bölüm 34

11.5K 569 17
                                    

   Selam canokurlar sık sık bölüm atmaya çalışıyorum kıymetimi bilin olur mu :))))))))

Keyifli okumalar....

Şamil karısının yüzünü avuçları arasına aldığında Alev'in elleri yavaşça onun omuzlarına ve boynuna doğru kaydı. Dünya durmuştu onlar için. Alev zevkle ürperip, ufak bir mırıltıyla inledi. Kaç dakika öpüştüler emin değildi. Şamil kendini kaybedip ona esir olmak üzereyken, dudaklarını zorda olsa ondan ayırdığında Alev'in gözleri hala kapalıydı ve yüzünde mutlu bir ifade vardı. Şamil onu bırakmak istemiyordu. Her şeyden çok istiyordu onu ama onun kuklası olmayı gururuna yediremiyordu. Yavaşça omuzlarından tutarak kadını kendinden uzaklaştırdı. Alev gözlerini açıp hayal kırıklığıyla, onu neden bıraktığını anlamaya çalıştı. İkisi de arzunun zirvesindeydi ve birlikte olmak için can atıyordu.

Şamil arsız bir şekilde yan yan gülümserken kesik solukları yüzünden konuşmakta güçlük çekti.

"Bundan iyisini asla göremezsin." Yüzünde sinsi bir ifade vardı.

Alev'in kalbi göğsünün üstünde tepetaklak geldi nefes almakta zorlanıyor gibiydi. Duyduklarına inanamayarak baktı kocasına. Adi pislik nasılda onu oyuna getirmişti. Şamil arkasını döndü ve karısını orada öylece bırakıp hızlı adımlarla eve girdi zira yaptığına bin pişmandı. Geri dönüp yarım bıraktığı işi sonlandırmak için yanıp tutuşuyordu. Ama gururu ve öfkesi ağır bastı Alev'in ardından bağırdığını duydu.

"Sen adi bir pisliksin, senden nefret ediyorum."

Alev yaşadığı hayal kırıklığını ve şaşkınlığı üzerinden atmak için bir süre için orada öylece bekledi. Kendisini toparladığında omuzları düşmüş bir şekilde odasına gitti. Başı dönüyordu. Yatağının üzerine çöktü birkaç saniyeliğine gözlerini kapadı. Açtığında hala yer gök birbirine giriyordu. Ayrıca midesi de bulanmaya başlamıştı. Hemen geceliğini giyip yatağına uzandı. Gözyaşları inanılmaz bir hızla gözlerine hücum edince yorganı üzerine çekip sessizce ağladı. Bu adam nefretinin artması için neden bu kadar çabalıyordu sanki. Biraz güler yüz gösterse, eskisi gibi olsa ne olurdu. O bir adım atsa Alev ona koşardı. Gururunu bir kenara bırakıp alttan alacak gibi görünmüyordu. Fakat Şamil de tıpkı Alev gibi düşünüyordu. Bakalım gururunu bırakıp af dileyen kim olacaktı.

*

Ertesi gün Zehra ona geldiğinde akşamki haberleri dinledi. "Bence tam bir kahraman gibi davranmış, enişteme haddini bildirmiş. Herkesin gözü önünde eski sevgilisiyle nasıl dans edebildi anlamıyorum."

"Onunla dans etmesine ben izin verdim ama vermeseydim bu defa ofisinde buluşacaklardı."

"Yok artık. Ne inatçı bir adammış bu böyle. Valla onun düşmanı olmak istemezdim." Alev'in yüzü düşünce kırdığı potu anlayıp ablasını teselli etti.

"Özür dilerim canım seni kırmak istemedim. Sadece sana böyle kötü davrandığı için kızıyorum ona."

"Biliyorum." dedi sessizce. O sırada kapı çaldı birazdan Neslihan Hanım geldi.

"Alev Hanım dışarıda kargo var size paket getirmiş." Alev ve kardeşi merakla kapıya yöneldiler.

"Buyurun."

"Alev Vural siz misiniz?"

"Evet kimliğe gerek var mı?"

"Gerek yok efendim. Paketi gönderen bey adresi verdikten sonra, çok güzel yeşil gözleri olan bir bayana bu paketi vereceksiniz demişti." Adam kızararak uzattı paketi. Alev şaşkınlıkla paketi alırken Zehra tezahürat yaptı.

Böyle Olsun İstemedim (iddia) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin