one

3.1K 248 76
                                    

1. Gün

Luke'la beraber, oturduğum ve yakında oturduğumuz olacak apartmana doğru yürüyorduk. Hava biraz soğuktu o yüzden ceketimin yakalarını yüzüme doğru götürdüm. Luke buna güldü. "Ne?" diye sordum.

"Komik görünüyorsun." dedi. Yeni tanıştığım birinden böyle yorum almak beni rahatsız etti ama sustum. Sonra yeni tanıdığım birini evime götürdüğüm aklıma geldi ama yine de rahatsız olmadım. Olmadım çünkü katil olma olasılığı yoktu. Yoktu çünkü, bir saat içinde öğrenci işlerinden hakkında birkaç şey öğrenmiştim. O yüzden biraz rahattım ama bir yanda da gergin. Ev arkadaşı bulmam lazım gerekiyordu çünkü ailemin gönderdiği para çabuk bitiyordu ve faturalar beni öldürüyordü.

Eğer Luke olmazsa, ki olmalıydı çünkü Tanrı aşkına gerçekten yakışıklıydı ve yakışıklı bir ev arkadaşı kim istemezdi ki? Bu geçerli bir sebepti. Her neyse Luke olmazsa önüme gelen herhangi birine "Evimde beraber yaşamaya ne dersin?" diyerek gezme olasılığını geleceğimde görebiliyorum.

Apartmanın giriş kapısına geldikten sonra soğuktan sertleşmiş ellerimle çantamdan anahtarı aradım. Bulduğumda ise bir türlü deliğe sokamamıştım. Sonra Luke denemişti ve yine olmamıştı.

İkimiz de denedikçe olmamıştı. Ve en sonunda Luke "Alahomora." demişti.

Kahkaha atarken ve kafamı ona doğru çevirdim. "Sihir bakanlığından mektup falan gelmeyecek, daha fazla söyle."

O da bana gülmeye başladı.

Apartman görevlisi içeriden kapıyı açtı ve bize kilidin değiştiğini söyleyip anahtar verdi. Fazladan bir tane daha istedim.

Sonra asansöre bindik. Dar bir alan. Ve tamam, binlerce kez söylemekten sıkılmayacağım Luke yakışıklıydı. Dar bir alan. Luke yakışıklı.

Merhaba 19 yaşında hala dizginleyemediğim ergenlik hormonları.

Ben böyle düşünürken asansör aniden durdu ve ben klişe olarak asansörde kaldığımızı sanmıştım. Ama hayır, kalmadık. Sadece 3. kattan Bayan Nacy asansöre binmişti.

Luke ve beni yan yana görünce "Tatlım." dedi. "Cidden zevklisin." Luke korkak bir şekilde bir adım gerileyip sırtını asansöre dayadı ve bende "Hayır." dedim. "Nacy Teyze, yeni ev arkadaşıma merhaba de."

Bayan Nancy Luke'a yaklaşıp yanaklarını sıktı ve"Bana Nacy Teyze diye seslen tatlım." dedi. Luke şaşkınlıkla sadece kafasını salladı.

Bayan Nacy 6. katta indi ve yine iki kişi kaldık. 10. katta indik.

Daireme ya da dairemize yürürken, Luke beni arkadan takip ediyordu. Kapıyı açtım, benden önce Luke içeri girdi. Arkasından onu takip ettim.

Luke mutfaktaydı. Dolapları karıştıyordu ya da inceliyordu emin değildim. Bir süre sonra bana gülümseyerek salona gitti.

Ev kötü bir öğrenci evi değildi, zaten bu yüzden tek başıma karşılamakta zorlanıyordum. 

Luke salonu incelerken kapının kenarından ona baktım ve sonra yanıma gelip bana odalara bakmak istediğini söyledi. Ona odaları gösterdim.

"Solda gördüğün benim odam. Siyah kapısı olan. Odamın yanında ortak banyo var. Koridorun diğer ucunda senin odan var. Şu beyaz kapı."

Yüzümü Luke'a çevirdiğimde bana kaşları çatarak bakıyor olduğunu gördüm. Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. "Neden siyah kapı senin?"

"Ben boyadım." dedim. "İstersen sen de boyayabilirsin."

Tamam anlamında kafasını salladı. "Kira mevzusuna gelirsek, aylık ne kadar?"

"700 Dolar, ve faturalarda dahil değil." dedim.

"Ah, faturaların toplamı ortalama ne kadar?"

"400 falan. Ve ekleyeyim mutfak masrafı da var."

"Tamam." dedi. "550 Dolar.Mutfak masrafı hariç."

"Evet." dedim.

"Anahtar verir misin?" diye sordu.

Sonra ben de "Neden, taşınıyor musun?" diye sordum.

"Evet, şey bu akşam belki gelmeyebilirim ama eşyalarımı almam gerekiyor. Ve seni rahatsız etmek istemem. Ve burda yaşayacağıma göre anahtarımın olması normal."

Güldüm ve çantamdan anahtarı çıkartım. "Görüşürüz."

O da "Görüşürüz." dedi ve evden çıktı.

Katil olma ihtimalini göz önüne alarak o gece odamın kapısı kitli uyudum. Ama gece eve hiç gelmedi.


ApartmentWhere stories live. Discover now