〰️/onbir/〰️

182 27 17
                                    

-&-

william, michael'in rahat olduğuna kanaat getirdikten sonra annesinin yanına gitti.

annesi ve karen'in birbirlerini özledikleri belli. ikisinin de konuşurken gözleri parlıyordu ve yüzlerindeki geniş gülümseme eksik olmuyordu.

abisi ise nancy ile koltukta oturmuş bakışlarını birbirlerinden kaçırıyorlardı.

joyce'nin william'ı çağırmasıyla boş boş ayakta durmayı kesip annesinin yanına gitti.

"baksana joyce, zaman ne kadar da çabuk geçiyor! boyuna yetişmiş bizim küçük william."

william utancından hemen kızaran yanaklarını saklamak için kafasını yere eğdi. bu sırada joyce'de michael hakkında konuşmaya başladı.

"michael uzun bir süredir uyuyor. istersen onu uyandır. biraz zaman geçirin."

william, karen'in onaylayıp odasına girdi. michael hala uyuyordu.

yavaş bir şekilde yatağın ucuna oturdu ve michael'ın üzerine eğildi.

"michael, michael."

yavaşça ismini söyleyip omzunu sarınca michael yavaş yavaş gözlerini açtı. michael'in uyanmasıyla william yataktan kalktı.

michael esneyerek yataktan kalktı.

"merhaba"

william yüzünü michael'e doğru çevirip her zamanki sıcak gülümsemesiyle cevap verdi.

"merhaba"

"ben michael wheeler. zaten tanışıyormuş ama ben hatırlayamıyorum maalesef."

"ben de william byers. bu arada sorun değil çünkü ben de çok net hatırlayamıyorum."

ikisi de kıkırdarken william en yakın arkadaşını bulduğunu hissediyordu.

_______________

selam bebekler.
uzun bir zaman sonra tekrar buradayım
kısa bir süre olsa bile elimden geldiğince bölüm yazmaya çalışacağım.
sizi seviyorum ♡

we didn't deserve it [byers&wheeler] Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt