

Taehyung olduğu yerde dururken Irene saraya doğru ilerlemeye başladı. Aklına gelen şey ile bir an arkasına dönüp Taehyung'a seslendi.

"Kendimi sadece sana karşı açtım. Aramızda kalsın lütfen."

Taehyung onaylar şekilde kafasını sallayınca Irene yoluna devam etti. Kraliçe, Taehyung ile konuşmasının ardından odasına geçmişti. Odasına geçtiği gibi masasının üzerinde bir mektup ile karşılaştı. Mektup eski ladylerinden olan Seulgi'dendi. Hemen açıp okumaya başladı.

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm Irene. Bu şekil bir mektup ile sana dönmeyi asla istemezdim ama çok zor durumdayım. Evlendiğim adam öldürüldü, kendimi zor kurtardım. Şimdi ise Busan çevresindeki köylerden birinde ebenin evindeyim. Doğum gerçekleşmek üzere yardımına ihtiyacım var. Suho artık herşeyi bilmeli.

- Kang Seulgi

Irene gelen mektup ile tedirgin olmuştu. 8 yıldır çocuk veremediği kralın çocuğunu doğuracaktı eski yakın arkadaşı. Seulgi'yi ölüme terk etmekle etmemek arasında kaldı ama bunu düşünmesi ona göre bir hataydı çünkü ortada masum bir çocuk vardı. Seulgi eline mektubu alıp taht odasına doğru ilerledi.

"Hepiniz çıkın!"

Taht odasında bulunan herkesi kovduktan sonra elindeki mektubu krala verdi.

"Git kurtar Seulgi'yi."

Suho mektubu okuduktan sonra hiçbir şey anlamamıştı. Irene bunu fark ettikten sonra derin nefes aldı.

"Seulgi'nin çocuğunun babası sensin."

Dediği anda Suho koşarak atların olduğu çiftliğe gitti. Irene de peşinden giderken ana kraliçenin sinirle atraftakilere emirler yağdırdığını duyunca duraksadı.

"Veba başladı! Hemen saraya giriş çıkışları kapatın."

Irene duyduğu cümle ile sarayın çıkış kapısına gitti. Suho henüz gitmemişti. Atıyla kapıdan geçecekti ki bağırarak durdurdu onu.

"Gitmene izin veremem."

Suho atın üzerindeyken kafasını ona çevirdi.

"Beni gönderen sensin Irene." Irene kafasını salladı. "Evet ama izin veremem. Vebaya yakalanmana sebep olamam." Suho Irene'i dinlemeden gideceği sırada Irene kapıdaki gardiyanlara bağırdı. "Kapıları kapatın!" Suho'nun çıkmasına izin vermeyecekti. Arkadaşı ve bebek umrunda değildi şu anda, kocası daha önemliydi. "Tek çocuğumu ölüme terk edemem. Açın kapıları!" Suho bağırdığı gibi kapılar yarıya kadar inmişken tekrar yukarı çıktı ve Suho arkasına bile bakmadan gitti. Tek çocuğunun yanına gitti. Bu cümle Irene'e ağır gelmişti. Eğer o çocuk resmileştirilirse Irene'in etkisi kalmayacaktı. Irene bu adam için gençliğini boşuna feda etmiş olacaktı. Irene ise olduğu yerde kaldı.

Geride kalan, gençliğini çaldığı kızı düşünmeden gitti Suho.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Açıklamalarımı yapayım;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Açıklamalarımı yapayım;

*Kore'nin kültürüne göre bir kraliyet fici olmayacak daha modern olacak.

*Reign ve diğer kraliyet dizilerinden alıntılar olabilir ama konunun onlarla alakası yok

Iyi okumalar!♡

Queen.Where stories live. Discover now