Mehmet Uzun

55 2 0
                                    

Selam ve dua ile Sevgili  Gelinciğe..

Yokluğunun ve sessizliğinin ruhumu esir tuttuğu semtden yazıyorum sana. Biliyorum üzüleceksin ama biliyorsun ki üzülmene daha çok üzülüyorum. Sevinmene sevindiğim gibi..

Bana üzülmeni ve üzülerek bakmanı asla istemiyorum. Çünkü hissettiğim an canımdan can gidiyor. Hoş sen gitmişsin benden, can zerre umrumda değil fakat kalan yarısıyla seninle aynı gökyüzünü paylaşmak, varlığını görmek, bilmek kanayan yarama iyi geliyor..

Şuan olduğum semti anlatmak istiyorum sana. Adını benimle paylaşmayan bir dağın tam da eteğindeyiz. Belki de efsaneler de geçen bir dağdır. Koca surları olan ve içinde vahşi hayvanların yaşadığı denilen yer. Lakin söylenen herşeyin aksine dünyada ki bütün güzel şeylerin ve güzel yüreklilerin toplandığı bir mabed burası..

Güneşin henüz yeni doğuyor olmasına rağmen uykudan bi haber biri vardı ortalıkta gezinen. Uzun diye seslenirdi buna serçeler. Fakat hiçte uzun değildi, benim gibi kısa avuca sığar bir tipti. Meğersem adını böyle alıyorlarmış...

Selam dedim usta, ve aleyküme selam dedi deli oğlan. Deliliğimi merak ettim sordum. Baksana dedi, daha güneş doğmamış çıkmış oturmuşsun dedi dağın tepesine. Sonra gülümsedi, çok içtendi...

Ee usta sen nesin necisin, ne edersin bu saatte böyle. Elinde kağıt kalem güneşe selam durmuş gibisin dedim. Serçe girdi araya gelincik. Serçe dedi ki ey deli oğlan dil uzatma sakın kağıdığına kalemine bozuşuruz sonra. Aman dedim aman serçe kardeş sustum..

Bakma sen serçeye deli oğlan, takılıyor uykuda sayıklıyor bu deli serçe. Benim adım Memo, ama dostlarım öyle seslenir bana. Uzun diye seslenen serçe kardeşlerde var tabi. Asıl adım Mehmet Uzun..

Çok şaşırdım dedim ki sen o musun gerçekten. Şu Nar Çiçeklerinin ustası, Yaşar Kemalin dostu, hani dilinin sevdalısı olan adam. Efsaneleri kaleme alan efsane adam. İnsanlığı seven ve insanlık kazansın diye fikirleriyle kavga eden usta..

Estağfurullah deli oğlan estağfurullah. Efsanelikte hiç sıra gelir mi garip Memoya. Gelse de kabul etmem bıra. Kalsın o Yaşar Kemal de, Meme Alan da..

Güneş rengimize bürünüyor dedi. Dilimin sıcaklığını alıp yüreğime serpiyor dedi. Üzüldüm, utandım, gözlerimi sakladım gelincik..

Dedi ki hey deli oğlan, okumadın mı yoksa kapıdaki yazıyı. Burda ağlamakmış, üzülmekmiş haram oğlum bunlar burda. Kendine gel, burası yara aldığımız dünyaya benzemez dedi..

Etme, eyleme ustam. İnsan dilini bilmedimi içine oturuyor. Nasıl tutarım derdimi, kederimi, gözlerimi. Dedi ki deli oğlan sus, ben bilirim oğlum en iyi bunları sus ağlama. Ağlatan utansın  birayê min dedi...

Söyle bakalım sen niye böyle şaşırdın beni gördüğüne,duyduğuna. Tabi ki biliyordum seni usta ama en son gelincik anlattı seni bana. Dedi ki dilinde, sözünde, kaleminin mürekkebin de aşk var, sevda var, huzur var dedi. Uzattı bana Nar çiçeklerinin yapraklarını kokla dedi. Kokladım usta, indim Nar bahçelerine huzuru buldum. Kızdım kendime neden geç kaldım diye..

Ben son sözünü okurken güneşe az kalmıştı. Kapattım ve gözlerimi kapadım geceye. Kendimi işte burda buldum. Senin ve serçe kardeşin yanında..

Biz daha neyiz ki deli oğlan dedi. Hele bi sen devam edersen burda nefes almaya göreceksin bak kimler kimler var dedi. Aldı serçe kardeşi  omzuna ve benden uzaklaştı..

Sonra Nar çiçeklerin de kardeşlerine verdiği söz geldi aklıma ve uyandım, uyandım dedim ki sözüm olsun sana rüya bitti ama bu mabedde ki yolculuğum, misafirliğim bitmeyecek dedim..

Bu mabedden senin için not aldığım ilk anım ama görünen o ki son olmayacak..

Ölümsüzler KoğuşuWhere stories live. Discover now