YEMİN BİTTİ

530 20 0
                                    

                Mahpeyker Sultan, yeni valide Mahfiruz Valide Sultan’ı ziyarete gidiyordu. Çift taraflı kapı açıldı. Mahpeyker Sultan bir adım attı. Yıllar önce kendisinin olan daire şimdi yıllar önceki düşmanına aitti. Gözlerini etrafta gezdirdi. Kıpkırmızı tüller sarkıyordu. Ahşap ve kızıllıklar tüm daireyi sarmıştı. Mahpeyker Sultan, Mahfiruz Valide Sultan’ın tam karşısına çıktı. Mahfiruz Sultan eliyle hemen yan tarafını gösterdi. Mahpeyker Sultan gösterilen yere geçti. Mahpeyker Sultan gözlerini Mahfiruz Sultan’ın masmavi gözlerinin hizasına getirdi. Ve “Mahfiruz seninle bir anlaşma yapmıştık. Evlatlarımı kendi evladından ayırmadan ne pahasına olursa olsun koruyacaktın…”dedi ama Mahfiruz Sultan eliyle durmasını işaret etti. Ve konuşmasına başladı.

                “Evvela şunu bil karşında sıradan bir sultan yok Sultan Osman Han’ın validesi Mahfiruz Valide Sultan var. Zira bundan sonra hitabına dikkat et. İki Mustafa indi söz bitti. Bundan sonra sen bir taraf; ben bir taraf anladın mı?” bunları söylerken gözlerinde yılların öfkesi, kini ve nefreti vardı. “O halde madem yemin bitti. Bunu sen istedin. Kendine dikkat et zira çabuk yükselen çabuk düşer.” Dedi Mahpeyker Sultan. Sonra büyük adımlar atarak daireyi terk etti.

                Dairesine geldiğinde burnundan soluyordu. Bir anda içeri kapıkullarından Gözde Hatun geldi.  “Sultanım, Pertev Paşa’nın torunu Ayşe Hatun geldi.” Mahpeyker Sultan aynanın karşısına geçti yüzünü gözünü inceleyip nefesini kontrol altına aldı. Gözde Hatun’a dönüp “Gelsin” dedi. Az sonra içeri Ayşe Hatun gelmişti. Mahpeyker Sultan’ın gösterdiği yere oturdu. ve hasbihal etmeye başladılar. “Sultanım, namınızı çok duydum. Sizin için güzel derlerdi lakin siz söylenenden de güzelsiniz. Rahmetli Sultanımızın size aşık olmaması imkansızmış.” Dedi. Mahpeyker Sultan gülümsedi. “Sende çok güzelsin davetimi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Pertev Paşa sevdiğim devlet adamlarındandır.” Dedi. Sonra ekledi “Kızım Gevher Sultan ile samimi bir dostluğunuz var. Madem kızımla bir arkadaşlığınız var sizi daha yakından tanımak istedim.” Dedi. Epey bir sohbet ettiler.

                Ayşe Hatun maiyeti ile dönerken Mahpeyker Sultan ve Güler Kalfa arkasından onu izliyordu. Güler Kalfa kısık bir sesle “Kalbinin temizliği yüzüne vurmuş.” Dedi. Mahpeyker Sultan, Güler Kalfaya döndü. “Haklısın tam Padişahımıza layık bir hanımefendi.” Dedi. Sonra içinden söyle geçirdi. Bekle Mahfiruz o makama çıktığın gibi indireceğim. Zira ben Mahpeyker Kösem’im.  Mahpeyker Sultan derin bir ah çektikten sonra gözlerini gök kubbeye dikti. ve şunları söyledi. "Ah Ahmet! Ah Aşkım! Ah gönlümün Hünkarı! ne diye bıraktın beni ve elatlarımızı ne diye çekip gittin bu dünyadan. Şu halime bak. Lakin Allah şahidim olsun ki şimdi önünde küçük olduklarım günü gelecek benim önümde küçük olacak." dedi. Güler Kalfa yanına bir anda gelen Gözde Hatun'un bi'şey demesi üzerine yüzünü astı. sonra telaşlı bir sesle Mahpeyker Sultan'a seslendi. "Sultanım ...

MAHPEYKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin