Cuma (08:15)
Hazar
..
Parmaklarımın arasındaki sigarayı fırlatıp son dumanı da havaya saldığımda, okulun bahçesine girip kimseye bakmadan yürüyordum. Genelde sınıf hariç kimseyle konuşmazdım, gerçi konuşmak isteyen çoğu insan vardı ama muhatap olmak istemiyordum. Sonuçta geçici insanlar olduğundan, pek umurumda değildi gerçekten. Sınıftakiler ile canım sıkılmasın diye takılıyordum.
Gerçi sınıf eğlenceliydi, iyi bir sınıfa düşmüştüm. En kafa insanlar bizim sınıftaydı, o yüzden okulun diğer insanlarıyla da konuşmuyor olabilirdim.
Zaten şu dedikodular aldı başını gidiyor. Okul mu yoksa, altın günü için millet toplanmış mı anlamadım amınakoyim, o itiraf sayfası varken, her şey çabuk yayılıyordu. Kimse inanmıyordu ama yeniler çoğunlukla konuşuyor ve şuana kadar 'gayfangirls' kızlar kaç kere yazmaya çalıştı.
Ulan bir tane psikopat hangi kızsa o, numaramı bulmuş sürekli beni arıyor 'Bana neden gay olduğunu anlat, dinlerim. Yanında olurum' diyor. Deli etti beni iki gündür. Çıldırmama ramak kalmıştı resmen!
Sınıfın kapısına girdiğimde kalorifere kalçasını dayamış Sezen'in katmer suratı ile güne başlamak. Allah'ım neler nasip ediyorsun bana, resmen çok güzel bir gün geçireceğime eminim. Resmen şurada yıkılıp, ölmek istiyordum. Kız zaten sümük gibi peşimde dolanıp duruyor. Ayrılalı 3 ay olmuş, hala daha götümden ayrılmıyor, Allah ya bittim ben... sıçtım ben, yanmışım, ölmüşüm, bitmişim ben *Sezen Aksu*
Çantamı Berkay'ın yanına fırlattığımda, kafasını kaldırıp bakmadı bile davar. Bu çocuk kesin 'çocuk bakıyordu' yoksa böyle uyuması imkansız. Resmen birinci evi burasıydı, ondan bakışlarımı çekip, ısınmak için zorunlu olarak Sezen'in yanına yaklaşmaya başladım. Amınakodumun okulunda, hatta sınıfında çalışan tek kalorifer vardı. -Tabi biz kırmadık asla- o da şuanda Sezen'in muhteşem kalçalarının altındaydı..
Yanına geçip oturduğumda birkaç öksürükten sonra, boğazımı temizleyip kısık bir ses ile ''Günaydın'' diye tok bir sesle söyleyip, sustum.
''Vay Hazar Bey. Yavşamadığın kız kalmadı, şimdi sıra erkeklerde mi? korunma kısmına gelmiyorum bile, sen ne ara böyle oldun lan. Ulan daha 12. sınıfız, Allah bilir olgunluk evrende kaç kız ile evleneceksin sen. Pardon kız dedim, erkekte olur değil mi Hazar. İnanmıyorum sana, bir hata yaptım o gece, yattım seninle ama bunu başkasına söylemek nedir. Birde dalga geçer gibi 'korundukxd' inanamıyorum sana... dur ya erkeklere bile yavşadığına göre inanıyorum, neden inanmayayım ki?
''Oldu, görüşürüz'' diyerek yeterince ısındığımı fark ettim. Ki zaten sanırım 10 saattir konuşmuş gibi hissettiğinden, o arada ısındım. Kahvaltımı bile yapabilirdim, ulan bir insan nefes almadan nasıl konuşur. Ben iki konuşmaya başlayınca, üçüncü kelimede nefesim götüme kaçıyor.
Kalçalarımı sıcacık kaloriferden ayırdıktan sonra ilerleyeceğim bir zaman diliminde, Sezen'in arkamda belirdiğini fark ettim. Fark etmemek mümkün müydü? Gene aldık başımıza belayı, ne güzel konuşmuyor diye elleşmiyorduk. Şimdi kız tekrar dibimden ayrılmıyordu.
''Sezen sal... Abi cidden sal şu anda. O amınakodumun çocuğunu bulmadan, benimle konuşma'' diye söylendim yüzüne bakmadan sırama yürümeye devam ederken.
''Amınakodumun çocuğu ayıp olmuyor mu Hazar'cım'' diye bağırarak içeri giren Seyfi'ye gözlerimi çevirdiğimde, şükür duası ediyordum içimden şuanda. Sınıfta iki çanta fırlatan vardı. Biri ben diğer Seyfi'ydi. Çantasını fırlatıp, hızlı adımlarla yanıma yaklaştı. ''Otomat Sezen, yardırmaya başladı mı?'' diye söylendi kollarını omzuma attığında ilerlemeye devam ettik.
''Otomat ne demek Seyfi ya? Sende bu öküze uyuyorsun. Çıldıracağım bu sınıfta ben ya... Bıktım valla hepinizden'' diye söylendi yukarıya doğru baktığında yerine oturmak için adım atmaya başladı.
''Abi bu kız tam bir manyak, zaten hakkımda yazılan şeylere kafayı takmışım. Bu birde beni geriyor, deliriyorum ya'' diye söylendim kaşlarımı çatıp, kendimi Berkay'ın yanına fırlattığımda kafasına tokadı çoktan çarpmıştım. ''Okuldayız amınakoyim sende var ya, evinde bu kadar uyumuyorsundur'' dedim tutmaya çalıştığım kahkahayı fırlattığımda...
''Hazar, bu resimler ne amınakoyim'' diye anıran Mehmet'e döndüğümde kaşlarım çatılmış onu izliyordum... ''Bu ne amınakoyim, bu kadar mı genişleştin sen?'' diye söylendi gülmeye başlarken.
Olduğum yerden sıçrayıp yanına fırladığımda elinden çektiğim telefona bakmaya çalışacağım sırada Sezen'in alkış sesi ile eş zamanlı ona döndüm. ''Bravo, şimdi de yattığın erkekler ile fotoğraf mı çekiliyorsun. Aciz'' diye söylendi.
Elimdeki telefona baktığımda, düpedüz benim resimlerim vardı...
...
Multi; Sezen
EVET BEN BU HİKAYEYİ ÇOK SEVDİM YA HELE SEZEN'İ. ÇOK KONUŞUYOR, BOŞ YAPIYOR, TARAMALI TÜFEK MÜBAREK...
NEYSE BEN BUGÜN 10 BÖLÜM ATACAĞIM SANIRIM HADİ BB
burk
