Akşın ve Tom ile arasındaki ilişki tam olarak arkadaşlık olmuştu. Normal arkadaşlar ne yaparsa onlar da onu yapıyordu. Hatta sıklıkla buluşuyorlardı.
Yine beraber bir yerde oturuyorlardı.
"Sanırım şu sıralar en çok buluştuğum arkadaşımsın." Tom pipetle karıştırdığı içeceğinden kafasını kaldırdı.
"Holland?"
"Onu arkadaştan saymıyorum. Daha çok kardeş gibiyiz."
"Ne zamandır tanışıyorsunuz?"
"Bir buçuk yıl olmuştur."
"O kadar kısa sürede bu kadar iyi mi anlaştınız?"
"Evet ben de şaşkınım. Tom herkesle anlaşabileceğimi söylüyor ama ben öyle olsuğunu düşünmüyorum."
Bunun gibi bir sürü konu ve birbirlerini tanıma konuşmaları olmuştu tabii ki.
"Sevgilin olsaydım seni çok kıskanırdım." Akşın içeceğini ağzından püskürmek üzereydi. Zorlukla yuttu.
"Ne dedin?"
"Sevgilim olsaydın-"
"Tövbe. Aniden söylenir mi o? Kalbime inecekti." Bir süre bakıştılar.
"Gitsek mi?" Tom kızı onaylayıp ayağa kalktı. Hesabı halledip arabaya doğru yürüyorlardı.
"Siktir." Tom sağ ayağını tuttu. "Kramp girdi."
"Kramp mı? Bakayım." Akşın eğilip Tom'un tuttuğu yere baktı.
"Yanında sargı bezi taşımıyorsun değil mi?"
"Hayır."
"Keşke taşısaymışsın."
"Arabaya kadar yürümeme yardım et gerisini hallederim."
"Tek ayakla araba mı süreceksin ben seni götürürüm. Anahtarları ver arabayı getireyim." Tom anahtarları cebinden çıkarıp Akşın'ın elinin içine bıraktı.
"Çabuk ol."
"Tamam." Akşın hızlı adımlarla kısa sürede arabanın yanına vardı. Geliş hızıyla aynı sürede geri döndü. Arabayı bulunduğu yerden çıkarmak zor olmuştu.
Tom aynı yerde bekliyordu. Arabadan inip yanına gitti.
"Tek istediğim tüm ağırlığını bana vermemen."
"Denerim."
Uzun uğraşlar sonucu arabaya binebilmişlerdi. Şimdi de Tom'un evine doğru gidiyorlardı.
Arabayı kapının önüne park edip içeri girdiler. Tom direk koltuğa oturdu.
"Sanırım odamda bir sargı bezi vardı."
"Sargı bezini boşver. Havluların nerede?"
"Banyo dolabında."
"Tamamdır. Peki banyo nerede?"
"Üst katta sağdan ikinci kapı." Akşın hızlıca yukarı çıkarken Tom geriye yaslandı. Akşın dolaptan aldığı temiz bir havluyu sıcak suyla yıkadı ve aşağı indi.
"Şunu bacağının üzerine koyalım. Geçmezse sıcak su tutarız. Şimdi dizini bükebilir misin?" Tom dizini kendine çekti. Akşın koltuğa oturup havluyu bacağına sardı. Bu sırada Tom da ne yaptığına bakmak için kafasını eğmişti.
Akşın havluyu sarmayı bitirip kafasını kaldırdığı anda çok yakın olduklarını fark etmişti. İkisinden biri biraz daha yaklaşırsa aralarındaki mesafe sıfıra düşerdi. Akşın geri çekilmeyi düşünüyordu. Tom'un aklındakiler ise çok farklı şeylerdi.
Akşın kendini çekecekti ama Tom belinden tutup onu kendine daha da yaklaştırdı. Artık sadece yüzleri değil bedenleri de yakındı. Başka biri olsaydı Akşın çoktan ortamı terk etmişti ama bu adamın üzerindeki etkisi hiç iyi değildi.
Tom'un tek isteği kızın dudaklarına kapanmak ve nefessiz kalana kadar onu öpmekti. Ellerinin hâlâ belinde olması onun için avantajdı. Yavaşça kıza yaklaştı. Onu ürkütmek istemiyordu.
Sonunda dudakları birleştiğinde ikisi de hiçbir şey yapmadan duruyordu. Akşın'ın gözleri açıktı. Bunu yapmamalıydı ama elinde değildi.
Ellerini adamın ensesine koyarken aynı zamanda da gözlerini kapatmıştı. Tom bu hareketten aldığı cesaretle dudaklarını hareket ettirmeye başladı. Dudakları narince kızın dudakları üzerinde hareket ediyordu. Bir tarafı daha fazlasını isterken, diğer tarafı kızı kırmaktan korkuyordu.
Son kez öpüp geri çekildi. Akşın'ın gözleri hâlâ kapalıydı, elleri de aynı yerdeydi. Tom yıllar boyunca bu görüntüyü izleyebilirdi. Yüzündeki hafif tebessümle kıza bakıp yutkundu.
"Gözlerini aç Akşın."
"Yok ben açmayayım. Hatta en iyisi gideyim ben." Akşın gözlerini açtı ve hızlıca ayağa kalktı. Tom tutmak istedi ama çok utandığını fark edebiliyordu.
"En azından eve bıraksaydım."
"Bu ayakla mı?" Kız güldü. "Kalsın hallederim ben." Akşın evden çıktı. Tom birkaç dakika sonra sakince dudaklarını yaladı. Bunu tekrar yapmak istiyordu.
Ben öpüşme sahnesi yazmayı çalışırsam bu olur zaten. Hayır yani sen hayatında hiç öpüştün mü ki? Gelmişsin öpüşme sahnesi yazıyorsun. Neyse sonuç olarak öbüştüler jdndkdjfj.
