56

12.7K 584 241
                                    

Küçük bir an, sadece küçük bir an bir düşünce gezdi aklımda. Kalbimdeki bıçak yarası her yeri kana bularken yine de asla susmadı.

Herkes sevdiklerinin yanında olmak isterdi çünkü insanlar sevmeyi bu şekilde biçimlendirmişlerdi. Ne kadar da saçmaydı sevgiyi bir kalıba sokmak, bir kılıfa uydurmak. Sevgi sınır tanıyacak bir duygu değildi fakat sevgi ve değer çok benzerdi.

İnsanlar değer vermenin nasıl bir şey olduğunu kaybederek kaybetmeyi değer vererek öğreniyordu. Kimse değer vermediği birini kaybetmezdi, hayatınızda yer edinmeyen bir insan nasıl hayatınızdan çıkardı sorusunun cevabı gibi bir şeydi bu. Aynı zamanda kimse karşısındaki kişinin gerçek değerini, o kişiyi kaybetmeden anlayamazdı.

Bazen sevdiğiniz insanları korumak için onları kaybetmeniz gerekirdi, bazı insanlar sizden uzaktayken aslında daha güvendeydi fakat siz o kişinin yanınızda olduğu için güvende kalacağına inanırdınız. Onun için canınızı bile verecek olsanız da bu onun kendi canından olmayacağı anlamına gelmezdi.

Ağabeyini kaybeden bir kız çocuğu ne hissederdi?

Ben kimsesiz hissediyordum. Annem vardı babam, Ateş, Giray... Her anımda yanımda olabilecek insanlara sahiptim fakat kimsesiz hissediyordum. Bir insan neden birini kaybettiğinde hayatındaki diğer kişileri de kaybediyormuş gibi hissederdi? Onların hayatımda hiç var olmamalarını istemem ne kadar doğruydu? Bencillik değildi bu, hayatına girdiğim insanlar zarar görüyordu ve ben onları koruduğumu sanarak aslında uçurumdan yuvarlıyordum.

Bir düşün içine düştüm sanarken aslında bir kabusta uyanıyordum. Duyulan tek sesin kan akışım ve nefes hızımın olduğu bir kabusta. İşte o an kabuslarımın sessizliği bir çok şey anlatıyordu; sevgiyi, nefreti en çokta korkuyu. Kaybetme korkusunu.

Gitmem gerekiyordu, eğer değer verdiğim insanlar mutlu ve güvende olacaksa onları kaybetmem gerekiyordu.

Bende onları kaybetmeyi seçtim.

Ve,

siz bu satırları okurken de size, yalan söyledim.

Kimsesiz hissetmiyordum aksine kalabalık hissediyordum ve beni korkutan da tam olarak buydu.

Kaybedeceğim çok kişinin var olması.

Cey.

The end

Merhaba, okuyan yorum yapan oylayan herkese çok çok teşekkür ederim, iyi ki varsınız <33

Lütfen bu açıklamayı okuyun;

Bu kitaba başlarken aklımda böyle bir son olması yoktu, olayları yarı yarıya ayarlamıştım ama gidişatı belirleyememiştim. Hala bu son ile kitabı bitirmeye gönlüm el vermiyor belki ileride düzenlemeye de alabilirim. Neyse asıl olaaay, ikinci kitabı yazmayı düşünüyorum!

Ne kadar okunur, aynı oranda mı sevilir hiç bilmiyorum ama ateş ve gece için ikinci bir part yazmak istiyorum. Muhtemelen bu sefer texting olmayacak ve biraz ileri bir zamandan başlayacak. Kafamda taslağını ayarladım fakat daha yazma girişiminde bulunmadım. Sizden ricam, umarım desteklerinizi eksik etmezsiniz.

Aklıma sürekli farklı kurgular geldiği için yeni bir kitap taslağı oluşturuyorum, onunla uğraşıyorum sonra başka kurguya kayıyorum bu sefer de onunla ilgileniyorum falan, bir de lise son sınıfım sınavlara çalışıyorum. Zor oluyor ama elimden geldiğince aktif kitaplara bölüm atmaya çalışıyorum ki şunun şurasında kaç okuyucu var sorun eden olduğunu da düşünmüyorum. Bölüm zamanlarını soranlar oluyor bu arada bu güzel bir hismiş :Dd

Sorularada cevap veriyorum istediğinizi sorabilirsiniz.

Sizleri seviyorum buraya kadar okuduğunuz için de tekrar çok teşekkür ederim umarım ikinci kitapta en az bu kitap kadar hoşunuza gider.

05.03.2020

not; ikinci kitabın yayın tarihi belli değil fakat ismi ‘Özür Dilerim’ olacak.

Yalan Söyledim // TextingWhere stories live. Discover now