Sorn bugün Jisoo'yla konuşmuş. Mektubumu aldığını ama okumadığını söylemiş ona. Evin bir köşesine atmışsın. İkisi de okumayacağını söylüyor. Ama onlar seni, benim seni tanıdığım kadar tanımıyor ki.
Merak edersin sen. Bugün değilse yarın okursun. Ama okursun. Hem Leo'yu da çok özlemişsindir. Fotoğraf göndereceğimi adın gibi de biliyorsun. Duramazsın açmadan.
Bugünüm de diğerleri gibiydi. Yedide kalkıp kahvaltı yaptım. Bir yumurta, iki zeytin, iki dilim ekmek ve biraz bal. Leo'nun kabını da doldurdum.
Sekiz buçukta kafeyi açmaya gittim. Bugün, sürekli burada takılan mavi saçlı Taehyung senin nerede olduğunu sordu. Uzun bir süredir seni görmüyormuş, merak etmiş. Kısa bir duraksamanın ardından konuyu değiştirdim. Sanırım konuyu değiştirdiğim için ayrıldığımızı düşünmeye başladı. Sahi Jennie nerdesin sen?
Eve geçip yemek hazırlamaya başladığımda bir an için gittiğini unutup sana da tabak çıkardım. O tabağı yerine koyamadım Jennie. Sandalyeye oturup bir süre boş yerine baktım. Sanki seslendiğimde içerden çıkıp gelecek gibiydin. Tek kişi olarak yaşamaya alışmak çok zor. Sensizliğe alışmak çok zor.
Ama aralarından en zor olanı seç desen kesinlikle sensiz uyumaya alışmayı seçerdim. Çift kişilik yatakta tek kişi yatınca yanımda oluşan boşluğa alışmayı seçerdim. Kesinlikle ve kesinlikle aralarından en zoru bu.
Katlayıp yatağın yanına bıraktığın pijamana dokunmadım biliyor musun? Aslında evde hiçbir şeye dokunmadım. Saatini bıraktığın yer aynı. Yatarken dudaklarına sürdüğün nemlendiriciyi önünü göremediğin için ters koymuşsun sanırım. Ona bile dokunmadım. Geri döndüğünde her şeyi yerli yerinde görmeni istiyorum.
Sorn bugün yanımda kalmayı teklif ettiğinde bu yüzden reddettim onu. Sen eşyaların yerinin değiştirilmesini sevmezsin. Sorn bunu bilmiyor. Bilmediği için de eşyaların yerleriyle oynayabilir. Merak etme eve gelseydi bile hiçbir şeye dokunmasına izin vermezdim.
Leo sürekli gelip masanın üstüne çıkıyor. Sanırım sana yazdığımı hissediyor. Seni geçen seferkinden de çok özledi. Ona aldığın pembe oyuncak var ya sürekli onunla oynuyor.
Ben de Jennie. Ben de seni geçen yazdığım günün üç hatta beş katı kadar özledim. Chaeyoung'a senin neler yaptığını sormak için ulaşmaya çalışıyorum ama telefonlarımı açmıyor. Sanırım bana hala kızgın.
Bu arada koyduğum fotoğrafı iki gün önce Bambam çekti. Beni biraz oyalamak için bir yerlere götürmeye çalışıyor. Aklımı senden uzaklaştırmak için. Bunun imkansız olduğunu söylemedim ona.
Söylesene Jennie, neler yapıyorsun? Günün nasıl geçiyor? Mutlu musun? Alışabilecek misin? Alışmış gibi mi yapıyorsun yoksa gerçekten alıştın mı? Herhangi bir şey yaz Jennie.
Lütfen buna ihtiyacım var. Sana ihtiyacım var.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
