we didn't deserve it [byers&wheeler]

〰️/oniki/〰️

-&-

uzun ve bol sohbetli bir kahvaltının ardından herkes koltuklara yayılmış oturuyorlardı.

joyce ve karen ortak olarak izledikleri dizi hakkında yorum yaparken, nancy ve jonathan ise matematik çalışmak için (!) jonathan'ın odasına gitmişlerdi.

bu sırada william ise michael ile favori oyunları ve kitapları hakkında konuşuyorlardı.

"william, hadi siz odanıza gidin. biz de ortalığı toparlayalım."

william annesini onaylayıp odasına doğru yürümeye başladı. bu sırada michael'in ayak seslerini duyuyordu. kapıyı açıp michael'in geçmesi için müsaade verdi.

michael içeri girdiği an karşı duvardaki çizimler takılı kalmıştı. duvarda bir sürü farklı çizimler vardı. duvara yaklaşıp ellerini en ortadaki mavi tonlarını baskın olduğu resimde gezdirdi.

"bunların hepsini sen mi çizdin?"

william her utandığında yaptığı gibi ellerinin önünde birleştirip kafasını yere eğdi ve sessiz bir mırıltıyla michael'in dediğini onayladı.

"bunlar inanılmaz."

william daha çok utanmamak için michael'i kolundan tutup yatağa oturttu. kendisi de yanına oturdu.

"lütfen çizim konusunu kapatalım."

michael garip bir bakış attıktan sonra eliyle william'ın yanaklarını sıkıp william'ı sinir etmeye çalıştı.

"birileri utandı sanırım"

william, michael'in elini itip sinirli bakmaya çalıştı ama michael'in ifadesi ikisinin de gülmesine sebep olmuştu.

"biliyor musun william, aslında aklımda seninle ilgili bir tane bile anı yoktu. hatta buraya gelmek istemedim bile. ama seni ilk gördüğüm an hafızamın derinliklerindeki bazı anılar canlandı ve sanki senelerdir birlikteymişiz, hiç ayrılmamış gibi hissettim. "

william michael'i dönüp kocaman gülümsedi.

" bende aynı şeyleri hissediyorum michael. sanki eksik bir parçam tamamlanmış gibi."

michael yatakta uzanmayı kesip bağdaş kurdu. aynısını william'da yaptığında michael serçe parmağını kaldırıp william'a doğru uzattı.

"bu gündən sonra bir daha asla ayrılmayacağız william byers. biz sonsuza kadar en iyi arkadaşlar olacağız. söz mü?"

william kendi serçe parmağını kaldırıp michael'in parmağına doladı ve gözlerinin içine baktı.

"söz"

biraz hızlı ilerliyor gibi gelebilir ama michael ve william eski arkadaş o yüzden hemen yakın bir bağ kurdular.
ama yine de anlamadığınız bir yer olursa sorarsınız.