3.Sezon 5.Bölüm: Büyülü Macera

8 5 11
                                    

Lütfen yorumlarınızı ve eleştirilerinizi yazmayı unutmayın. Ayrıca bölümü oylamayı da unutmayın.

Devam ediyor...

Sac Hines

Ormanda giderken üstümüze gelen dallar yüzünden sinirlerimiz bozuldu. Kitaptaki haritaya bakıyordum. Misy ise pusulaya yönünüzü buluyordu.

Doğu yönünde gittik ve simli bataklığı bulduk. Ağaçlar kesilmişti. Sim bataklığı çilek kokuyor ve burnumu açıyordu.

Etrafındaki ağaçlarda sivriperilerin küçük evleri vardı. Bir anda halisünasyonlar görmeye başlayınca ısırıldığımızı anladık. Sandy uflayarak " Buraya gelmemeliydik." dedi.

Jessica sendeleyerek " Kafam bir güzel oldu. Sanki gizlice denemek için içki yürüttüğümde olduğu gibi." dedi.

Batıya döndük ve oradan hızlıca kaçtık. Yere çöktük. Misy yere yığıldı ve gözlerini ovuşturdu. Sandy suyundan içti ve Jessica da yere çöktü ve kafamızın düzelmesini bekledik.

Düzeldiğinde ayağa kalktık ve Jessica sinirle " Alın size macera. Bildiğin belanızı arıyorsunuz." dedi.

Sinirle " Gelmeyebilirdin." dedim.

" Gelmek için nedenlerim vardı."

" Ne gibi nedenler?"

" Sana ne!"

Bir sıkıntısı olduğunu anlamıştım. Her ne kadar ondan nefret etsem de bu konuda belki ona bir yardımım dokunurdu.

Ama bu sefer onu yalnız bırakmaya karar verdim. Sakince " İstediğin zaman anlatabilirsin. Sana yardımcı oluruz. " dedi.

Misy gülümseyerek " Geleceğin psikiyatristi sayılırım." dedi.

Jessica gülümseyerek " Teşekkür ederim." dedi.

Sandy ciddiyetle " Artık yola devam edebilir miyiz?" diye sordu.

Batı yönünde ilerledik. Ormanın sonunda şelalenin kenarında toprak yol vardı ve orada Beyaz At Prensleri  koşturuyordu.

Kızlar bir anda onlara bakakaldılar. Misy heyecanla " Bunlar ne kadar da yakışıklı." dedi.

" Evettt... "

Sadece Jessica etkilenmemişti. Diğerleri gülümsüyordu ama Jessica gülümsemekle mutsuzluk arasında gidip geliyordu. Yoksa bu tahmin ettiğim şey mi?

Sandy bile bunlardan etkilendiyse Jessicaaaaaa aşık olmuş.

Ama şimdi bunun zamanı değil. At adamlardan birisi durdu ve " Naber kızlar? Şaşırdım doğrusu. Buraya genellikle böyle güzel kızlar gelmez." dedi.

Jessica endişeyle " Ne oldu bunlara?" diye sordu.

Sinirle " Kes sesini at mallı." dedim.

Jessica kusarmış gibi yaparak " Iyyy... Bu ne biçim laf. Kelime oyunu muydu bu? " diye sordu.

Sinirle " Jessica, bana yardım et. Misy'le Sandy'i buradan uzaklaştırmalıyız. Beyaz At Prensleri bunları kendilerini büyüyle aşık ediyorlar. " dedi.

Jessica Misy'i bende Sandy'i tuttum. Beyaz At Prensi sinirle " Hop dedik, bırakın onları! " dedi.

Sürü oldular. Geçmiş olsun. Kavga var. Çantamızdan sopamızı çıkardık. Kızların önüne geçtik ve Jessica sinirle " Normalde atlara saldırmam ama bunlar tam kokarca gibiler. " dedi.

Şaha kalktılar. Bizde sopalarımızla saldırdık. Ne yazık ti onlar 6 taneydi. Bizse 4. Aslında Misy ve Sandy onlara hayranlıkla bakıyorlar. Sandy'nin bu hali oldukça kötü söyleyeyim.

URBS İNTERFECİT: ÖLÜM YERİ(Farklılar Serisi 3-Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin