Açıkçası Haktan'dan biraz çekiniyordum. Çocuklarla beraber sahilde vakit geçirdiğimiz gece Burak abim ve Haktan ile karşılaşmamızdan ve Haktan'ın benimle dans etmek için ufak tehditinden sonra onun bir şey öğrenmesini istemiyordum.

Bu dünyada Haktan uğraşmak isteyeceğim son kişi bile değildi. Dedeme bir şeyleri söylemekle tehdit etmesiyle uğraşamazdım.

Haktan, “Tahmin ettiğim gibi. Bunu sana haber veren kişi Görkem olsun isterdim ama maalesef bana kaldı. Görkem artık yok Almira.” dedi.

Haktan'a anlamaz gözlerle bakarken, “Ne diyorsun sen?” diye sordum.

“Görkem gitmiş Almira. Belki sadece İstanbul'dan belki de Türkiye'den. Anlayacağın seni de yaşadığı yeri de terk etmiş.” dedi, Haktan.

“Haktan gerçekten senin şakalarınla uğraşacak zamanım yoktur. Çekil önümden, işime bakayım.” dedim.

Haktan, “Şaka yaptığım yok, ben ciddiyim Almira. Ara Görkem'i, bakalım ulaşabilecek misin?” dedi.

Haktan sinirlerini bozmaya başlarken cebimdeki telefonu çıkardım ve Görkem'i arayıp, telefonu kulağıma götürdüm.

“Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.”

Telefonu kulağımdan indirince Haktan'ın üzerimdeki bakışlarını hissederek, “Telefonu çekmiyordur veya şarjı bitmiştir.” dedim.

Haktan, “Beni mi kandırıyorsun yoksa kendini mi? Neden gerçekleri görmek istemiyorsun?” dedi.

Haktan konuşmama olanak tanımadan, “Evine gidelim Görkem'in.” dedi.

“Haktan gerçekten seninle uğraşamam. Senin oyunlarına da gelemem. Git kendine eğleneceğin başka birini bul.” dedim.

Haktan, “Yoksa söylediklerimin doğru çıkmasından mı korkuyorsun? Hayatında bir kez cesur ol ve şu arabaya bin.” dediğinde sinirlenmeye başlamıştım.

Dişlerimin arasından, “Sana inandığım veya söylediklerine ihtimal verdiğim için değil, ünü oyunu bir an önce bitirmen için seninle geliyorum. Her şey bitti şimdi de Görkem üzerinden mi benimle oynamaya çalışıyorsun?” dedim ve arabaya bindim.

Haktan şimdiye dek hep sinirlerimi bozmakta başarılı olmuştu ve ben artık fazlasıyla sıkılıyordum.
•••••••

Görkem'in evinin olduğu sokağa geldiğimizde Haktan arabayı durdurdu ve arabadan inerken “Seni burada bekliyorum.” dedi.

Haktan'a cevap verme gereksinimi duymadan Görkem'in evinin önüne geldim ve zile bastım.

Çok geçmeden kapı açılınca 50-55 yaşlarında tıknaz bir kadın kapının ardında gözüktü.

Kadın'a gülümseyerek, “Görkem'i görebilir miyim?” diye sorduğumda, “Kızım, Görkem bey oğlum gitti.” deyince içimde bir şeylerin parçalandığını hissedebiliyordum.

Gülümsemeye çalışarak, “Nereye gitti haberiniz var mı? Temelli mi gitti?” diye sordum.

Kadın samimi bir tavırla, “Nereye gittiğini ben de bilmiyorum kızım. Ama uzun bir süre gelmeyeceğini düşünüyorum.” dedi.

Boğazım düğümlenirken zorlukla konuşarak, “Anladım, iyi günler.” dedim ve arkamı dönerek yürümeye başladım.

“Kızım, sen Almira mısın?” kadının sesini duymam ile yüzümü ona döndüm. Yanıma gelmiş, benden bir cevap bekliyordu.

Kadının istediği cevabı verebileceğimi sanmıyordum. Başımı olumlu anlamda sallayınca cebinden bir zarf çıkardı, “Görkem bey oğlum, bunu sana vermemi istedi kızım.” dedi.

CÜDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin