Sehun dışarda buluşmak istiyordu. Birazdan söylediği yere geleceğimi söyleyip, telefonu kapattım.


Yastığı düzelttim, tekrar kafamı yastığa bırakacaktım ki kapının hızla açılmasıyla, yumuşak, rahat alandan mahrum kalmıştım.


Min Ah endişeli bir şekilde içeri girdi. "Abi.." nefes aldı ve sözüne devam etti.


"Haneul... evde değil, bahçede de yok. Konuştuklarımızı duydu kesin.


Gitmiş."


Umursamaz tavırlarıma devam ederek "Ne yapabilirim?" dedim, oturduğum yerden kalktım.


Min Ah gözleri dolmuş bir şekilde "Ne kadar umursamaz birisin. Ya başına bir şey gelse. Hepsi senin suçun." dedi boğuklaşan sesiyle..


Onu özel olarak aramayacaktım tabi ki, Sehun ile buluşacağım için, "İyi tamam, şimdi çıkarız aramaya." dedim.


Min Ah'la evden çıktık, o bir tarafa ben bir tarafa ayrıldık. Sehun'la buluşacağımız parka doğru yürümeye başladım.


Fazla uzak değildi, fakat yürü yürü yol bitmiyordu.. Hani olur ya bazen, ulaşmak istediğin şey gözünün önündedir ama br türlü ulaşamazsın... Şu an aynı o durumdaydım..


İlk başta hiç umursamıyordum ama düşündükçe ya başına bir şey gelirse? Benim yüzümden olacağını asla düşünmem. Ben sanki ne yaptım ki? İstemek zorunda mıyım? Fakat kız işte, başıma bir bela daha almış olurdum.. Bunu istemiyorum..


Ellerim cebimde yürüyordum, gözüme birisi ilişmişti. Bankta yalnız başına oturan bir kız. Sanırım bu benim aradığım kızdı..


Yanına doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım. Birden oturduğu yerden kalktı. Nereye gidiyordu?


Ne yapacağını anlamak için olduğum yerde biraz bekledim. Kafası yere eğik, suratı asıktı. Biraz düşününce onu gerçekten üzdüğümü fark etmiştim..


Yürüdüğü tarafa doğru baktığımda, yakışıklı, baştan aşağıya simsiyah giyinmiş bir erkek önünde duruyordu.. Ve pis pis sırıtıyordu..


Haneul -sanırım adı buydu- arkasını hızla döndü, çocuğu fark etmiş olmalıydı..


Çocuk gideceğini anladığında hızla kolunu kızın omzuna koydu. Film sahnesi izliyor gibiydim.. Kız bağırmaya ve çantasıyla çocuğa vurmaya başladı.


Sanırım duruma müdahale etmem gerekiyordu.. Hızla yanların gidip çocuğun yüzüne geçirdim..


Ve pişman oldum bunu yaptığıma..


Suçlu olan sadece ben olmuştum.. Ne değişik bir kız bu..


Bir de benimle tartışmaya giriyordu.. Onu özel olarak sokakta aradığımı sanmıştı. Fakat bu doğru değildi..


Çocuğa pansuman yapıp evden gönderince odama gitmiştim, fakat onun bir daha asla evimize girmesine izin vermeyecektim.. Şimdi de izin vermezdim.. Ama sağolsun Haneul hanım yüzünden suçlu durumundaydım.. Sehun'uda unutmuştum tamamen..


Hem biraz hava almak için hemde Sehun'a durumu anlatmak için telefonumu alıp, bahçeye çıktım..

* * *


Yanlız kalmayı umut etmiştim fakat Haneul bahçede tek başına oturuyordu..Merdivenlerde biraz bekledim ve ona baktım.


Gökyüzüne bakıyordu.. Düşünüyor gibiydi.. Ne düşünüyor olabirdi? Sanırım benden nefret ettiğini,soğuk biri olduğumu düşünüyordu.. Ve belki de bana saydırıyordu..


Karanlıkta onun yüzüne bakınca daha farklı bir his uyandırıyordu içime... Sevimli gelmeye başlamıştı..


Peh! Ne saçmalıyorum? Cadı o cadı..


Uzun saçları, küçük burnu, pembemsi dudakları.. daha dikkatli bakmaya başladığımda, yüzü bana birini anımsatmaya başlamıştı..


Ama kimi? Hiçbir fikrim yoktu..


Sadece güzel olduğunu düşünüyordum, bu cadı bile güzelse ~ ...


Birden arkasını döndü, kendime gelerek yanına gittim..


"Ihım..gece gece ne yapıyorsun burada?" diye sordum.


Konuşma başlatmak istiyordum.. Neden istediğimi bende bilmiyordum..


Belki ona karşı biraz kötü davrandığımı düşünmeye başladığım içindi..


Biraz soğuk bir cevap verdi. "Oturuyorum." dedi ve geri önüne döndü..


Evet, süper. Konuşma bitmişti başlamadan.. İnsan bir 'Sen?' diye sorar değil mi? Benden öc filan mı alıyordu?


Min Ah ile konuşmamız aklıma geldi.


Bizde kalmasını neden bu kadar sorun etmiştim ki?


Belki de, korumak zorunda olacağım ikinci birini daha istemiyordum.. Başıma aldığım belalar yüzünden, başka birini daha tehlikeye sokmayı istemiyordum..


Sanırım, bu ona yakın davranacağım ilk ve son andı...


Ne kadar uzak kalırsa benden o kadar iyi olurdu..


"I-ıı.... evde kalabilirsin fakat tek bir şartla." dedim, arkasını döndü tekrar "Neymiş o şart?" diye sordu..


"Benden uzak duracaksın.."


Bad Luck [EXO Fanfic]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin