Artık Jeon Jimin'dim.

     Bir süre birbirimize bakmıştık. Anın gerçekliğini test ediyorduk belkide.

     Ama gerçek olduğuna ilk karar veren taraf ben olmuştum. Parmak uçlarıma çıkarak Jungkook'un dudaklarını dolgun dudaklarımla örttüm.

     Dudaklarına sadece küçük öpücükler bırakıp hafif geri çekiliyordum.

     Jungkook bunu bir süre yapmama izin verdi. Ardından öne doğru atılıp belimi kavradı ve beni kendine çekerek dudaklarımızı birbirine kenetledi.

     Nefessiz kaldığımızda sesli bir çekilde ayırmıştık dudaklarımızı.

     Yüzümde gözlerini gezdirirken elleri gözleğimin düğmelerindeydi. Tüm düğmeler açılana kadar teker teker açtı ve en sonunda gömleği yavaş ve baştan çıkarıcı bir şekilde omuzlarımdan kaydırdı.

     Tekrar dudaklarımız birleştiğinde savsak ve yamuk adımlarla yatağa doğru gidiyorduk. Aslında ben gidemiyordum. Jungkook beni ittirerek bana yön veriyordu. Takıldığımda hiç zorlanmadan tutuyordu.

     En sonunda sırtımda siyah yumuşak çarşafı hissetmiştim. Çarşafın soğuk olmasından dolayı(?) titremiş ve sesli bir şekilde nefes almıştım.

     Jungkook üzerime eğilmeden önce kendi gömleğini çıkardı ve rastgele bir yere fırlattı.

     Gözlerim karın kaslarında, dövmeli ve kesik izleri olan göğüste dolaştı.

     Tekrar üzerime eğilip dudaklarımdan kısa bir şekilde öptü ve dudaklarını aşağı kaydırarak boynumu öptü.

     Nefeslerim sıklaşmıştı ve yavaş yavaş düşünce yetimi kaybediyor gibi hissediyordum.

  "Ağhh"

     Aniden boynumu ısırmasıyla inlemem benden izinsiz dudaklarımdan fırlamıştı.

     Ve bu kendimi tutma çalışmalarımın çöpe gitmesine yol açmıştı.

     Boynumu ısırmaya, emmeye ve öpmeye devam ederken sık sık nefesler alıp inliyordum.

     Köprücük kemiklerimde oyalanıp dahada aşağı indi.

      Tanrım...

     Dudakları her yerdeydi!

     Sağ göğsümü öptükten sonra zevkten dolayı şişmiş ve belirginleşmiş olan göğüs ucumu ısırdığında çığlık atmıştım.

  "JUNGKO-AHHĞ!"

     Jungkook ise işine devam ediyor bir an olsun dudaklarının hareketini kesmiyordu.

     "Seni seviyorum."

     Göğsümün biraz altında olan ve onun yapmış olduğu dövmenin üzerinden işaret parmağıyla geçti ve uzun bir öpücük bıraktı.

  "Kookhh, l-lütfenhh."

     Yalvarırcasına çıkan sesime karlı Jungkook başını kaldırdı ve bana sırıtarak baktı.

     Tanrım, gerçekten aklımı yitireceğim...

  "Lütfen ne?"

     Sırıtarak söylediği şey tekrar inlememe neden olmuştu.

     Oyun oynuyordu benimle. Ve ben bundan çok hoşlanmıştım.

  "J-Jungkook-ahh"

     Konuşmamı engelleyen şey penisimin sızlamasıydı. Fazlasıyla sertleşmiştim. Ve Jungkook'un benimle oynaması buna hiç yardımcı olmuyordu.

AGORAFOBİ🍓  |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin