33

8.8K 782 159
                                    

Yeontan'a -bebeğimin adı için buna karar verdim- iyice sokularak, ayağım ile sertçe jungkook'un kapısını tekmelemiştim. Sinirliydim, utangaçtım ve aynı zamanda deli gibi çığlık atacak kadar heyecanlıydım nedense..

Tabii ki onu öpeceğim için değil, kucağımda ki bu minik yavru içindi bu heyecan, saçmalamayın.

Jungkook, 1 dakikanın sonunda kapıyı açmış ve gülmemeye çalışarak bana bakmıştı. Surat ifadesini boşveriyorum ama bu kapıyı niye hemen açılmadı?!

İçeride biri mi vardı ki? Kaşlarımı çatıp derin bir nefes aldım.

Evet, aramızda ki güven 0.

"Hoş geldin."

"Gül, Jungkook gül de gideyim!"

Sinirle homurdandım. Hâlâ ciddiydi ve kapının önünden çekilip geçmem için yer açmıştı.
Neden gülmüyorsun lanet çocuk?

Öpmek zorunda kalacağım şimdi seni.

Yeontan kucağımda huysuzlandığında onu Jungkook'un lanet kaslı kollarına bırakmış, salona ilerlemiştim. Adam akıllı junkook'un evine gelişim şimdi ile 5 olmuştu ama ona sorsanız benim evime gelişini, 30 rahatlıkla der. Ve evini eşya bakımından sürekli değiştiriyordu aptal ruh hastası.

"Tannie'yi getirmene gerek var mıydı ya?" Kendimi koltuğa atarken ona tersce bakmış  yanıma oturmasını beklemiştim. "Var tabii, çocuğum o benim." Agucuk yerim onu.

Benim gibi yanıma oturdu ve köpeği aramıza bıraktı. "Adı yeontan."

"Tannie."

"Yeontan Jungkook. Benim köpeğim?"

"Tannie. Ben aldım ki Yeontan'ın son harflerinden oluşuyor?"

"İyi, sana köpeğinle güzel vakitler o zaman."

Kaçmam için bir fırsattı işte bu!

Ayağa kalkıp, ilerleyeceğim zaman beni tutmuş ve kucağına çekmişti. Nefesimi tutup, ona bakmamaya çalıştım.

Bu ne hız?

Arkadaşlar söyler misiniz şimdi nasıl kalbim durmasın?

"Ne yapıyorsun?" Sesimin, sönen bir balondan farkı yoktu, klasik bir taehyung problemi.

Güldü. "Kaçma çabaların hoş ama," Gözleri dudaklarıma indiğinde, kucağına istemsizce tamamen yerleşmiş ve ellerimi omuzlarına çıkarmıştım. Eh beni yere bakan yürek yakan gerizekalı taehyung. "öpücüğümü alacağım."

"Çocuk var, olmaz." İkimizde gülmüştük. "Hadi, Taehyung."

Oflayıp, derin bir nefes almış ve anında dudaklarımı kapalı gözlerle bekleyen jungkook'a bakmıştım. İyi ki gözleri kapalıydı yoksa heyecandan garip şeyler yapabilirdim, hoş şimdi de yapardım ama yapmayacağıma inanıyordum.

Tabii ki yapacaktım, düşünmeyin bile.

Yeontan'a uzanıp, elime almış ve jungkook'un ensesine tutunup, kıpırdanmıştım. Yeontan burdan gitmeliydi çünkü cidden utanıyordum. Hayvan olsa bile o zekiydi çünkü sahibi bendim.
Onu yere bıraktım ve koşarak uzaklaşmasını bekledim.

Neighbour ✓Where stories live. Discover now