Tanıtım

51.7K 958 32
                                    

Merhaba canlar. Okuyacağınız bu hikaye benim ilk kurgum ilk göz ağrım ilk bebişim :))) Ben çok severek yazdım umarım sizlerde tekrar severek okursunuz. 

Düzenlemeleri yaptıkça bölümleri sizlerle paylaşacağım.

Ortaya atılan bir iddianın sonunda  kırılan  kalplerin hikayesini okumaya hazır mısınız?

Keyifli okumalar.......

İDDİA

"Kerim ile birlikteliğimden memnun olmadığını görebiliyorum ama inan bana bu umurumda bile değil. Hatta bu komik durumundan dolayı bundan son derece keyif aldığımı bile söyleyebilirim." Alev farkında olmadan suratını buruşturdu.

"Sen ona layık biri değilsin."

"Sen mi layıksın yoksa?" Birden midesi düğüm düğüm oldu. Bu kız neler söylediğinin farkında değildi. Elbette bu saçma soruya cevap vermeyecekti.

"Onunla beni kızdırmak için birlikte olduğunu biliyorum." diye karşı çıktı. Hatta bundan oldukça da emindi. Bir an için arkadaşı Kerim için üzülmeden edemedi. Sonuçta Zehra cadısına karşı onu uyarmış, fakat sözünü dinletememişti.

"Öyle olmuşsa ne olmuş?" demek itiraf ediyordu arkadaşıyla oyun oynadığını. Bütün ciddiyetini takınarak karşısında dikildi kardeşinin ve ona dik dik bakarak konuştu.

"Bana bak Zehra Kerim iyi bir adam onun kalbini kırmana asla izin vermem."

"Ona karşı bir şeyler hissediyorsun değil mi?" Genç kız gözlerini devirmeden edemedi.

"Daha öncede söyledim onunla sadece arkadaşız."

"Sana karşılık vermeyip o gözle bakmaması ne feci..... Seni değil de beni tercih ettiği için eminim kuduruyorsundur. Desene güzelliğinden etkilenmeyen erkeklerde varmış."

Zehra'nın dudakları alaycı bir ifadeyle yukarı kalktığında Alev sinirlenmemek için kendine telkinlerde bulunuyordu. Derin bir nefes tazelerken şu an sakin kalmaya çalışmak onun için gerçekten çok zordu. Bu kızın dünyaya onun hayatını berbat etmek için geldiği aşikardı.

"Bana bak kendini beğenmiş sersem eğer isteseydim Kerim ile sevgili olurdum, beni reddetmiş falan değil tamam mı? O benim en iyi dostum." diye tısladı. Nihayet tepesini attırmayı başarmıştı her zamanki gibi...

"Çok yazık..." diyen Zehra yatağın kenarına oturdu ve sanki yumuşaklığını test etmek ister gibi hafifçe hareket etti.

"Bu sözlerle mi kendini teselli ediyorsun sevgili ablacığım. Halbuki Kerim'in senden etkilenmediği gün gibi ortada." İçinden birden ona kadar saymayı denedi ama dörtte takılıp kalınca Zehra'ya meydan okumaya karar verdi.

"Kaşınma Zehra." Zehra anında ayaklandı ve karşısında dikildi.

"Yoksa ne yaparsın gidip anneme mi şikayet edersin?" Aklına gelen kelimeler hızla döküldü dudaklarının arasından.

"Kerim'i senin elinden alırım, inan bana bunu yaparım."

Zehra duyduklarının etkisiyle bir an için duraksadı. İşin buraya geleceğini tahmin etmese de geri adım atmayı gururuna yediremedi. Karşısındaki alelade biri değildi ki, yıllardır için için kıskandığı üvey ablası Alev'di. İşte şimdi kozlarını paylaşma zamanı gelmişti. İsterik bir kahkaha atarak duygularını bastırmaya çalıştı.

"Sana karşı bir şey hissetmeyen birini nasıl etkilemeyi düşünüyorsun merak ediyorum. Üstelik adamın aşık olduğu senden daha güzel ve zeki bir sevgilisi varken." O bilmişin saçını başını yolmak geliyordu içinden Alev'in geri adım atmak yerine hala dır dır ötüyordu ne yazık ki. Durumun vehametinin farkındaydı ve bunu yapmak istemiyordu.

"Bunun benim için zor olmayacağından emin olabilirsin sevgili kardeşim."

Onun geri adım atmasını beklemek aptallıktı şimdi daha net görebiliyordu bunu Alev ama kendisi de geri adım atmayacaktı. Bu mutluluğu Zehra'ya yaşatmaya niyeti yoktu belli ki.

"Tamam o zaman onu elimden al da görelim." Ona haddini bildirmek ve o küçük dik burnunu biraz sürtmek için sırf bu yüzden;

"Tamam elinden alayım da gör o zaman" dedi. Elbette böylesine bir iddiayı onaylıyor değildi fakat Zehra'ya günü göstermek için de can atmıyor değildi.



NİKAH

  "Kendini nasıl hissediyorsun" Genç kızın kırgınlığı ama daha çok kızgınlığı yüzüne yansıdı.

"Nasıl mı?" Kaşları çatılırken adamı şüpheci bakışlarla süzdü. 

"Tecavüze uğramış ve zorla alıkonulmuş hissediyorum. Sanırım bu gayet açıklayıcı oldu." adamın çenesi kasıldı. Kalbine oturan acıyla nasıl baş edeceğini bilemiyordu.

"Bunu yüzüme vurmasan olmaz mı?"

"Benimle evlenirsen bunu ömrüm boyunca yüzüne vuracağımdan emin olabilirsin." derken bastırılmış gözyaşlarıyla boğuklaşmıştı sesi. Şamil bir şey söyleyemedi sadece tedirgin bakışlarını etrafta gezdirdi. 

"Seninle değil evlenmek yüzünü bile görmek istemiyorum. Ne olur bırak gideyim Şamil."

"Tek istediğim yaptığım hatayı telafi etmek. İstesen de istemesen de evleneceğiz Alev. Evlendikten sonra seni mutlu edemez ve yaşattıklarımı sana unutturamazsam işte o zaman istediğin an boşanabiliriz." sesinde bir uyarı tonu vardı. Karşılığında Alev sinir bozucu bir şekilde gülümsedi.

"Yemin ederim sana bu evliliği cehennem edeceğim" öfke dolu sözleri adamın kalbini delip geçmişti.



Böyle Olsun İstemedim (iddia) TamamlandıWhere stories live. Discover now