#evkızıevren

5.6K 192 66
                                    

Evet, işte yine buradayız! 

Şuraya başlangıç tarihinizi ve kaçıncı kez okuyacak oluşunuzu yazabilirsiniz.

15 tatiliniz boyunca her gün, sonrasında ise haftada bir gün Altın Günü Serisi'ni burada yayınlayacağım. Ev Kızı Evren, Has Kız Hazal ve Pelerinli Kız Pelin'i tamamladığımızda, karakterlerimizi yeni bir macera bekliyor. Yani yeni bir kitap. Onu da Rabbim izin verir de gücüm olursa yine buradan paylaşacağım.

Keyifli okumalar dilerim. Umarım hayatınızın ufacık bir noktasını değiştirecek kadar güçlü bir hikaye olur. 

***

Gerçeklikle hayal arasında ince bir çizgi vardır. Ben, aradaki o ince çizgide yaşamayı ne kadar çok istersem isteyeyim, olmuyor. Okuduğum kitapta, karakterlerin arasında bir ruh misali dolanırken, annemin sesiyle gerçekliğe dönüveriyorum.

"Evren, yat artık!"

Gece çalan bir alarm gibiydi. Her gün, aynı saatte annem bu lafı söylerdi. Sabah irkilip uyanışım gibi gecemi tetikleyen de bu sözler oluyordu. Öylesine dalgın, öylesine saatten bağımsız bir halde oluyordum ki annemin her bağırışı, kaybolduğum hayaller denizinden yüzeye çıkmamı sağlıyordu. Gece on civarında başlardı 'yat artık' demelere. Saat gece yarısına yaklaştıkça iki seslenişinin arasında geçen zaman da kısalırdı. Sesinin tonuna hafif kızgınlık da eklenerek daha ince bir ton alırdı. Annemin son raddesine gelmesini bekleyip, on iki de pes ederdim.

Her gün duyduğum, artık melodik bir ses gibi algıladığım yatma seremonisinin sonunda, odamın ışığını kapattım. Ebeveynlerimle odalarımız yan yanaydı. Bu yüzden en ufak bir ışık sızıntısını fark edebiliyorlardı. Ancak bu kitaba devam etmem için bir engel değildi. Yorganın altında elinizde ufak bir fenerle, olmayan dünyaları keşfedebilirsiniz.

Okuduğum kitap bu kadar heyecanlı olmasa, belki de gece uykumdan fedakarlık etme ihtiyacı duymazdım. Ancak bu kitap, yarıda bırakılacak bir kitap değildi.

Tess Gerritsen, benim delicesine hayran olduğum bir yazardı. Kitapları sevdiğim gerçeğine Tess Gerritsen'a olan hayranlığımda eklenince, bu sevgi farklı bir hale bürünüyordu.Her bir kurgusuna ayrı hayranlık duyuyordum. Görsem, ne yapacağımı şaşırırdım. Elim ayağım birbirine dolanır, heyecandan konuşmayı unuturdum. Benim için, Tess Gerritsen, her zaman özeldi.

Bilinçli olarak, ilk okuduğum kitap Cerrah'tı. Böylelikle Tess Gerritsen'la da tanışmıştım. O gün bugündür hayranıydım. Bu yüzden yeni kitabını okumak için gece veya gündüz oluşu önemli değildi. Büyük bir açlıkla okuyordum.

Bu kadının yazdığı her şeyi okurdum, her şeyi...

Kitabın başlarındayken yorganı kafama geçirdim. Nefes alabilecek kadar bir boşluk bıraktığımdan emin olduktan sonra feneri açtım ve okumaya başladım.

Bir bölüm daha...

Bir bölüm daha...

Ve bir bölüm daha...

Kitabın son sayfasına geldiğimde derin bir rahatlama hissettim. Her seferinde ters köşe yapmayı başarabilen bir yazardan, daha azını beklemiyordum zaten. İçimi huzurla dolduran bir nefes aldım. Başımı yastığa koyup, okuduklarımı sindirmeye çalıştım. Artık gönül rahatlığıyla uyuyabilirdim.

Uzanıp, hafifçe gözlerimi kapattığımda alarmın sesini duydum. İnsan, sabahın bu kadar hızla gelebileceğine inanmak istemiyor. Saatin kaç olduğu fark etmeden olayın akışına kaptırmıştım kendimi. Alarmın çalması çok da sorun değildi, tabii eğer bugün evde temizlik yapılmıyor olsaydı!

Ev Kızı Evren (Altın Günü Serisi)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora