28

11.8K 1K 295
                                    

"Şunların fotoğraflarını çeksenize!" Taemin'in çığlığa benzer sesi ile kıpırdanmış ve ağzımı şapırdatmıştım.

"Bağırma lan bağırma!"

"Sen ne bağırıyorsun, yoongi?" Jimin'in kadifemsi sesi, uykuma tekrardan dalmamı kolaylaştırıyordu.

Ne işleri varsa burada...

"Özür dilerim, aşkım."

Birkaç hışırtı ve ayak sesinden sonra, rahat bir nefes vermiş ve kendimi uykuya tekrardan hazırlamıştım ama yüzümde hissettiğim flaş ve telefon sesi ile sıçrayıp doğruldum.

Ne oluyor be?

"Amına koyduğumun kertenkelesi!"

"Yoongi,küfür etme!"

Ne oluyor cidden sabah sabah ya?

40 yılın başı huzurlu uyku çekiyorum ama şuna bak.

"Ne doluştunuz evime ya?!" Belimde ki kolları çekmiş ve iyice doğrulup öldürücü bakışlarımı taemin'e sabitlemiştim sonrasında yoongi ve jimin'e.

Sabitlemek.

Belimde ki kollar...

Kollar,

belimde?

Garip bir şekilde çığlık atıp -bu sesi nasıl çıkardım bilmiyorum- kendimi yataktan yere attığımda, jungkook da sıçramış ve doğrulmuştu.

Uyku sersemi bir şekilde etrafı incelemiş gözlerini hepimizin üstünde tek tek gezdirmişti.

Yerim ben bunu ama.

Sonunda bana odaklanıp, kolumdan tuttuğu gibi tekrar yatağa çekerek başını boynuma gömmüş ve kendini uykuya bırakmıştı.

O kaslar beni taşımak içindi demek.

Bunlar 3 dakika bile sürmemiştir.
Ayı uykusu vardı onda ve ayı gücü çünkü başka açıklaması olamaz.

"Ya sapık! Bıraksana beni!"

Taemin, anırarak bizi izliyor -komik bir şey yok- yoongi ve jimin ise telefonlarıyla bizi çekiyordu.

Bu onların intikam vaktiydi.

Gel bir de kurtul şimdi bunların ağzından.

"Jungkook!" Uyansana öküz herif.

"Hmmm." Nefesi boynuma çarpıyor...

"Bırak!"

"Uyu." Sesi...

"Bıraksana!" belimi daha çok sıkmış ve beni kendine daha çok yapıştırmıştı.

Tehlikeli.

"Dana!"

"mm."

"Ayı yavrusu!"

"mmm"

"Yahu! Bırak Jungkook!"

Onu sertçe ittirdim, sonunda çekilmiş ve duruşma başlamıştı.

Lanet...

....

Şimdi," diye mırıldandı yoongi. "siz sevgilisiniz yani?" Odamı terk edip, benim evim küçük olduğu için yoongi'nin evine geçmiştik.
Burada rahat rahat soru yağmuruna tutulabilirdik.

Bininci defa oflamış ve sessizliğimi korumuştum. Çok sinirliydim.

"Evet." Gözlerim büyümüş ve Jungkook'un kahveleri ile buluşmuştu.

Ne sevgilisi? Sevgili ne demek? Beyinsiz!

"Hayır!"

"Evet!"

"Hayır?" Kollarımı ğöğsümde birleştirmiş ve jungkook'a sinirle bakmaya devam etmiştim. Deli ediyordu beni bu gerizekalı da. "Sevgili falan değiliz, aptal mısın?!"

"Eee ama öpüştünüz?" şaşkınlık içinde bir o yana bir bu yana yürüyüp bizi soru fırtınasına -yağmuru geçtik- tutan yoongi ise beni deli eden ikinci kişiydi.

"Evet, öpüştük!"

"Herkes öpüşür?" Rahatlıkla omuz silkip, koltukta bağdaş kurdum.

Haklıydım, değil mi?

orospu jungkook kim bilir kaç kişiyi öpmüştü...

Piç herif.

"Dostum, hadi ama.." diye sızlanmıştı Taemin. "Herkes nasıl öpüşebilir?"

Ya bu ne diyor? Beni savunması gerek.

"İstersem seni öperim, istersem jimin'i ya da yoongi'yi!"

Neden anlamak istemiyorlardı. Sadece sevgililer mi öpüşürdü? Tamam, evet ama bu kuralı kimse koymadı yani, değişiklik yapabiliriz.

"Benden başka kimseyi öpemezsin." Jungkook, hırlarcasına konuştuğunda kaşlarım havalanmıştı.

Haşin tavşancık.

Waow, seksi...

"Hop, Jimin'ı de öpemezsin."

Al işte.

" yani bir zahmet, yoongi'yi de. Neyse tamam, yani sevgilisiniz.." Jimin hızlıca bana bakmış ve konuşmamam için yine hızlıca cümlelerine devam etmişti. "pekâlâ, değilsiniz ama olma aşamasındasınız çünkü taehyung ağzına sıçmadan bırakmayacak, hm?" 

Dördümüz de yavaşça başımızı sallamış ve odanın sessizliğe kapılmasını beklemiştik.

Bunları iyi yetiştirdim he.

"Hakettim." Jungkook, alnını ovuştururken mırıldanmıştı.

Akıllı bıdığım, şimdi nasıl kıyayım ben buna ki arkadaşlar?

Isırırım o kafasını.

"Farkında olman ne güzel!" Ona bakmadan homurdanmış ve bakışlarımı duvarda gezdirmiştim.

Kaç kişiyi öpmüştü cidden?

Kollarımı göğsümde bağlayıp ofladım.

Gittim öptüm bir de onu!

O, itiraf gününden sonra jungkook'u yaka paça dışarı atmış ve kendimi yumruklamamak için zor durmuştum.

Hayır çocuk gelmiş ağzıma sıçmış ben gidip onu 27 kere öpüyorum!

Gerizekalı taehyung, aptal taehyung...

Bunun sonrasında taemin gelmiş ve saniyesinde ne olup bittiğini anlamıştı çünkü kendisi müneccim boku yemiş bir insan, öyle der ama kör biri bile olsa ne yaşandığını zaten anlardı.

En son olarak, gece ben uyurken Taemin'in jungkook'u içeri alıp yatağıma sürüklediğini biliyordum ama o kısımları rüya sanıyordum, değilmiş... Ahh, çok sinir bozucu kafayı yiyorum burada.

"Bu konuyu kapatıp, başka şeyler konuşabilir miyiz?" huysuzca mırıldandım, mutsuzum.

"Tabii ki konuşabiliriz!" Taemin
sırıtıp kendini yanıma atmıştı.

"Seviştiniz mi bari?"

"Seviştik," Gülümseyerek taemin'e baktım. Mimikleri saniyesinde değişmiş ve şokla bana bakakalmıştı.

Tek o değil, herkes öyleydi.

"Ama annenle!"

Sonrasında ona saldırdım, dövdüm ve diğerleri elimden almaya çalıştıkları için onları da dövüp, kendimi evime attım.

İşte huzurlu bir gün ve uyku böyle sağlanabilir çocuklar.

Neighbour ✓Where stories live. Discover now