|33|

967 85 17
                                    

Hastane koltuğunda otururken ne yapacağımı düşünüyordum. Babam ve Gökşin'i abimle eve göndermiştim birkaç saat dinlenmeleri için. Babam gitmemekte ısrarcı olsa da ikna edip göndermiştik. Arada kalkıp anneme bakıyor tekrar koltuklara dönüyordum.

Kafamı geri yaslayıp gözlerimi kapattım.

"Çok yoruldun galiba." Evet, çok yoruldum. Tom'un sesi zihnimde resmen.

"Çok."

"Neden eve gitmedin?"

"Annemi bırakmak istemiyorum."

"Akşın." Koluma değen el yüzünden gözlerimi açtım.

"Ne kadar da gerçekçi. Dokununca hissediyorum."

"Akşın. Ben buradayım." Kafamı çevirdiğimde gerçekten de Tom'un yüzünü görüyordum. Kafayı mı yedim? Bu kadar erken mi?

"Nasıl geldin?"

"Geldim işte bir şekilde. Annen nasıl?"

"Daha uyanmadı." Kafamı çevirip cama baktım.

"Ne zaman uyanacağını söylediler mi?"

"Bugün de uyanamazmış diyorlar."

"Tom?" Abimin sesi biraz mutlu gelmişti. Tom ayağa kalkıp abime sarıldı. Onlara bakıp gülümsedim. Evet çok iyi arkadaşlar.

"Gelirken zorlanmadın mı?"

"Bugün yanınızda olmayacaksam başka zaman da olmama gerek yok." Tom babamla da selamlaştıktan sonra tekrar oturdular. Gökşin gelip yanıma oturdu.

"Abla?"

"Efendim."

"Bu adam Tom Hiddleston değil mi? Senin manyak gibi hayranı olduğun?"

"Evet."

"Abimi nereden tanıyor? Seni nereden tanıyor? Eskiden her şeyi söylerdin bana." Gökşin'in hayal kırıklığına uğradığını fark etmemek için kör olmak gerekirdi.

"Gökşin hâlâ her şeyi sana söylüyorum. Ama biliyorsun uzun süre hattım yoktu. Annem uyansın söz veriyorum her şeyi anlatacağım." Gökşin kafasını salladı.

"Biraz kendine geldin mi?"

"Evet. Şey abla birkaç arkadaşım beni görmeye gelecekmiş. Onlara istemediğimi söyledim ama anlamadılar."

"İstemiyorsan ben onlarla konuşurum."

"Yapabilir misin?"

"Tabii ki." Gökşin telefonunu bana verdi. Arkadaşlarıyla aramda geçen kısa konuşmadan sonra hepsi anlayışla karşılamıştı.

-----------

İçeri giren doktor çıktığında babam hemen kalkmıştı.

"Beklediğimizden daha erken uyandı. İçeri sadece bir kişi girebilir bugünlük." Babam bize döndı.

"Baba sen gir." Babam doktorun arkasından gitti. Gerekli şeyleri giydikten sonra içeri girdiğinde. Gökşin sevinçle bana ve abime sarıldı.

"Abi uyandı."

"Evet Gökşin. Sana söylemiştim." Abimle Tom sadece gülümseyerek birbirlerine bakmakla yetindiler. Abimin belli belirsiz kafasını salladığını gördüğümde Tom yanıma geldi.

"Abinden izin aldığıma göre sana sarılabilirim." Kollarını boynuma doladığında ben de ona sarıldım.

Kafamı göğsüne yasladığımda ölene dek böyle durmayı isterdim. Sadece böyle sarılmayı... Sonsuza dek.

Kafamı hissetmiyorum. Lalla la la laaa

ALSO (Tom Hiddleston)Where stories live. Discover now